Tarih

Guernica Katliamı ve Picasso’nun El Guernica’sı…

Tarih 26 Nisan 1937; yani İkinci Dünya Savaşından hemen önce…

İspanya faşist diktatör Franco yönetiminde bir iç savaş yaşamaktadır. Kanlı bir darbeyle yönetime el koyan Franco, en büyük direnişle ülkenin kuzeyindeki Bask bölgesinde karşılaşır.

Her pazartesi Bask bölgesinde bulunan Guernic’da kasaba pazarı kurulur. Öğleden sonra, hava biraz da serinleyince pazar yerini bölge halkı doldurur. Ancak 26 Nisan günü öğleden sonra, bir anda Santa Maria Kilise’sinin çanları çalmaya başlar ve ardından gökyüzünde onlarca bombardıman uçağı görülür ve  uçaklar pazar yerinde toplanmış sivil halkın üzerine yüzlerce bomba yağdırır. Bombardıman üç buçuk saat sürer, bu üç buçuk saat sonunda ağırlığı Alman uçaklarından oluşan katliam ordusu istenen katliamı gerçekleştirmiştir bile…

‘ Her pazartesi Guernica’da panayır günüdür ‘ diye anlatır olayın görgü tanıklarından Jose Manasterio: ‘ Tam da o gün geldiler çünkü olabildiğince fazla insanı öldürmek istiyorlardı; bunu da başardılar’

Katliamdan sonra hem İtalya hem de Almanya bu katliamda rol aldıklarını reddeder. Aynısını Franco da yapar. Öyleyse bu bombaları kim yağdırmıştır. Bunun ardından Almanya kanadından bir açıklama daha gelir. Asıl hedefin stratejik noktalar olan demiryolu ve Mundaca Köprüsü olduğunu söylerler. Ama işin ilginci, 3,5 saat boyunca onlarca ölüm makinesi ve onları kullanan cellatlar köprüyü bir kere vuramamış ama tesadüfi bir şekilde hepsi pazar yerini bombalamıştır.

Küçük kasaba, şirin Guernica tam 3 gün yanar. Ölü ve yaralı sayısı kasabanın nüfusunun yüzde kırkıdır, 1600 kişi ve kasabanın yüzde 70 lik bir bölümü yerle bir olmuştur.

Avrupa kutuplaşmaktadır; İtalya, Almanya ve İspanya’daki gelişmeler İngiltere ve Fransa’yı rahatsız etmektedir. Faşistlerden kaçan bir çok sanatçı Fransa’da ikamet etmektedir. Bunlardan biri de Pablo Picasso’dur. Guernica’nın haberleri Paris’e ulaşır. Bu katliam, Picasso’ya, başyapıtı olan El Guernica için ilham olacaktır.

Guernica, yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlıboya ile yapılmış bir resimdir. Tablonun siyah beyaz oluşuyla, o dönemdeki gazetelerde yayımlanan fotoğraflara yakınlık sağlanmış, ayrıca savaşın yarattığı cansızlık vurgulanmıştır. Tüm sahne bir odanın içindedir, sol tarafta yer alan büyük gözlü boğa, kucağındaki ölü çocuğa ağlayan bir kadının üzerinde durur.

Resmin merkezinde acı içinde yıkılmak üzere olan, mızrakla vurulmuş bir at bulunur. Atın burnu ve üst dişleri, bir insan kafatası şeklindedir. Can çekişen at muhtemel can çekişen insanlık ve barışın kendisidir.*

Acı çeken atın üzerinde, göz şeklindeki çıplak bir ampul parlamaktadır ki bu da katliamın medeniyetin gözü önünde meydana gelmiş olmasını simgeler. Elinde kırık kılıcı ile yatan savaşçı kahramanca savunmanın alışılagelmiş sembolüdür.  Kucağında ölmüş bebeğine ağıt yakan anne hemen hemen bütün ressamlar tarafından işlenmiş Pieta’yı yansıtır.  Yangın içinde can çekişen haykıran, ellerini açmış insanlar, masum halkın acısını simgeler. Atın sağ üst tarafında, bu vahşi sahnelere tanıklık ederek camdan içeri girmekte olan, korku dolu bir kadın figürü vardır. Kadın, elinde yanan bir gaz lambası taşır. Boğanın, atın ve çocuk için ağlayan kadının dilleri olarak çizilmiş olan hançerler çığlıkları simgeler.

Picasso, 1973’de öldüğünde, eseri hala İspanya’ya bir kez bile girememişti. Picasso’dan iki yıl sonra da diktatör Franco öldü. Ve Guernica’nın acılarını simgeleyen El Guernica, Picasso’nun doğumunun 100. yılı kutlanırken, 25 Ekim 1981’de Madrid’ e ayak bastı.

Guernica tablosu günümüzde en büyük savaş karşıtı resim olarak kabul edilir. Pablo Picasso’nun başyapıtları arasında yer alan Guernica, en politik resim olarak tarihe geçmiştir.

Katıldığı bir sergide Alman bir general Picasso’ya yaklaşır ve sorar;

”Bu tabloyu siz mi yaptınız”

Picasso’da;

”Hayır, siz yaptınız” der.

Derleyen: Sibel Çağlar

*Guernica hakkında, birbirinden oldukça farklı ve zaman zaman çelişkili yorumlar vardır. Örneğin resmin iki baskın unsuru olan boğa ve atın neyi simgelediği konusunda farklı görüşler bulunur. Sanat tarihçisi Patricia Failing’e göre “At ve boğa İspanyol kültüründe önemli yere sahiptir. Picasso resimlerinde bu iki figürü, birçok farklı anlamda kullanmıştır. Bu yüzden Guernica’daki at ve boğanın kesin anlamını bulmak çok zordur. Bu iki figürün ilişkisi, Picasso’nun kariyeri boyunca farklı şekillerde ortaya çıkan bir tür bale gibidir.”

Dünyalılar

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu