Anadolu’nun kayıp kadınları…
Ortak noktaları Anadolu coğrafyasının vazgeçilmez unsurları olmalarıydı, emperyalist oyunlar önce komşuluklarını bozdu, birbirlerine düşman gibi davranmaya başladılar, sonra hükümetler dönemin getirdiği baskılarla art arda yanlış ve korkunç kararlar aldılar, milyonlarca insan öldü, milyonlarcası evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Tam da aynı dönemde Balkanlar’da, Kafkasya’da, Ortadoğu’da, Afrika’da derin acılar, dramlar yaşandı.
Tarihi süreç yeni bir dünyanın kurulması koşullarını dayatıyor ve bu yine kanlı bir savaşla oluyordu. Kendisi de emperyalist olan Osmanlı parçalanıyor, sanayi devrimi ve yeni kıtaların keşfiyle gücün yeni merkezi Batı ve Amerika, dünyanın tüm kaynaklarını kontrol etmenin temellerini atıyor, yeni bir dünya kuruluyor, akbabalar ölüler istiyorlardı. Aldılar da…
Aradan 100 yıl geçti, bu fotoğrafa hala hasretiz, ayrışmalarımız daha da belirginleşti. Bugün geldiğimiz noktada birbirine avaz avaz bağıran, vatan hainliğiyle suçlayan, birbirine terörist diyen milyonlarca insan aynı sokakları paylaşıyor.
Halklar nezdinde böylesine barış içinde yaşamış bu kadim topraklar, bugünün ayrıştıran, yok eden, yok sayan, küfürbaz, hileli yöneticilerini hak etmiyor, bilge Anadolu’nun huzurlu yaşaması için düşünceye ve tüm kültürlerin yaşamasına saygı duyan Dünyalı bakış açılarına ihtiyacı var.
Tüm halkların barış içinde yaşadığı bir dünyayı kurmak için yola çıkılacak en doğru yer belki tam da Anadolu’dur…
Deniz KARTAL