Arka BahçemizVideolar

Ampul komplosu: Kullandığınız Eşyalar Bozulmak Üzere Tasarlandı

Kaçmayan çorap, bozulmayan elektronik alet, ömür boyu dayanan ampul var mı? Elbette olabilir ama üretilmiyor daha doğrusu üretilmeleri istenmiyor. Neden derseniz bu bir plan, üstelik yeni değil, 1920’ler den beri hayatımızda.

Aşağıdaki görselde gördüğünüz ampul Californiya Livermore İtfaiyesi’ndeki bulunuyor ve 1901 yılından beri durmaksızın yanıyor. Yanlış okumadınız, 1901 yani tam 117 yaşında…

Peki ama nasıl oldu bu, sonuçta evlerimizde kullandığımız ampullerin ömrü belirli saatlerle sınırlı değil mi?ampul komplusu

Ampulün hayatına başladığı yer; Shelby adındaki Ohio kasabası. Filaman (ampulün içinde yer alan ve ışık veren iletken tel), Adolphe Chaillet tarafından icat edilmiş ve uzun süre dayanacak biçimde tasarlanmış ancak nasıl bu kadar uzun dayanabildiğinin sırrı onunla beraber yok olmuş. Ampulün ışığı parlaklığını yitirse de sönmeyen 60 watt’lık bu ampul, ürünlerin ömrünü kasıtlı olarak kısa tutma politikasının ilk kurbanı.

Planın adı İngilizce’de “Planned Obsolescence” yani Türkçe karşılığı ile Planlı Eskitme: Tüketiciyi biraz daha yeniyi, gerekenden biraz daha önce almak üzere şekillendirme.

Bazı ürünlerin öyküsü, kasıtlı ve planlı eskitme teorisinin ne denli acımasız uygulandığını çok iyi gösteriyor.

Dünyanın en önemli buluşlarından biri olan ampul, 1879 yılında Amerikalı Thomas Edison tarafından icat edildi. Ampul, ilk kez 1881’de piyasaya sürüldü. Satışa çıktığında 2500 saatlik bir ömrü olduğu belirtilen ampulün ömrünü uzatmak ve sağlamlaştırmak için mühendisler yoğun bir çalışma başlattılar. 10OLPhoebus2-1410981842627

Uzun ömürlü ampullerin ekonomik büyümeye olumsuz etkisini fark eden üreticiler, 1924 yılında Cenova’da toplanarak dünyanın ilk küresel kartelini oluşturdular. Phoebus adlı kartelin amacı, ABD, Avrupa, Asya ve Afrika’daki üretim, pazarlama ve tüketimi denetim altına alarak ampullerin ömrünü sınırlamaktı. Phoebus işe koyulduğunda ampullerin ortalama ömrü 2500 saatti ve bu çok fazlaydı. Pheobus, kurallarını detaylı bir bürokrasi üzerinden dayatıyordu. Üyeler, aylık tüketim raporu hedeflerini gerçekleştiremediklerinde ağır şekilde cezalandırılıyordu. Kartelin baskısı altındaki üye şirketler 1.000 saat kuralını karşılayacak daha çürük ampuller yaratmak için deneyler yapmaya başladılar ve 2 yıl içinde kullanım ömrü 2.500 saatten 1.500 saatin altına kadar düştü. 1940’larda kartel amacına ulaştı: 1.000 saat ampuller için standart kullanım ömrü haline geldi.

Bunu izleyen yıllar boyunca mucitler yeni ampuller için düzinelerce patent doldurdular; 100.000 saat dayanacak bir tanesi de bunlara dahildi. Hiçbiri genel pazara ulaşamadı. Resmi olarak Phoebus asla var olmadı, ancak izleri her zaman oradaydı. Stratejileri düzenli olarak isim değiştirmek oldu. “Uluslararası Enerji Karteli” ismini ve başka bazı isimleri kullandılar. Esas nokta şu ki; fikir hala hayatta kalmaya devam ediyor.

Bu anlatılanlar size bir komplo teorisi gibi gelmiş olabilir ama maalesef değil.

Bir başka örnek verelim size isterseniz: Naylon…

1940’larda bulunduğunda zamanın en dayanıklı maddesi idi, hatta paraşütlerde, çadırlarda kullanılmaya başlanmıştı. Bir de kadınların yakından tanıdığı, zamanın güzellik akımı çoraplarda…

1946’da yılda 360 milyon naylon kadın çorabı üretiliyordu. Ama talep bir türlü karşılanamıyordu. Kadınlar hem estetik görünümlü hem de çok dayanıklı bu çoraba sahip olmak için adeta birbirleri ile yarışıyorlardı.

Peki, sonra ne oldu…

Elbette, herkesin asla kaçmayan bir çoraba sahip olması naylon çorabı icad eden DuPont firmasının işine gelmedi keza zaman içinde satışlarda düşme gözlemlenmeye başlandı. Bu durumda mühendisleri yeni bir görev bekliyordu, bu naylon çorabın zayıflatılmasını sağlamak. Sonuç tek kullanımlık naylon çoraplar elbette…

Konu ile ilgili daha bir çok örnek vermek mümkün, garanti süresi dolunca bozulan elektronik eşyalar, belli bir sayıdan fazla baskı yaptıktan sonra kendi kendini imha eden printerlar..

Konunun devamını ve detayını aşağıdaki belgeselden izleyebilirsiniz…

Sibel Çağlar

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu