Kültür-Sanat

Sanat ve Eylem: De Menil Ailesi

Rönesans döneminde yaşamış olan ünlü Medici ailesini pek çoğunuzu duymuştur. Rönesans sanatının eşsiz ustaları Masaccio, Donatello,Michelangelo Buonarroti ve Raphael gibi sanatçıları destekleyen aile. Bugün hayranlıkla seyrettiğimiz pek çok eserde görünmese dahi Medici’lerin imzası vardır.

medici ailesi
                                                      

Menil ailesi de tıpkı bu aile gibi döneminin en önemli ustalarını toplayarak eşsiz bir koleksiyon meydana getirdi. Paleolithik dönemden Hıristiyanlık öncesi döneme pek çok eser, Bizans kalıntıları ve ikonları ile küçük bir ortaçağ koleksiyonu, Mali ve Afrikada bulunan ilkel kalıntılar, Georges Braque, Paul Cezanne, Fernan Leger, Henri Matisse ve Pablo Picasso, sürrealizm dalgasindan Chirico, Marcel Duchamp, Max Ernst, Man Ray, Matta, Joan Miró, Francis Picabia, ve tabii Salvador Dali, modern akımlardan Jackson Pollock ve Barnett Newman gibi ve tabii yakın dostları Mark Rothko’da, Amerikanın en çılgın sanatçılarından biri olarak bilinen pop art patlamasının yaramaz çocuğu Andy Warhol’de bu koleksiyonda yerini almış. Menil müzesinde sergilenen eserler onu dünyanın en önemli sanat eserlerinin bulunduğu sıra dışı bir yer haline çevirdi. Tıpkı Mediciler gibi artık onlarda sanatı sadece toplamıyor yapımında bizzat destekleyici olarak rol alıyorlardı.

Dominique ve eşi John de Menil’in yarattığı bu dünyayı ve sanat koleksiyonlarını anlamak için Dominique’i anlamak önemli.003-dominique-and-john-de-menil-theredlist

Fransız bir fizikçi olan Conrad Schlumberger, 1. Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda yeraltındaki petrol yataklarını ortaya çıkarmaya yarayan elektromagnetik bir sesle arama cihazı icat etmiş ve bunu geliştirmişti. Savaştan sonra, bu teknolojiyi kullanarak dünyanın en başarılı şirketlerinden biri olan ve hala yüzün üzerinde ülkede hizmet veren Schlumberger Ltd.yi kurdular. Dominique de Menil, Conrad Schlumberger’in kızıydı.

Dominique ve Jean, 1930 yılında Versailles Sarayı’nda verilen bir dans partisinde tanıştılar. Kısa bir süre sonra evlendiler ve daha mütevazi bir aileden gelen Jean, Dominique’in ailesinin petrol şirketinde çalışmaya başladı. 2. Dünya Savaşı sırasında savaş karşıtı eylemlerde bulunan Jean, o sırada hamile olan Dominique ve iki kızlarını geride bırakarak Amerika’ya kaçmak zorunda kaldı. Houston’a yerleşti ve Schlumberger’in buradaki işleriyle ilgilenmeye başladı, Dominique gerekli seyahat evraklarını hazırlayıp Amerika’ya 1941 yılında gidebildiğinde ismini John olarak değiştiren kocasıyla Houston’da tekrar biraraya geldiler. Jean ve Dominique buraya yerleştiklerinde Houston’ı sanatçıların, küratörlerin, film dünyasının uğrak yerine getirmekle kalmayıp açık görüşlülükleriyle ve liberal politik duruşlarıyla sosyal hayattaki siyah-beyaz ayrımı gibi ırkçı tavrın değişmesinde de büyük rol oynadılar.

John de Menil, 1945’te New York’a gittiği bir iş gezisinde rahip Marie-Alain Couturier ile karşılaşır. Couturier’in misyonu, Katolik Kilisesi’nde modern sanata yer vermektir. John de Menil New York’ta Couturier ile beraber birçok galeri gezer ve eve küçük bir Cézanne suluboya çalışması ile döner. Dominique ilk başta bu resme şüphe ile yaklaşır ama kısa süre sonra bu konudaki fikirleri değişir. Couturier’in yol göstermesiyle de Menil çifti aktif olarak koleksiyonerliğe başlarlar.

