Eğer tecavüzü hâlâ sadece cinsel bir suç olarak görüyorsanız siz erkek egemen sistemin içerisinde hapsolmuşsunuz demektir. Eğer tecavüzü yalnızca bir şiddet eylemi olarak görüyorsanız da yine o sistemin dilini konuşuyorsunuzdur. Eğer kadına inen yumrukla erkeğin penisi arasındaki bağlantıyı bu güne kadar çözemediyseniz ve bu ikisi arasındaki varoluşsal bağ sizin dikkatinizi hiç çekmediyse sizin diliniz kadınlara sadece zarar vericidir.
Eğer, ev işlerinden toplumsal hayata kadar bütün alanlarda, kadın erkek eşitliğini yalnızca “eşit iş eşit ücret” şeklinde formüle ediyorsanız siz bu dilin savunucusu olmaya adaysınızdır. Eğer dünyadaki bütün işlerin % 60’ını yapan kadınların dünyadaki malların yalnızca % 1’ine sahip olduğundan haberiniz yoksa bedeniniz ve dilinizle erkeksiniz ya da erkekleşmişsiniz demektir.
Eğer kadınlar öldürülürken onların katilleri erkeklerdir demiyorsanız/diyemiyorsanız siz kadın cinayetlerinin anatomisini daha anlayamamışsınız demektir. Kadınların erkekler tarafından büyük oranda neden mutfak ve yatak odasında öldürüldüğünü sorgulamıyorsanız cinsellik, şiddet ve iktidar arasındaki bağıntıdan haberiniz yok demektir. Bu demektir ki sizin için bir cinayet yalnızca bir cinayettir, ötesi ve berisi yoktur. Ve sizin için dünya sadece yaşanılıp gidilecek bir yerdir öncesi ve sonrası yoktur.
Eğer bir kadının neden bazı saatlerde bazı mekan ve yerlerde bulunamadığını bugüne kadar hiç düşünmediyseniz ve hatta bunu dert etmediyseniz siz ya sapına kadar erkeksinizdir ya da erkekleşmiş bir kadınsınızdır. Bırakın gece yarılarını gün içerisinde erkeklerin olduğu bazı yerlerde kadınların olmaması gerektiğini düşünüyorsanız beyninize giden kan miktarı bir tarafınıza giden kan miktarından daha az olmaya başlamıştır.
Eğer hiç ilgisi olmadığı halde bazı reklamlarda neden kadın bedeninin sergilendiğini sorgulamıyorsanız ve bunun Türkiye’de çalışan 50 bin çocuk fahişeyle ilgisini kuramıyorsanız ve bu pisliğe karşı gelmek için hiçbir şey yapmıyorsanız siz yalnızca bu sistemin iyi bir parçası değil aynı zamanda silahısınızdır.
Eğer yemek yapmak ve çocuk bakmak gibi bazı işlerin yalnızca kadınlara has olduğunu düşünüyorsanız ve hatta bundan başka bir durumun mümkün olmasını tasavvur dahi edemiyorsanız, ev kadınlığı ve anneliğin kadınların üzerine neden bir meslek gibi yapıştırıldığını anlayamıyorsanız, ev işlerindeki bu ayrımın kendisinin bile bir tahakküm ilişkisi olduğunu çözemediyseniz, siz, ister kadın olun ister erkek, erkek egemenliğin has yandaşısınızdır.
Eğer kadınlığı yalnızca doğurganlıkla özdeşleştiriyor, doğurganlık, cinsellik ve kadın bedeni arasındaki bağlantıyı çözemiyorsanız, koskoca bir tıp sektörünün derin bir iktidar aygıtı gibi çalışıp kadın bedenini meme, kalça, yüz ve bacaklara ayırmasının nedenini ve bunun yukarıdakilerle bağlantısını kuramıyorsanız dilinizin altındaki baklayı çıkarmanıza gerek yok, siz iyi bir cinsiyetçisiniz demektir.
Eğer devletin tecavüze uğramış kadına bile (ona bile) kürtaj hakkını tanımamasının altındaki saikten bihaberseniz, yani bir kadının bedeninin kendinden önce devlete ve o devletin el bebek gül bebek büyüttüğü kadrolu tecavüzcülere ait olduğunu ve devletin bunu sağlamak için şiddet kullanmaktan çekinmemesinin nedenini anlamıyorsanız siz bu sistemin en sevdiklerindensiniz demektir.
Eğer, karakolda üst üste üç kere çırılçıplak arandığı ve muhbirliğe zorlandığı için intihar eden oğlu Onur Yaser Can’ın acısına dayanamayıp kendisini boşluğa bırakıp intihar eden bir annenin sizin bu rezil dünyanızdan, bu her yanı boka batmış dünyanızdan çekip gitmesinden hiç hicap duymuyorsanız, bedenlere sahip olmak için çıplak arama diye yapılan zulümden haberiniz yoksa, sizin dininiz, imanınız, ideolojiniz, kitabınız hepsi erkektir. Kadına yer yoktur. Ve kadının özgür olmadığı hiçbir yerde de ne onların ne de sizin hükmünüz yoktur. Diliniz bir yılanın zehri, eliniz bir katilin elidir.
Ali Murat İrat