NE YAPILMALI ?
Başka türlü düşünmek!
Toplumlar hemen her yerde çözülüyor. Ne adalet, ne partiler, ne sendikalar, artık hiçbir kurum güven vermiyor.
Yönünü kaybetmiş bir dünya…
Hızla değişiyor dünya ama aynı zamanda her türlü ekolojik, biyolojik ve demografik tehditlerin altında. Bu yüzden zaten kırılganlık duygusu hakim bir duygu. Üstüne üstlük bir de düşünce üretimi, küreselleşmenin, teknolojik gelişimin hayli gerisinde kalmış durumda.”fikirlerin”yerini genellikle ”alıntılar” alıyor.
Toplumdan cemaate, farklılaşmadan bağımlılığa, laiklikten kimlik takıntısına doğru kayıyoruz. Tüm bunlar bugüne değin elde edilen kazanımlar karşısında güçlü gerilemeler…
Toplum kayboluyor, çünkü hiçbir kurum, ortak irade, dünya ekonomisi üzerinde bir etkiye sahip değil.
Toplumsal haklar da zaten piyasaların zaferi karşısında alabildiğine gerilediler. Herkes tehlikeli bir biçimde fikirlerinin, aidiyetlerinin, kökenlerinin içine kapanıyor.
Peki ne yapılabilir?
Belki öncelikle artık hiçbir şey yapılamaz saplantısını bir kenara bırakmak…
Hızla değişen, küreselleşmesi bilişim teknolojileri,iktisadi ve bankacılık şebekeleri tarafından dayatılan bir dünyada, hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünmek saçmalık.
Yeni üretim biçimleri anlaşılmadığından toplumsal yaşam, bir düzenin ve bir tahakkümün yeniden üretimine indirgeniyor. Toplumsal düşüncede bir ters-yüz olma şart.
Bu bağlamda fikirleri, politikaları çağıran üç muazzam alan var.
– Kadınların bağımlılığı,
– Etnik, dinsel, kültürel ya da cinsel azınlıkların reddi,
– Gençlerin okulda ya da mesleki yaşamlarında çektiği zorluklar.
Benlik olma, kendini yaratma ve tüm kökleri ve dallarıyla bir birey olarak kendini savunma ama en başta bir ağaç olma bilincine sahip olma, bugün davranışlarımıza rehberlik edebilecek, iyiyi kötüyü ayırmamızı sağlayacak tek ilke.
Ve beraberinde, insan haklarının her cephede ve istisnasız herkes için savunulmasını ve bilimsel akılcılığı merkezine alan bir evrensellik.
Fransız sosyolog ve toplumbilimci Alain Touraine’in ‘Başka
Türlü Düşünmek’ adlı kitabından derlenmiştir.