Yaşam

Sabah 10’dan Önce Çalışmaya Başlamak İşkencedir

Sabahın muhtemel 6’sında uyandınız. Alelacele işlerinizi toparlayıp, trafiğe takılmamak korkusu ile evden fırladınız. İşyerine vardığınızda ise sizi bir sürü yapılacak işler beklemekte. Ve bu rutin muhtemel her gün yinelenmekte…

Bunun bir işkence olduğunu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz. İngiltere’de Oxford Üniversitesinde uyku uzmanlarından biri olan Dr. Paul Kelley’e göre özellikle  insanları sabah saat 10’dan önce çalışmaya başlatmak işkenceye yakın bir uygulama.

Bradford’daki İngiliz Bilim Festivali’nde yaptığı açıklamada Dr. Kelley “24 saatlik vücut ritmimizi değiştiremeyiz. Tüm beyin aktivitelerimiz, hormon salgılama oranımız, enerji düzeyimiz belli bir düzende çalışır. Siz ne yaparsanız yapın bu ritmi değiştiremezsiniz, belli bir zamanda kalkmayı öğrenemezsiniz. Vücudunuz güneş ışığına göre ayarlıdır” dedi.

Bu nedenle toplumun iş mesaileri ve okul saatlerinin başlama zamanlarının değişmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Kelly, “Bu büyük bir toplumsal sorun. İnsanlar mesaiye saat 10’da başlamalı, özellikle 14-24 yaş arasındakiler. Çalışanların genelde uyku eksikliği problemi vardır. Bu da vücut sistemlerinde zarara neden oluyor” diye konuştu.

Yani çalışanlarını sabah saat 10’dan önce işe başlamaya zorlayan işyerleri aslında zaman içinde çalışanların duygusal ve fiziksel olarak giderek zayıflamasına neden olup, hem daha az verim elde ediyorlar hem de uzun vadede kalıcı hastalıklara neden olabiliyorlar.

Uyku eksikliğinin dikkat bozukluğunu tetiklediği, uyuşturucu ile alkol tüketimini arttırdığı ve  Alzhemir gibi hastalıklara davetiye çıkarttığı bilinmekte. Sinire, kaygıya, fevri davranışa, kilo almaya, yüksek tansiyona, strese ve zihinsel problemlere neden olan uyku eksikliğinin özellikle erken kalkmak nedeniyle haftada 10 veya daha fazla eksik uyku uyuyan çocuklarda etkileri daha kötü.

Dr. Kelley, öğrencilerin daha uzun süre uyumasına izin verilmesi durumunda sınav sonuçlarının yüzde 10 artacağını iddia ediyor. Araştırmacılar daha fazla uykunun gençlerde öğrenmeyi kolaylaştırdığı ve davranış bozukluğunu azalttığını da söylüyor.

Sonuç olarak bu evrensel bir durum, hepimiz acı çekiyoruz ve aslında buna mecbur değiliz. Ne yaparsak yapalım vücut ritmimizi değiştiremeyiz, gün doğmadan insanları uyanmaya zorlamak aslında bize yapılan en büyük kötülüklerden biri…

Derleyen: Sibel Çağlar

İleri okumalar:

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu