Çevre

İlçenin ortasına asit fabrikası!!!

Kirazıyla ünlü Kütahya’nın Şaphane ilçesinin ortasına asit fabrikası

şaphane_kirazı

KÜTAHYA’nın Şaphane ilçesine, buradaki alüminyum sülfat fabrikasının ihtiyacını karşılamak üzere bir asit üretim tesisi kurulmak isteniyor.

Konu ilk 2011’de gündeme geldi.

Söz konusu tesise yönelik Valilik tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesi üzerine TEMA Vakfı Şaphane gönüllü sorumlusu Ahmet Bayrakdar bizzat kararın iptali için dava açtı.
Ocak ayında mahkeme “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti.
Ardından tesis mühürlendi.
*
Ülkemizde bir klasik bu.
Önce çevreye ve insana muazzam zararı olacak projelere “ÇED gerekli değildir” kararları çıkarmaya çalışıyorlar ki hiç tökezlemeden o meşum projeleri hayata geçirebilsinler. Bunların çevreye, yerel halka etkileri ölçülemesin. Zira ölçülse pek çoğu hayata geçmez, geçemez.

Dedim ya, önce bu yöntemi deniyorlar. Ve birileri işin takipçisi olmasa, dava açmasa dere tepe düz gidiyorlar.
Biri dava açtığında çoğunlukla mahkemeden “ÇED gereklidir” kararı çıkıyor.
Ama bu demek değil ki film mutlu bitiyor, doğa ve insan kazanıyor.
Yazık ki çoğunlukla formalite icabı, uyduruk, eksik ÇED raporları hazırlanıyor ve o projeler hayata geçiriliyor.
Şaphane’de de benzer bir hikâye dönüyor.

Mahkemeden “ÇED gereklidir” kararı çıktıktan sonra şimdi asit tesisi için ÇED başvurusu yapıldı, başvuru dosyası hazırlandı ve ÇED süreci başlatıldı. 

*

Bölgede yaşayanlardan asit fabrikası istemeyenlerin sayısı 2011’e göre epey arttı. Tesisin faaliyette olduğu süre içerisinde halkın baca gazlarından rahatsız olmasının ve kiraz ağaçlarının olumsuz yönde etkilenmesinin bu artışta payı büyük.
Bu asit fabrikası yeniden faaliyete geçerse…
Fabrikadan havaya salınacak gazlar asit sisi yayacak.
Fabrikanın atık suları ve asit sisi nedeniyle yeraltı ve yerüstü suları kirlenecek.
Bölgenin geçim kaynağı olan tarımsal üretim ve hayvancılık faaliyetleri çok ciddi zarar görecek, belki de sona erecek.
Bölge halkında solunum yolu hastalıkları görülecek.
Ve tabii Şaphane’nin 1. derece deprem bölgesi içerisinde olduğunu da unutmamak gerek.
*
Şaphane’deki asit fabrikasının neden olacağı yıkım geçmişte yaşanan örneklerden ders alınarak önlenebilir.

Örneğin 70’lerde benzer şekilde asit ve gübre fabrikası kurulan Bandırma’nın Çalışkanlar köyünün tarım alanları asit yağmurları ile kirlenerek üretim yapamaz hale geldi. Çalışkanlar köylüleri evlerini, işlerini, doğal zenginliklerini, kültürel değerlerini kaybederek göç etmek zorunda kaldı. 

Şaphane’nin benzer bir kaderi paylaşmasına engel olmak için geç değil. Ülkemizin bitkisel üretime elverişli verimli toprakları sınırlı ve çok değerli.
Vişnesi, kirazı, doğal güzellikleriyle bilinen Şaphane’nin toprağı, suyu, havayı kirleten, halk sağlığını ve gıda güvenliğini tehdit eden bir asit fabrikasına ihtiyacı yok.
Yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan yüzyıllarca ürün verecek toprak, temiz hava ve sudur…
Sadece belirli bir süre üretim yapabilecek ve doğal varlıkları tahrip edecek bir asit fabrikası değil.

Melis Alphan

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu