Arka Bahçemiz

Devrim, gecenin üçünde meydanlarda dans eden kadınlarla gelecek

kadındevrim

Ey muhafazakârlar!

Devlet bir askerleşip bir polisleşirken, mahpuslardaki çocukları, evsiz çocukları, Cizre’deki çocukları muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

HES’lere, nükleer santrallere, taş ocaklarına karşı dereleri, ırmakları, ormanları muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Şehir merkezleri burjuvaziye teslim edilsin diye, kentsel dönüşüm adı altında evleri barkları başlarına yıkılan yoksulları muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Siz ancak patronları muhafaza edensiniz; saraylıları, biat edenleri, yığınları…

Batsın ahlakınız da, namusunuz da; sizin muhafazakârlık dediğiniz şeye biz ahlaksızlık diyoruz, namussuzluk diyoruz zira.

Ey muhafazakârlar!

Ayrımcılıklar içinde kalıp da eşit yurttaşlık talep eden Alevileri, azınlıkları, çoğullukları muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Grevlerdeki emekçileri, madencileri, metal işçilerini muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Anneliği yüceltiyorsunuz da, Cumartesi Annelerini, Berkin’in annesini, Berfo Ana’yı muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Siz ancak ötekileştirmeleri muhafaza edensiniz; baskıları, zulümleri, sömürüleri…

Sizin olsun dininiz de, milliyetçiliğiniz de; sizin muhafazakârlık dediğiniz şeye biz akıl tutulması diyoruz, fikir yozlaşması diyoruz zira.

Ey muhafazakârlar!

Nefret suçlarını protesto edenlerle bir değilsiniz, LGBT canlarımızı muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Dinle, töreyle, gelenekle yaftalanan, metalaştırılan, heder edilen kadınları muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Tecavüz edilen, kıyılan, yakılan Özgecan’ı muhafaza etmiyorsunuz fakat muhafazakârsınız!

Siz ancak erkek egemen sistemi muhafaza edensiniz; dayatmaları, hoyratlıkları, puştlukları…

Yerin dibine geçsin maneviyatınız da, dürüstlüğünüz de; sizin muhafazakârlık dediğiniz şeye biz biat kültürü diyoruz, faşizm diyoruz zira.

Çocuklarımızın özgürlüğü için direnmeliyiz dostlar; doğamızın, yoksullarımızın, çoğulluklarımızın huzuru için direnmeliyiz.

Grev hakkı için, yaşam hakkı için ve Özgecan için emek vermeli, komünler kurmalı, dayanışma içinde olmalıyız her daim.

Efendilerin ve patronların, milli ve manevi değerler diye yığınlara yutturduğu muhafazakârlığın, dilinin erkek, bayrağının sömürü, yönetim biçiminin faşizm olduğunu bilmek acı verse de, değil mi ki can kıymeti bileniz, değil mi emekçi olan, sulha adananız, devrim, gecenin üçünde meydanlarda dans eden kadınlarla, gün doğumunu bolluk ve bereketle karşılayan emekçilerle, başını yastığa huzurla koyuveren annelerle, çocuklarla, biz canlarla bir gelecektir bizim ellere…

Ergür Altan 

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu