Arka Bahçemiz

Azerbaycan’da Şifa Merkezi: Naftalan

Azerbaycan’ın Güney-Batı bölgesinde başkent Bakü’den 330 km uzaklıkta bulunan Naftalan şifa merkezi deniz seviyesinden 235 metre yüksekliktedir. Güneyden, doğudan ve batıdan çok da yüksek olmayan dağlarla çevrilmiş bölgenin kuzey kesimi açıktır. Burada kuru bir iklim hakimdir, yazın sıcak (Temmuz’da ortalama 27 ºC), kışın ise ılıman (Ocak’ta ortalama 2 ºC)’dır.

Naftanın adı da “Neft alan”dan gelmektedir. Naftalan şifalı bir yer olarak doğuda eskiden beri biliniyordu. Çok eskilerde bile Naftalan’da deri hastalıkları tedavi oluyordu. Naftalan petrolünün şifalı olduğu ile ilgili bilgileri ünlü seyyah Marko Polo (13 y.y.) vermiştir. 1880’lerde yıllarında Naftalan petrolü sanayi amaçlı kullanılmaya başlandı. 1890 yılında Alman petrol uzmanı S.Y. Yeger Naftalan’da ilk petrol kuyusunu açtı. Naftalan petrolünü inceleyen bu uzman, 1892 yılında Naftalan ve Kojelan adlı merhemlerini hazırladı. Kuyudan yeterli miktarda petrol elde edildikten sonra çeşitli Naftalan merhemi (Yunanca Naphtha) üreten küçük bir tesis kuruldu.

O dönemlerde Naftalan merheminin üretimi gizli tutuluyordu. Rusya, bu merhemi Almanya’dan patentli ürün olarak alıyordu. Kısa sürede dünyanın birçok ülkesinde Almanya’da, Ingiltere’de, Fransa’da, Avustralya’da, Amerika’da Naftalan petrolüne ve ondan üretilen merhemlere olan talep arttı. Rus-Japon savaşı (1904-1905) sırasında her bir Japon askerinin çantasında Naftalan merhemi bulunurdu. Bu merhemden yaralanma ve donma vakalarında ilk yardım için kullanılıyordu. Nitekim, Naftalan merheminden 1914-1918 yıllarda Birinci Dünya Savaşında da yararlanılmıştır. 1918’de Alman iş adamı Kvel Azerbaycan’da “Koramal-Naftalan” firmasını kurmuştu.

1917 Ekim devrimi öncesinde yaşanan iç savaş döneminde Naftalan maden ve tesisleri tamamen harabeye dönmüştür. Ancak 1929 yılında, Rus bilim adamı V. Aleksandrov başkanlığında Naftalan’a bilimsel araştırma ekibi gönderilmiştir. O dönemden itibaren Naftalan’dan bir şifa merkezi gibi yararlanılmaya başlanılmıştır. Naftalan petrolü ve bu petrolden üretilen katransızlaştırılmış merhemler 1939-1945 yıllarında II. Dünya savaşı döneminde askeri hastanelerde başarıyla uygulanmıştır.

Naftalan merheminin içeriği:

Merhem, %70 Naftalan petrolü, %18 parafin, %12 petrolatumdan oluşmaktadır. Bu merhem sterilize edici ve ağrı kesicidir. Deri hastalıklarının, eziklerin, yanmaların vb. tedavisinde kullanılır.

Naftalan petrolü koyu kahve renkli, kokulu, yarı sıvı bir maddedir. Normal sıcaklıkta uzun süre fiziksel ve kimyasal özelliklerini koruyabilen Naftalan petrolü ağır bir petrol türüdür. Içerisindeki benzinin, ligroinin ve gaz yağlarının (ağır neft) hafif bileşenlerinin az (% 10 – 15) olması nedeniyle, çok yüksek öz kütleye sahiptir (0.927 g/cm3 – 0.971 g/cm3). Buna karşılık, başka petrol yataklarından çıkan petrollerde bunların oranı %50’lere ulaşmaktadır. Naftalanın yeraltı sularında potasyum (K), kalsiyum (Ca), magnez-yum (Mg), iyot (I), klor (Cl), potasyum-karbonat (K2CO3) gibi mineraller bulunuyor ve bunlar da Naftalan petrolünün tedavi edici özelliğini belirli ölçüde artırıyor. Naftalan petrolü 200-250 ºC arasında kaynamaya başlıyor ve -20, -30 ºC’de donuyor. Içerisinde %50-55 nafta, %30-35 aromatik hidrokarbonlar ve %14-16 katranlı maddeler bulunuyor. Naftalan petrolünde katı parafin hidrokarbonlar yoktur ve %0.25-0.30 kükürt, %0.24-0.26 azot bulunur.

Tedavi edici özellikleri:

Günümüzde Naftalan merhemi birçok hastalıkların tedavisinde kullanıl-maktadır. Deriye sürülerek, petrol dolu küvetlere oturularak, sargı, inhalasyon, tampon şekillerinde uygulanmaktadır. Insan vücudunda ağrı kesici, iltihap giderici etkide bulunmakta olup, deri, sinir sistemi, eklemler, hareket organları, kulak, burun, boğaz hastalıkları, göz, kadın hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde faydalanılmaktadır. Aynı zamanda hastanın kilo almasına, eritrositlerin artmasına, hemoglobinin belirli oranda çoğalmasına, tansiyonun normalleşmesine olumlu etkide bulunuyor. Hastaların şifa merkezinde tedavi gördüğü sürece alkollü içkiden, çok yağlı ve ekşi yemeklerden, sigaradan kaçınmaları gerekir, çünkü; tüm bunlar Naftalan petrolünün etkisi ile vücutta oluşan reaksiyonların normal seyrini bozmaktadır.

Naftalan şifa merkezinde uygulanan tedavi şekli:

1) Tedavi amacıyla 6 dakikadan 10 dakikaya kadar süren ve 35-37 ºC sıcaklıktaki Naftalan petrolü ile doldurulmuş küvete 12-15 kez girilir. Bundan sonra ise özel petrol temizleyici makinenin yardımıyla bedenin yüzeyi petrolden temizlenir, arkasından hastalar sabunla 34-36 ÂC sıcaklıktaki doğal bazik kuyu suyu ile yıkanır ve özel odalarda 15-20 dakika dinlenirler. Naftalan petrolü vücudu terlettiği için kalın giyinmek ve sıcak çay içmek tavsiye edilmiyor, çünkü bu vücudun zayıflamasına neden olabilir. Su istediğinde küvetten çıktıktan 1 saat sonra maden suyu veya orta sıcaklıktaki kaynatılmış su içilebilir.

2) Naftalan şifa merkezinde tedavi görmek için gelen hastalar Naftalan petrolüyle güneş ışını, elektrik ve ışın tedavisi, tedavi amaçlı jimnastik, tedavi amaçlı maden suları, masaj uygulamasından ve perhiz yemeklerinden yararlanabilirler.

3) Naftalan petrolü bu şifa merkezi dışındaki yerlerde elektrik ve ışın teda-visiyle birlikte uygulanabilmektedir.

4) Bu şifa merkezi ortamında Naftalan petrolüyle tedavi yönteminin verimliliği %95’tir.

Azerbaycan’a gittiğinizde Naftalan şifa merkezini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Kaynaklar

1) C Guliyev, “Naftalan Kurortu”, Bakü, 1986.

2) CA Kulieva, “Unikalnaya lechebnaya Naftalanovaya neft”, Bakü, 1981.

3) AH Kuliev, “Naftalan i metodika ego lechebnogo primeneniya”, Bakü, 1973.

Nazim Mammadov

Bu yazı Ekoloji Magazin Dergisi 1.Sayı (Ocak – Mart 2004) Yayınlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu