Kültür-Sanat

Esaretin Bedeli – The Shawshank Redemption(1994)

Esaretin Bedeli – The Shawshank Redemption (1994) ” Korku seni tutsak eder, umut ise özgür bırakır. “Bu film pek çok kişi için “ölmeden önce izlenmesi gereken filmler” listesinin başına konulmuştur.

Esaretin Bedeli filmi, Stephen King’in “Rita Hayworth and Shawshank Redemption” adlı kitabından Frank Darabont tarafından beyaz perdeye aktarılmış. Gösterime girdiği yılda gişede istediği başarıyı elde edemeyen film, daha sonraları video kaset, dvd sürümüyle müthiş bir başarı yakalamıştır. IMDB tarafından dünyanın en iyi filmi olarak değerlendirilmektedir. IMDB’nin açılımı: Internet Movie Database. Yani İnternet film deposu.
1994’te aralarında en iyi film adaylığı dahil 7 dalda Oscar’a aday gösterildi. Fakat en iyi film ödülüne baş rolünde Tom Hanks’in oynadığı “Forrest Gump” adlı film layık görüldü.

Genç ve başarılı bir bankacı olan Andy Dufresne (Tim Robins)’in yaşamı birdenbire altüst olur. Aldatılmıştır, eşi öldürülmüştür ve bu işlemediği suçtan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırılarak Shawshank hapishanesine gönderilir. Hapishanede , esaret altındaki insanların birey olarak ayakta duruşları, büyük zorluklara karşı ruhlarını korumaları büyük bir ustalıkla işlenmiştir.

Andy, bankacılık bilgileri ve zekası sayesinde hapishanede pek çok şeyi olumlu yönde değiştirir. Hayalleri vardır ve bu hayallere ulaşmak için karşılaştığı zorluklara rağmen sabırla çalışır.
Morgan Freeman filmde “Red” karakterini canlandırmaktadır. Red ,hapishanenin dışarı açılan kapısı ya da kısaca tedarikçisidir. Mahkumların ihtiyaçlarını dışardan tedarik ederek belli ücret karşılığında onlara ulaştırır. Red ile Andy arasında zamanla müthiş bir dostluk oluşur. Gelecek için beraberce plan yaparlar.
Filmde özgürlük kavramı da sorgulanmaktadır. 50 yıl sonra serbest kalan yaşlı kütüphanecinin dışardaki özgür yaşama ayak uyduramaması ve içine düştüğü boşluğu seyrettiğinizde , inanıyorum ki sizlerde bazı kavramları sorgulayacaksınız.

Andy’nin yaşamayı hayal ettiği pasifik okyanusu kıyısındaki küçük Meksika kasabası Zihuatanejo’yu filmi izleyen herkes mutlaka haritadan aramış veya google’da aratmıştır.
Filmdeki başka bir çarpıcı sahne ise Andy’nin Red’e yazdığı mektuptur. Andy bu mektubunda ; daha önce aralarında umut hakkında geçen konuşmaya atıfta bulunarak şöyle diyecektir: “Unutma Red umut iyi bir şeydir. Belki de en iyi şeydir. İyi bir şey de asla ölmez.”

Oyuncuların ve yönetmenin usta performansları, sahne kurguları, filmin atmosferi gibi öğeler filmin kalitesini oldukça arttırmış.

YÖNETMEN: Frank Darabont OYUNCULAR: Tim Robbins, Morgan Freeman, Bob Gunton, Clancy Brown, William Sadler, Gill Bellows, James Whitmore.

Filmin fragmanı:

iyi seyirler

Çim Ento ( besincisalon@gmail.com )

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu