Yaşam

Bir Babadan Kızına Mektup

Güzel Kızım, Canım Kızım,

Bugün on ikinci yaşını kutladık ve uyuyorsun şu anda. Yorganı, -sıklıkla yaptığın gibi- üzerinden çekip attın mı diye kontrol ettim az önce; yorgan üzerindeydi ve ben gülümseyerek, huzurla çıktım odandan.

babalar kızlar

Bir mektup yazmak istedim sana; gelecek zamanlarda, belki de çok uzak zamanlarda okuman için. Bir çok sıcacık izimiz, bir çok hikâyemiz ve hatıramız var seninle; bir de mektup bırakayım o koskocaman yüreciğine doğru, “babamın mektubu” deyip okursun.

Yüzmeye, bisiklete binmeye ve mandolin çalmaya heves etmen ve heves ettiklerini öğrenmen çok mutlu etti beni. Bu öğrendiklerinde, benim de kendimce emeğimin olması, -nasıl anlatsam- , çok duygulandırıyor babanı. Seni su üzerinde görmek, seni bisiklet üzerinde seyretmek, seni mandolin çalarken duyumsamak, ah nasıl bir keyif, bilemezsin kızım.

Geçen hafta başında öğretmeniniz sormuş size, “hafta sonu neler yaptınız?” diye. Sen de demişsin ki, “annem, babam ve ben tarhana yoğurduk kış için. “ Şaşırmış öğretmeniniz, “baban da mı tarhana yoğurdu sizinle?” demiş ve sen, “ne var ki bunda, hem çok eğlendik biz” demişsin. Tarhana yoğururken eğlenebilen bir aileyiz biz ve böyle bir ailem olduğu için şanslıyım. Annene ve sana teşekkür ediyorum kızım…

Okulunda dışlanmış olan mülteci çocuğa sahip çıkmanı, o güpgüzel çocukla ayrı bir dostluk kurmanı ve ailesiyle tanışmamızı sağlamanı ömrüm boyunca unutmayacağım kızım. Ne güzel bir ruhun var senin; ayrı bir duruşun, duyumsayışın ve can halin… Yaftalanmanın, ötekileştirilmenin, önyargılarla karşılaşmanın kederini deneyimliyorsun körpecik halinle ve pes  etmiyorsun! Her hafta bir proje yapıyorsun arkadaşlarınla; “sokak kedileri için bir kap süt projesi”, “ okul bahçesi için çam fidanı dikme projesi”, “ sevdiğimiz bir masalın kahramanını kendi başımıza canlandırma projesi”…Sen ve projelerin; muhteşemsiniz! Bu projeleri sen planlıyorsun, arkadaşlarınla başlatıyorsun ve çoğu zaman arkadaşların geri çekilse de tek başına tamamlıyorsun.  Üzülsen de, yorulsan da, umutlanmaya, emek vermeye, üretmeye devam ediyorsun.

Din diye, vatan diye, milliyetçilik diye insanların nasıl zalimleşebileceğini, cahilleşebileceğini, sapkınlıkları nasıl normalleştirebileceğini, savaşları, kıyımları ve baskıları nasıl kutsayabileceğini ve bütün bu sığlıklara, yozluklara, çiğliklere karşı sulhumuzla, vicdanımızla ve emeğimizle direnmemiz gerektiğini, biliyorum ki sen de farkındasın kızım. Kırılamayacak zincir yoktur; sen koşmayı hayal et yeter ki. Şefkatinle, içtenliğinle, vicdanınla gurur duyuyorum. Sen kedilere süt veriyorken, seni anlamayan, sana destek olmayan arkadaşların, aynı zaman diliminde nasıl bir emeğin içindekiler ki seni küçümsüyorlar! Sen çam fidanı dikiyorken, buna dudak büken yetişkinler, aynı zaman diliminde uçsuz bucaksız bir kibre, bitimsiz bir boşluğa, tarifsiz bir bencilliğe dolanmışlarsa, ayrı durmak, ayrık otu olmak seni üzmesin kızım.

Bulutların yeri değişebilir kızım; kâh oradadır bulutlar, kâh burada. Ama yıldızlar yerli yerindedir hep. Eğer ki bir bulut, görünmez eylemişse bir yıldızı, sanma ki yıldız sır olmuştur. Aldırma bulutlara kızım, yıldızlar hep ışıldar; bulutlar olsa da, olmasa da… Sen benim tasalı, kederli, yorgun zamanlarımda gülümsediğim bir yıldızsın kızım; en güzel yıldıza, canım kızıma bir baba gülüşü yolluyorum…

Güzel Kızım, canım kızım; bugün on ikinci yaşını kutladık ve uyuyorsun şu anda. Nice doğum günlerin, nice gün doğumların olsun. Nice bedeller ödemiş bir annen ve nice bedeller ödemiş bir baban var. On iki yaşındaki sen de ayrı bir yoldasın, ayrı bir emekte ve can halindesin. Ne olursa olsun, biz bir arada tarhana yoğururken eğlenebilen bir aileyiz. Eğer ki bu mektubu okuduğunda hayatta değilsem, “babamın elleri tarhana kokardı” diye düşün ve gülümse olur mu…

Baban, bütün zamanların, bütün mekanların, bütün boyutların çok ötesinden gülümseyecek sana; en güzel yıldızım, canım kızım benim…

Ergür Altan (erguraltan@gmail.com)

www.dunyalilar.org

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu