Kültür-Sanat

Anadolunun Türküsü; Aşık Veysel

Bu topraklardan bir Aşık geçti, bu toprağa ismini kazıdı, sadık yari kara toprağa kavuştu.

Yedi yaşındayken, gecenin karanlığında komşudan bir şey almaya yollarlar, geri dönerken bir anda yere düşer. Yere düşerken gördüğü son şey kanayan elidir. Kendine geldiğinde gözleri görmez olur. Meğer çiçek hastalığına tutulmuştur. Hayatı boyunca en net hatırlayacağı renk, kan kırmızısı olacaktır.

Babası oyalanması için Veysel’e bir saz alır. O günden sonra hem çalar, hem söyler. Dünya gözüyle göremediklerini gönül gözüyle görür. Nice türküsü dilden dile yayılır.

Dostlar beni hatırlasın, Güzelliğin on para etmez, Uzun ince bir yoldayım, Kara toprak, Benden selam söyleyin vefasız yare ve daha nice sayısız eser…

Bin yılların birikimidir Aşık Veysel. Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdalların devamıdır. Şu dünya döndükçe ismi hatırlanacak, türküleri söylenecek, dinlenecek, kelimeler onun şiirleri ile can bulacak. Biz belki göremeyeceğiz ama bundan yüzlerce yıl sonra, Aşık Veysel görecek torunlarımızı, daha çocukken kaybettiği gözlerine inat. Onlara anlatacak yaşamayı, hüznü, sevmeyi, kederi, ölümü. Onu meydana getirebilecek kadar büyük bir kültürün, Anadolu kültürünün küçücük bir parçası olmaktan bile gurur duyarım. Bu topraklardan bir Aşık geçti, bu toprağa ismini kazıdı, sadık yari kara toprağa kavuştu.

Dostlar beni hatırlasın dedin ama seni unutmak ne mümkün. 

Buğra Derci

www.dunyalilar.org
https://youtu.be/2cGANgDZPj8

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu