Ağaca tırmanmak isteyen bir kız çocuğuna kimse “Aman çıkma düşersin!” demiyor. Öfkeden ya da acısından göz yaşlarına boğulan bir erkek çocuğuna da kimse “erkekler ağlamaz” demiyor. Tam tersine eğitimciler çocukla en az kız arkadaşları kadar şefkatle ilgileniyor.
Oyuncakların tümü her iki cinse de hitap edecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle çocukların kafasında yemek pişirmek ve bir şeyler imal etmek arasında bir fark olduğu algısının oluşmasından kaçınılmış. Kütüphanede kitaplar klasik ve tep tip anne-baba rolünün geçerli olduğu aile algısı yaratacak konulardan da özellikle kaçınılarak seçilmiş. Cinsiyet farklarını vurgulayan Külkedisi, Pamuk Prenses gibi masallar da bu kütüphanede bulunmuyor.
Eğitimciler çocuklardan bahsederken “kız” ya da “erkek” tanımlarını kullanmıyor. Onun yerine “arkadaşlar” ya da “çocuklar” kelimeleri kullanılıyor. Bir başkası hakkında konuşulurken tanımlamalarda bay ya da bayan yerine. İsveççe’ye Fince’den geçen “hen” sözcüğü kullanılıyor.
Peki gerçekten var mı böyle bir okul? Varsa nerede?
Bu okulun adı Egalia… Egalia İsveççe “eşitlik” anlamına geliyor. İsveç’in kadın-erkek eşitliği politikalarının bir sonucu olarak devlet desteğiyle 2010 yılında açılan okul İsveç’in Stockholm şehrinde bulunuyor ve cinsiyet kavramının oluştuğu 1-6 yaş grubuna hitap ediyor.
İsveçli eğitimciler yıllar önce eğitim düzeyi yüksek İsveç vatandaşlarında bile erkek çocuğu kayırma eğilimi olduğunu dile getirmişti. Bu yüzden toplumda kadın-erkek eşitsizliğine yol açan algıları değiştirmek uzun süredir İsveç müfredatının, özellikle de anaokulu müfredatının, bir parçası. Bu yüzden, Egalia dışında pek çok okulda da hali hazırda bir “cinsiyet rolleri pedagogu” bulunuyor. Pedagogların öncelikli işi çocuklardan çok, eğitimcilere dillerini cinsiyetçi alışkanlıklardan arındırmaları için yardımcı olmak. Yani Egalia, türünün tek örneği olsa da çok da yalnız değil.
Okulun kuruluş hikayesi ise devlet destekli bir araştırma projesine dayanıyor. 1998 yılında okullar ve bakım evlerinde kadın-erkek eşitliğini sağlamak üzere bir bütçe ayrılması meclisten geçiyor. Bu araştırmanın bir parçası olarak eşitlik konusunda yine iddialı bir anaokulu olan Nicolaigarden okulunda eğitimciler, yuvada yaşananları detaylı bir şekilde filme alıyorlar.
Sonuçlar şaşırtıcıydı. Eğitimciler kızlara ve erkeklere farklı davranıyorlardı. Canı acıdığı için ağlayan bir erkek çocukla öğretmen daha az ilgileniyordu. Öğretmen çocuğu teselli edip çekiliyor, “o kadar büyütülecek bir şey yok” diyerek çocuğa kendi acısıyla baş etmesi için zaman tanıyordu. Aynı durumdaki kızlarla ise çok daha uzun süre ilgileniliyordu.
Başka bir dikkat çekici durum da, eğitimcilerin –zaten dilsel gelişimleri erkeklere göre daha hızlı olan- kız çocuklarla konuşmak için daha çok vakit ayırmasıydı. Erkek çocukların biraz yaramaz olması kabul edilebilir bir durumdu. Oysa ağaca tırmanan, eşyaları dağıtan bir kız çocuğu anında durduruluyordu.
İşte Egalia’nın başlangıç noktası… Öğretmenlerden biri şöyle diyor: “Toplum kızlardan tini mini, hanım hanımcık olmalarını beklerken; erkeklerin de daha dışadönük, hareketli biraz da yaramaz olması bekleniyor. Egalia gibi bir okulun amacı çocukların bu beklentilerin tuzağına düşmeden nasıl olmak istiyorlarsa öyle davranmalarına yardımcı olmak…” Tabii ki her şey güllük gülistanlık değil. Egaila’nın yöntemlerinin ne kadar doğru olduğu hala tartışılıyor. Her ne kadar iyi niyetle yola çıkılmış olsa da bunun da başka türlü bir beyin yıkama olduğunu iddia edenler de yok değil. Özellikle aşırı milliyetçi yayınlar ve blogların çok aır eleştirilerde bulunyorlar. Bazı aileler cinsiyetçi algıları kaldırmak konusundaki bu takıntılı tutumun, çocuklara bir fanus ortamın yaratacağını ve toplumsal hayatlarında sıkıntı yaşayabileceklerini düşünerek endişeleniyor.
Okulun müdürünün sözleriyle yazımızı noktalıyoruz.
“Biz kızlar ve erkeklerin farklı olabileceğini reddetmiyoruz. Burada aldıkları eğitim bir aynılaştırma projesi değil. Sadece cinsiyetle ilgili tanımları ortadan kaldırarak, her ilgiye her beceriye eşit değer verilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bütün istediğimiz bu: Demokrasi ve eşitlik.”
Derleyen: Handan Saatçıoğlu
Kaynakça: http://www.nytimes.com/2012/11/14/world/europe/swedish-school-de-emphasizes-gender-lines.html?_r=0 http://www.bbc.co.uk/news/
http://www.huffingtonpost.com/
http://persephonemagazine.com/