John ve Dominique Houston’da modern bir ev yaptırmak isterler, tavsiye üzerine Phillip Johnson ile çalışmaya karar verirler. Couturier’den sonra Dominique ve John’un koleksiyonerlik hayatında önemli bir figür olarak yer alan küratör Jermayne McAgy büyük bir rol oynar, kendileri gibi düşünen Houston’lıların kurduğu Güncel Sanat Derneği’nin (C.A.A.) başına gelen ilk direktör olan, birçok başarılı sergi düzenledikten ve daha sonra de Menil’lerin büyük katkıda bulundukları St. Thomas Üniversitesi’nin film bölümünde harikalar yaratan McAgy vefat ettiğinde onun anısına yapılan ve 14 koyu renkli soyut Rothko resminin duvarlarında asılı olduğu mabedi de  Phillip Johnson tasarlamıştır. C.A.A. ile yaşanan sorunlar Dominique de Menil’i St. Thomas Üniversitesi’nin sergi programıyla ilgilenmeye iter ve McAgy’nin ölümünden sonra da Dominique sergi düzenlemeye, katalog yazıları yazmaya ve üniversitede ders vermeye başlar.

menilswharhol_papercitymagcom

Üniversitede John ve Dominique’in liberal görüşlerinden memnun olmayan kurucular ise de Menilller ve onları destekleyen yönetim kurulu üyelerinin bir daha kurula seçilmemelerini sağlarlar. Dominique ve John, desteklerini tamamen çeker ve kendi kurdukları sanat departmanını olduğu gibi Rice Üniversitesi’ne taşırlar. Houston’luların büyük bir kısmı John ve Dominique’i buradaki toplumun dışında kalmış kişiler olarak görürler, aynı zamanda çiftin insan hakları konusundaki aktivist tavırları -John’un avukatlarını başı polisle derde giren öğrencilerin hizmetine sunması ve Dominique’in Houston okullarındaki ırk ayrımcılığını sonlandırma çabaları ya da John’un Broken Obelisk heykelini Martin Luther King’e adanma koşuluyla Houston’a hediye etmek istemesi gibi- onların yerel seviyede hoş karşılanmamalarına sebep olur.

Sanat eserlerinin nefes alması, bir düşünce ve hissetme alanı bırakılması anlayışını daha sonra Dominique ve John’un kızı Phillippa de Menil ve galerici kocası Heiner Friedrich Dia Foundation’a taşırlar. rothkochapel

Bu anlayışın örneklerinden biri olan ve John ve Dominique’in finanse ettiği Rothko mabedinin 1971 yılındaki açılışından iki yıl sonra, John kansere yenik düştü. Ölümünden bir yıl önce John ve Dominique ünlü mimar Louis Kahn ile kişisel koleksiyonları için bir müze tasarlaması konusunda anlaşmışlardı. Kahn da John’dan bir yıl sonra hayata veda edince Dominique bu planları 6 yıl boyunca geri dönmemek üzere bir kenara bıraktı.

Bugün dünyanın sayılı koleksiyonerleri arasında yer alan Dominique Menil 1998 yılında hayata veda etti. Ardında bıraktığı sayısız paha biçilmez sanat eseri ve yaşadığı yerleri güzelleştirmeye tutkun ruhu bugün koleksiyonun sergilendiği Houston Teksas’taki müzede yaşamaya devam ediyor.

Mirasının ve zamanının büyük bir bölümünü farklı duruşuyla bilinen Dia Foundation’a harcayan Phillippa (daha sonra Müslüman olup ismini Fariha’ya çevirmiştir) gibi Dominique ve John’un çocuklarından Georges ve François da hala güncel sanat toplamaya devam ediyorlar. Geçen sene hayata 27 yaşında veda eden, çektiği mahrem ya da sanat dünyasının gösterişiyle alay eden fotoğrafları ve genelde polis şiddetinden bahseden gazete küpürleriyle yaptığı kolajlarla bilinen sanat dünyasının serseri çocuğu Dash Snow ise yıllar önce ailesini reddetmiş olsa da Dominique de Menil’in kızı Christophe de Menil’in torunudur.

Kaynaklar: http://en.wikipedia.org/

www.qamaraobscura.blogspot.com.tr

www.prensesemektuplar.com/

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu