Geçenlerde Balçiçek Pamir “Solun şiddetle imtihanı” başlıklı bir konuyu tartıştırıyordu, konuklardan biri Gün Zileli olunca biraz bakayım dedim. Türkiye Gazetesinde yazar olduğu alt bilgisi geçilen arkadaşın sığlığına tahammül edemeyip hızlıca zaplamıştım programı. Ama anladığım, sol düşünce yapısına sahip insanların şiddet kullandıkları, bu yüzden toplumun genelinde kabul görmedikleri, molotof attıkları, sokaklarda gösteri yaptıkları falan filandı. Bugün tesadüfen bu konuyla ilgili bir yazıyla karşılaştım sizlerle de paylaşmak isterim. Yazıda bahsi geçen katliamlardaki derin devlet yapılanmalarını, yabancı ülkelerin provakatif parmaklarını, kapitalist ve emperyalist çıkarları da göz ardı etmeden ‘sağ dünya görüşü’ diye sınıflandırılabilecek sistematiğin neler yapabildiğini birkez daha hatırlayalım.
Deniz KARTAL
Sağın katliamlarla imtihanı
Darbe yaptılar sola yüklenip sağa yaslandılar. Anayasa yaptılar ihlal edip anayasayı düzenden yana koydular. Kitap toplatıp kitap yaktılar yazarlarını içeri attılar. 6-7 Eylül olaylarında Türk ve Müslüman olmayan vatandaşların ev ve işyerlerini yaktılar, mallarını yağmaladılar.
Mustafa Suphi’yi boğdular, Nazım’ı sürdüler, Sabahattin Ali’yi öldürdüler. Onlarca yazarı çizeri öğretim görevlisini öğrenciyi evinden işinden yurdundan yuvasından ettiler.
1968’de Vedat Demircioğlu’nu öğrenci yurdunun penceresinden aşağıya atmak suretiyle katlettiler. 1 Mayıs 1977’de kalabalığın üzerine yaylım ateşi açarak 37 işçinin hayatına kıydılar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam ettiler, yazar Servet Tanilli’yi sakat bıraktılar, Erdal Eren’i 17 yaşında ipe gönderdiler.
16 Mart 1978’de tarihe Beyazıt Katliamı olarak geçen katliamda İstanbul üniversitesinden çıkan öğrencilerin üzerine, bomba atmak suretiyle 7 devrimci üniversite öğrencisini katlettiler. Ecevit Hükümeti tarafından Adana İl Emniyet Müdürü olarak atanan Cevat Yurdakul’u 28 Eylül 1979’da aracını taramak suretiyle öldürdüler.
1979’da Ankara’nın Piyangotepe mahallesinde yüzlerini çorapla maskeleyerek kahvehaneye girip 7 sol görüşlü kişiyi katlettiler, olaya soygun süsü verdiler. 1978’de Malatya’da “Şeriat isteriz” diye bağıran guruplar sivil faşistlerle birlikte Alevi mahallelerini ateşe verip, 3 kişiyi öldürüp 30 kişiyi yaraladılar, bin kadar işyeri ve evi kundakladılar.
8 Ekim 1978 günü Bahçelievlerde 7 TİP’li öğrenciyi kafalarına kurşun sıkarak ve havluyla boğarak öldürdüler. 24 Aralık 1978’de silahlı ve sopalı kalabalık gruplar Kahramanmaraş’ta Alevi mahallelerine saldırarak, çoluk çocuk demeden hamile kadınların karınlarındaki çocuklar dahil yüzlerce insanı katledip, binlercesini yaraladılar.
29 Mayıs 1980 Çorum’da 57 Alevi ve sol görüşlü yurttaş katlettiler.
Başta Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Vedat Aydın, Musa Anter, Behçet Cantürk, Namık Tarancı, Hüseyin Deniz olmak üzere son 90 yıl içerisinde onlarca sol görüşlü gazeteci, aydın ve yazarı öldürdüler.
4 Mayıs 1987’de Van 100. Yıl Üniversitesinde Mehmet Şirin Tekin isimli öğrenciyi oruç tutmadığı için bıçaklayarak katlettiler. 2 Temmuz 1993’de Sivas Madımak otelinde Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılan 33 yazar, ozan ve aydını yakmak suretiyle öldürdüler.
12 Mart 1995’de İstanbul Gazi Mahallesinde bir kahvenin taranması sonucu çıkan olaylarda çoğu Alevi 13 kişiyi öldürüp 195 kişi yaraladılar. 29 Eylül 1999’da Ankara Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevinde başlatılan ve adına “Hayata Dönüş Operasyonu” denilen katliamda 10 tutukluyu katledilip, 100’e yakın tutukluyu darp ettiler.
Trabzon’da 5 Şubat 2006 tarihinde, Santa Maria Katolik Kilisesi’nde silahla saldırarak Rahip Andrea Santoro’yu öldürdüler. 18 Nisan 2007’de Malatya’da, Zirve Yayınevi’nde çalışan 3 kişiyi boğazını keserek ve bıçaklayarak katlettiler. 19 Ocak 2007’de gazeteci yazar Hrant Dink’i kendi çıkardığı Agos gazetesinin önünde vurarak öldürdüler.
Yıllarca Kürt insanına tahammül etmediler. Bırakın Kürt insanına, hayvanına bile tahammül etmediler. Sahibi Kürt diye dağlarda koyunları kuzuları öldürdüler. İnsan dışkısı yedirdiler Kürt köylülerine. Köyleri yaktılar yıktılar insanları göçe zorladılar. Kürt çocukları dünyaya gözlerini silah ve bomba sesleri ile açtı. Kalem tutması gereken eller taş tutmaya başladı.
Alevilerin talepleri yıllarca görünmezden gelindi. Her türlü sözler seçim öncesinde verildi ama hiçbir zaman gerekenler yapılmadı. Cem evleri ibadethane olsun dediler kimse dinlemedi. Din dersleri seçmeli olsun dediler kimse umursamadı. Din Kitaplarına Alevilik eklensin dediler kimse duymadı.
Ceylan Önkol’u havan topuyla, Uğur Kaymaz’ı silahla öldürdüler. Ankara’da Ethem Sarısülük’ü, Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’i, Antakya’da Abdullah Cömert’i, Ümraniye’de Mehmet Ayvalıtaş’ı, Lice’de Medeni Yıldırım’ı katlettiler.
Tüm bunlar ortadayken şimdi kalkmış televizyon kanallarında “Solun şiddetle imtihanını” tartışıyorlar. Şiddetten kasıt meydanlara inmek, slogan atmak, demokratik hak ve özgürlükler aramaksa eğer sol bunu daha çok yapacaktır. Yok eğer şiddetten kasıt işkenceler, ölümler, katliamlarsa, kusura bakmayın ama önce siz sağın katliamlarla imtihanını tartışın.
Veli Bayrak – Demokrat haber
Aşağıdaki linke tıklayarak konuyla ilgili çarpıcı başka bir yazımızı daha okuyabilirsiniz.
