Cinsiyetinin “seyircisiz maç”la aynı anlama gelmediği bir sistemde olmak… “Çok affedersin erkek”in olmadığı bir hayatı yaşamak…
Merak ediyorum nasıl bir şeydir?
Samimiyetle merak ediyorum, meraktan çatlıyorum. Bu ülkenin sokaklarında, otobüslerinde, dolmuşlarında, ofislerinde, sinemalarında, kısacası sosyal hayatında erkek olmak nasıl bir şeydir?
Cevap sorarak bulunacak türden değil. Bir erkeğin cevabı bilmesi için, toplumsal hayatı, erkekliğini tamamıyla yadırgayarak yaşaması gerekir çünkü. Öyle empatiyle sezilecek gibi değil.
Bir kadın da bilemez bu sorunun cevabını. Hiç görmediğin bir rengi, bir tadı, bir sesi nasıl bilemezsen, sokakta erkek olarak varolmanın ne olduğunu da bilemezsin.
Erkek olmanın verdiği, doğuştan kazanılmış haklarla her sabah evden çıkmak nasıl bir histir?
Aynada kendine son kez bakarken, gömleğin bir düğmesini daha kapasam mı, iç çamaşırım belli oluyor mu, etek boyum kısa mı diye aklına bile getirmemek…
Bindiğin otobüste, dolmuşta, metroda, sinema koltuğunda sereserpe yayılıp bunun ‘yayılmak’ olduğunu bile fark etmemek…
Hemen hemen tüm sosyal ortamlarda çoğunluktaki hemcinslerinle bulunmak…
İş yerinde hemcinslerinin belirlediği koşullarda çalışmak, rekabet etmek…
Cinselliğin üzerinden algılanma endişesi taşımamak…
Başarılarının cinselliğine mal edilmesi kaygısı duymamak…
Hedefinle arandaki tek şeyin cinsiyetinin olmaması…
Erkek olduğun için daha başarılı, daha çalışkan, daha iyi olmak zorunda bırakılmamak…
Girdiğin bir mekanda başların sana dönmemesi, girdiğin hemen hemen her yerin doğal alanın kabul edilmesi…
Sokakta elini canın istediği gibi malum bir yerine götürüp kaşıyabilmek…
Trafikte sırf erkeksin diye taciz edilmemek…
Fiziki kusurlarını saklamak, kamufle etmek zorunda bırakılmamak…
Sana yasaklı hiçbir sokak bulunmaması…
Taciz edilme endişesi taşımadan varolmak…
Günün ve şehrin tehlikeli bir saati, tehlikeli bir yeri olmaması…
Muhatap alınmakla ilgili cinsiyetine dair bir endişe taşımamak…
Ülkenin siyasetçileri tarafından dahi vicdan azabına dönüştürülmüş bir ebeveynlik yapmamak…
Cinsiyetinin “seyircisiz maç”la aynı anlama gelmediği bir sistemde olmak…
“Çok affedersin erkek”in olmadığı bir hayatı yaşamak…
Merak ediyorum nasıl bir şeydir?
Ha şimdi ben burada ‘bir şeye’ isyan ediyorum ya… Neye isyan ettiğimi bile tam olarak bilemem. Çünkü Türkiye’de erkek olmak nedir bilemem…
Babamın çiftliğinde yaşamak gibi bir şey olsa gerek…
Banu Tuna
Bu yazı ilk olarak http://bianet.org/ internet sitesinde yayınlanmıştır.