Aliya İzzetbegoviç faktörü olmadan Bosnanın bağımsızlık mücadelesi anlaşılamaz.
Aliya’yı herhangi bir özgürlük savaşçısından ayıran özellik liderliğinin çokyönlü yansımalarında aranmalıdır. Bu kitap, onun kendi kaleminden kişiliğinin yansımalarıdır. Onun hayatı, toplumunun değerlerine sahip çıkan, bu değerlerin entelektüel ve siyasi olarak yeniden diriltilmesine adanmış bir ömürden ibarettir.
Bosnalı Müslümanların, asimile edilerek kimliklerinin silinmesine yönelik sistematik uygulamalara karşı bir aydın olarak direnmiş, yıllarca hapis yatmıştır.
Bir özgürlük savaşçısı ve devlet adamı olarak bağımsızlık mücadelesine öncülük etmiş, bağımsız Bosnanın yeniden kurulmasında belirleyici olmuştur.
Düşünür, özgürlük savaşçısı, devlet adamı olarak Aliya İzzetbegoviç yeni bir lider tipinin öncüsüdür.
Bilge kral Aliya İzzetbegoviçin anılarını okumak, imkansızlıklar içinde büyük umutları besleyen, adaletsizliğe karşı ahlâkın zaferine inanan bir ulusun tarihine tanıklık etmektir.
” Bize dayatılmış olan bu savaşta, dünyayı ilk kez şaşırttık.İlk şaşkınlığı yaratan direnişimizdi. Gerek düşmanlarımız gerekse dünyanın büyük kısmı, hızlı bir yenilgiye uğrayacağımız beklentisindeydi.Halbuki ne oldu? Direnişimiz her geçen gün dahada güçlendi ve adeta topraktan biter gibi giderek daha fazla asker ortaya çıktı. Saldırgan güçlerin muazzam teknik üstünlüğüne rağmen, topraklarımızın % 30′ unu korumayı ve düşmanı hemen tüm önemli şehirlerden atmayı başardık. Adam adama savaştığımız her yerde askerlerimiz üstünlüklerini kanıtladılar ve muzaffer oldular. Bizim sorunumuz hala, düşmanın ağır silahlarıdır.
İkinci şaşkınlık, mücadelemizin politik yanına ilişkindi. Zulümlerin yarattığı dehşet ve kendi kökleşmiş önyargıları nedeniyle dünya bizden misilleme bekledi.Bu olmadı. Tersine bizler dinsel ve ulusal hoşgörü üzerine temellenen demokratik bir toplum olduğumuzu ilan ettik. Hiç bir şekilde, Avrupalı şarkiyatçılar ile muayyen Batı medyasının halkımızı sıkça damgaladığı gibi aşırı ya da fanatik olmadığımız ortaya çıktı.Hem Doğu hem de Batı açısından değerli olan her şeye açık kalarak, kendi İslami kimliğimizi muhafaza ediyoruz.
İçinde kimsenin inancından, milliyetinden ya da siyasi kanaatlerinden dolayı takibata uğramayacağı bir devlet hedeflediğimizi söylemek isteriz.Bu ilkeye kendimizi adamışız ve onu aziz tutmaya devam edeceğiz .”
Aliye İzzetbegoviç / Tarihe Tanıklığım Kitabından
www.dunyalilar.org