Yaşam

GDO devi Monsanto’yu tanıyalım

Monsanto, GDO’lu ürünleri en çok yayan şirket. Şirket, GDO’nun yaygınlaşması için her türlü yolu denemekten korkmuyor. 

Bayer_monsanto_cargill

GDO’lu ürünlerin dünyadaki en büyük satıcısı olan Monsanto’nun diğer faaliyet alanları sığır yetiştirme hormonları tarım kimyasallarıdır. Şirketin sloganı “Bol Gıda Sağlıklı Bir Çevre”dir. 1990’ların ikinci yarısında ilk GDO’lu ürünleri piyasaya süren şirket bu ürünlerin güvenli olduğunu ve olumlu bir ilerlemeye işaret ettiğini öne süren büyük bir kampanya başlattıysa da kampanya geri tepmiş ve GDO’lu ürünlere karşı gelişen hızlı direnişle bir krize girmiştir. Bu da onun 2000 yılında hisselerinin çoğunluğunu bir diğer ABD’li şirket olan Pharmacia /UpJohn’a devretmek zorunda kalması sonucunu doğurmuş ama şirketin ismi aynı kalmıştır. Ayrıca şirketin dünyanın dört bir yanında ortağı hissedarı veya sahibi olduğu çok sayıda şirkette bulunmaktadır.

Suçlarından bazıları:

Monsanto GDO’ların efendileri içinde sicili en bozuk ve en pervasız şirket. Dolayısıyla da GDO’ların zararları deyince akla ilk gelen süper haşarat da Monsanto oluyor. Şirketin suçlarını tekil örnekler üzerinden sıralamak uzun bir liste tutacağından genel başlıklar üzerinden verip ve kimi örneklerle de somutlaştıracağız.

En başta gelen suçu tekelleşmedir. Tohum ve tarım kimyasalları alanında girdiği ülkede bir tekel haline gelmek için kimi teknolojik ve parasal avantajlarıyla uluslararası bağlantılarıyla devletleri ve tarım işiyle uğraşan şirketleri kendi çıkarlarına tabi kılmaya çalışan Monsanto alandaki daha küçük yerel şirketleri ya da teknoloji/ar-ge şirketlerini kendisiyle ortaklığa zorlamakta yutmakta ya da çökertmektedir. Bunun yanında sermaye gücünü ve ABD’nin gücünü kullanarak hükümetlerle üniversitelerle ve basınla da girift ilişkiler geliştirip hukuksal akademik ve toplumsal plandaki gelişmeleri kendi lehine yönlendirmeye çalışmaktadır.

İnek Sütü Hormonunu haber yaptılar, işlerinden kovuldular

Monsanto’nun Posilac adıyla piyasaya sürdüğü BST ya da rBGH ineklerin daha fazla süt vermesi için genetik olarak oluşturulmuş bir hormon. BST kullanımı besi sığırlarının sağlığı üzerindeki ciddi tahribatının yanında araştırmalar BST’li sütlerin insanlarda meme kanseri, ilik kanseri ve prostat kanserine neden olabileceğini kanıtlamıştır. Bu yüzden Avrupa’da bu ürünün kullanımı yasaktır. Monsanto da bu yasağı kaldırtmak için uğraştıkça da daha fazla teşhir olmaktadır. Şirketin bu uğraşısı bazen baskı ve şantajlarla da pekiştirilmektedir. Örneğin 1997’de Amerikan Fox TV’nin iki muhabiri BST’nin zararları üzerine bir belgesel çektikleri için Monsanto’nun baskısıyla işinden olmuştu.

Deli Dana vakası

Şirket ayrıca sağlığa ne tür etkisi olduğu henüz bilinmeyen GDO’lu ürünleriyle insanların yiyeceklerini ve doğayı kirletmektedir. Deli dana vakası bu bilinmezlerin birer tehdide dönüşebileceğinin en güzel örneğidir.

GDO’lu tohumlar çiftçileri köleleştiriyor

GDO’lu ürünlerin bilinen olumsuzluklarından biri bu ürünleri kullanarak tarım yapan çiftçiler ve bunların tarla olarak yakın çevresindekilerin tarımsal etkinliğinin ancak şirketin ürünlerine bağımlı biçimde sürdürebilir kılınmasıdır. Yoksullukla terbiye edilen ve tarımdaki kamu desteğinin ortadan kaldırıldığı toplumlara da GDO’lu ürünlerin üretimi arttıracağı söylemleriyle GDO’lu ürünlerin sahiplerinin kırdaki bu efendiliği ideolojik olarak da pekiştirilmeye çalışılmaktadır.

Monsanto’nun patentini elinde tuttuğu ‘terminatör’ teknolojisi bu bağımlılaştırmanın en tipik örneğidir. Sattığı tohumların sonraki ekim döneminde tohumluk olarak kullanılmasını ürün yetişirken yaptığı ilaçlamayla engellemeye çalışan şirket ayrıca çiftçilerin GDO’lu ürünlerini kendisinden habersiz yetiştirip yetiştirmediklerini izlemek için de küçük bir müfettiş ordusu kurmuştur. Monsanto 1998 sonbaharında yüzlerce ABD’li çiftçiyi GDO’lu tohumlarından elde ettikleri ürünlerin bir kısmını tohumluk olarak kullandıkları için mahkemeye vermiş     10. 000 dolarla 35.000 dolar arası tazminat ödemeye mahkum ettirmiştir. Tozlanmayla tarlasında GDO’lu ürünler yetişen komşu tarla sahiplerinden bile para talep ettiği belirtilmektedir. Ancak Monsanto’nun bu teknolojiyi hükümetleri de etkileyerek baskın şeklinde yaşama geçirmeye çalışması pek çok ülkede çiftçiler ve devlet-dışı örgütlerin kitlesel mücadelelerini tetiklemiş sonucunda istediği pazar genişlemesinin çok gerisine düşerek hisselerin önemli bir kısmını satmaya götüren bir bunalıma girmiştir.

Kaynak: gidagundemi.com

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu