Yaşam

Yanlış olduğuna inandırıldığımız sağlıklı davranışlarımız

İçinde yaşadığımız toplum bazı davranışların yanlış olduğunu empoze etti yıllarca, oysa önemli olan içimizden geldiği gibi davranmak, kendin olmak….Negative-healthy-behaviors

1. Öfke

Öfke çoğunlukla kaçınılan ve hatta kaba bulunan; ancak sizi gerçekten de özgür kılabilecek bir duygudur. Öfke, sınırlarımız ihlal edildiğinde veya yanıldığımızda ortaya çıkan bir tür duygusal enerjidir. Bu enerjiye nasıl kucak açacağınız ve onu nasıl olumlu yönde kullanacağınız sizin elinizde. Öfkelendiğiniz zaman, bu öfkeyi hayatınızda olumlu bir değişiklik yaratacak biçimde açığa çıkarabilirsiniz. Öfkenizi bastırıp inkâr etme yolunu seçerseniz, bu bastırdığınız duygu günü gelince patlamayı bekleyerek, sizi şiddete ve depresyona sürükleyebilir. Öfkenin sizi koruyup özgür kılacağını bilin.

2. Kaybolmak

Yön algımızı kaybettiğimizde kaybolduğumuzu hissederiz. Ancak kaybolmak, tüm dikkatimizi o ana ve içgüdülerimize odaklamamızı sağlar. Hatta büyük bir şehirde ya da yabancı bir ülkede kaybolduysanız, yolumu bulayım derken muhtemelen muhteşem yerler keşfetme şansını yakalamışsınızdır.
Aynı durum hayat için de geçerli. Önemli olan hayat denilen yolculuk. Bu yolculukta bazen kaybolur ve öyle yerlere savruluruz ki hiç ummadığımız ya da istemediğimiz bu noktada muhteşem şeyler keşfederiz. Yeteneklerimizi açığa çıkarır, yeni arkadaşlar ediniriz. Üstelik bir kere kaybolmak, ömür boyu kaybolacağınız anlamına gelmez. Etrafınızdan da topladığınız bilgilerle kendi yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz sadece.

3. Ağlamak

Ağlamanın bir zayıflık göstergesi olarak görüldüğü, “Erkekler ağlamaz” diye cinsiyetçi bir söylem yaratan bir toplumda yaşadığımız doğru. Ancak, ağlamak da öfke gibi insancıl bir tepkidir. Her zaman gözü yaşlı dolaşmayı kimse istemez. Ama gözyaşları bir kayıp ve mutsuzluktan dolayı dökülmek zorunda değil; mutluluktan da ağlanır. Ağlayarak, içinizde tuttuğunuz takdirde sizi zehirleyip kaskatı kesecek bir enerjiyi açığa çıkarırsınız.

Dahası, ağlamak mizacınızı ve dış görünüşünüzü yumuşatır. Böylece insanlar sizin; çevresinde olup bitene duyarlı, hisseden, önem veren, yeri geldiğinde üzüntü duyan, acı çeken birisi, yani gerçekten kalbi olan bir “insan” olduğunuzu bilir.

4. Yalnızlık

Yalnızlık, her zaman şikâyet edilmesi gereken bir durum değil aslında; varlığınızın derinliklerine doğru keşfe çıkmak adına etrafınızdaki tüm hengâmeden sıyrılmanız anlamına da gelebilir. Etrafınıza duvarlar örmenizin bir gerekçesi olabilir elbette. Ancak, kendinizle baş başa kalarak yaratıcılığınızı daha fazla konuşturabilir ve ilham perilerinden daha fazla yararlanabilirsiniz. Çoğu sanatçının, yazarın ve ressamın da yaptığı budur aslında.

Yalnız kalmaya ihtiyacınız varsa korkmayın. Kendi başınıza bir yürüyüşe hatta bir seyahate çıkarak kendinizi de keşfe çıkabilir, adeta yenilenebilirsiniz.

5. Kimseyi dinlememek

Etrafınızdakileri dinlememek çoğu zaman anti-sosyal, kaba ve kibirli bir davranış olarak yorumlanır. Ancak öyle zamanlar vardır ki yalnızca kendi içgüdülerinize kulak vermek ister insan. Size verilen tavsiyelere uymak zorunda değilsiniz.  Kendinden başka herkesin lafına kulak veren insanların, dümeni olmayan bir geminin kaptanı gibi rüzgâr nereye eserse oraya savrulduğunu biliriz. Öyleyse, başkalarını ne zaman dinleyip ne zaman dinlemeyeceğiniz konusunda dikkatli olun. İç sesiniz hislerinizin doğru olduğunu söylüyorsa, kim ne derse desin bu sese güvenin.

6. Kuralları yıkmak

Bazen kuralları yıkmak hem sizin hem de başkalarının hayatını olumlu yönde geliştirebilir. Kuralları insanlar koyar ve hiçbir insan da mükemmel değildir. Öyleyse kuralların ardında yatanlara ulaşma becerinize güvenin ve kuralların gerçekten insanlığın yararına olup olmadığına kendiniz karar verin. Gerek sanatta gerekse toplumdaki birçok yenilik, adil olmayan kurallara karşı çıkma cesareti bulan Rosa Parks, Gandhi, Martin L.King ve John Lennon ve daha onlarcası gibi  insanlar sayesinde meydana geldi.

7. Aykırı olmak

Aykırı olmak sancılı ve garip bir süreçtir. Ancak, yenilikçi olduğunuz ve normların dışında bir şeyler önerebileceğiniz anlamına da gelebilir. Duygularımız, düşüncelerimiz ve hatta hayal gücümüz toplumla uyuştuğunda uyumlu davranırız. Yeni fikirlere açık olup, toplumun ve başkalarının beklentilerinin, çizdiği sınırların, belirlediği kalıpların dışına çıkarak aykırı olabiliriz. Gelecek  geçmişle uyumlu değildir. Bir gün aykırı düşünceleriniz, ardından binlerce insanı sürükleyebilir.

Yazının orijinalini buradan okuyabilirsiniz.

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu