Arka Bahçemiz

İşte Türkiye’nin Yolsuzluk Karnesi

Türkiye rüşvet skandalı ile sarsılıyor. Ama pek çok uluslararası kuruluşun son iki yıldır yayınladığı raporlar yolsuzluğun Türkiye’de aslında ne denli yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

Türkiye’yi sarsan rüşvet operasyonu tüm dünyada büyük gürültü kopardı. Şimdi herkes yolsuzluğun boyutunu sorgulamakla meşgul. Aslında AK Parti’yi 2002’de iktidara getiren de halkın önceki iktidarların yolsuzluklarına olan tepkisiydi.

MASAK KURULDU

İktidara gelir gelmez de özellikle kamu sektöründeki personel eğitime tabi tutularak yolsuzluğa ve kara para aklamaya karşı adımlar atıldı. Buna ilave olarak da Maliye Bakanlığı bünyesinde Mali Suçları araştırmaya yönelik olarak MASAK kuruldu. 2010 yılına kadar bu çerçevede 7 bin kamu görevlisi yolsuzluklara karşı özel olarak eğitildi.

YOLSUZLUK YAYGINLAŞTI

Tüm bu önlemlere karşın uluslararası kuruluşların raporları son 10 yılda yolsuzluğun yaygınlığını ortaya koyuyor.

Bertelsman Foundation’in 2010’daki raporu,  görevlilerin çok geniş bir alana yayılmış yolsuzluğu önleme mücadelesinin çok zayıf olduğunu söylüyor.

DOKUNULMAZLIK BÜYÜK SORUN

2011 yılında yayınlanan ABD Dışişleri Bakanlığı raporu da yolsuzluk sözkonusu olduğunda resmi yetkililerin dokunulmazlığının büyük bir sorun olduğunu, ayrıca siyasi partilerin finansmanının şeffaf olmadığını belirtiyor.

Diğer bir uluslararası kuruluş Global Integrity de, Başbakan’ın iktidara gelir gelmez kendi belediye başkanlığı dönemindeki yolsuzluk iddialarının dokunulmazlık zırhı nedeniyle soruşturulamadığını belirtirken bunun yolsuzlukla mücadelede Türkiye’nin en büyük sorunu olduğunu vurguluyor.

Aynı tema üzerinde duran Freedom House’ın “Countries at Crossroads 2011” raporunda da Türkiye’de yolsuzluk iddialarına karışan politikacılarının dokunulmazlıklarının kaldırılarak soruşturulabilmelerini ve gerekirse mahkum edilebilmelerini en önemli yolsuzluk tedbiri olarak vurguluyor.

DEVLETİN TÜM KADEMELERİNDE

Uluslararası yolsuzlukla mücadele kuruluşları yolsuzluğun devletin tüm kademelerine nüfuz ettiğini söylüyor. Bu kuruluşlardan Global Corruption Barometer Türkiye’deki hane halkları üzerinde yaptığı bir araştırmada, hane halkının yüzde 47’sinin resmi yetkilileri “aşırı derece çalan, çırpan” insanlar olarak tanımladığını belirtiyor.

Yine AB ve OECD’nin değerlendirmelerini yansıtan  Assesment of Turkey 2011, kamu idaresindeki bürokrasinin ve şeffaflıktan uzak olmanın yolsuzluğu körüklediği vurgulanıyor.

YÜZDE 33’Ü RÜŞVET VERMİŞ

Trancparency International’s Global Corruption Barometer’in 2010-11 yılları arasında tüm Türkiye genelinde hane halkları ile yaptığı bir araştırma, hane halkının yüzde 33’ünün bir önceki yıl devlet görevlilerine şu veya bu şekilde “rüşvet” ödediğini ortaya çıkarmış.

Kuruluşun 2012’de çıkardığı bir başka rapor da, yolsuzlukları soruşturmak için bağımsız bir organizasyon oluşturulmasının acil bir önem arz ettiğini belirtiyor.

Bertelsmann Foundation’un 2012 raporu bakanlara kadar uzanan rüşvet operasyonları ile ilgili önemli bir uyarıyı içeriyor:

“AKP ikinci döneminde yolsuzluk ve nepotizm (yakın çevrelere çıkar sağlama) eğilimleri göstermeye başladı.” Aynı rapora göre bu dönemde iktidar partisi medya üzerindeki baskısını artırdıkça yolsuzluğa karşı savaşını gevşettiğini söylüyor.

YABANCILAR ŞİKAYETÇİ

Hükümet iktidara geldiğinden bu yana yabancı yatırımları ülkeye çekmeye çok büyük bir önem verdi. İzlediği politikalar sonucunda Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın 2012’de hazırladığı bir rapora göre OECD ülkeleri arasında yabancı yatırımları çekme açısından Türkiye, en liberal ülkelerden biri haline geldi.

Ancak aynı rapor, Türkiye’ye gelen yabancı yatırımların en büyük sorununun  yolsuzluk olduğunu ve bunun yabancı yatırımcıların motivasyonlarını düşürdüğünü belirtiyor.

KAYIT DIŞI YOLSUZLUK

Bertelsmann Foundation 2012 raporuna göre, ülkedeki yolsuzluk ortamında ekonominin yarısından daha fazlası (yüzde 60) anlamına gelen kayıt dışı ekonominin de payı büyük. Rapora göre kayıt dışı ekonominin bu denli yaygın olması resmi yetkililerle birtakım yolsuzluk bağlantılarını zorunlu kılıyor.

Yabancı yatırımcıların dışında Türk şirketleri açısından da işlerini yürütmede yolsuzluk büyük bir problem. EBRD & World Bank BEEPS raporuna göre Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların yüzde 58’i rüşvet gibi yolsuzlukların karşılarına dikildiğinden şikayet ediyor.

İHALELERDE YOLSUZLUK

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2012 raporu, yabancı firmaların Türkiye’de yolsuzluğun özellikle ihale ile dağıtılan iş kollarında yoğunlaştığı gözlemlerine yer veriyor.

Yabancı firmalar, ihalelerde yüksek düzey siyasetçilerin kararlarda etkili olduğunu, siyasetçilerin yakın çevresine ve akrabalarına ihalelerde öncelik tanıdığını belirtiyor.

Global Integrity raporu da ihalelerden beslenen işdünyası ile partinin içiçe geçmesine işaret ediyor ve hükümetin ihalelerle ödüllendirdiği şirketler tarafından desteklendiğine işaret ediyor.

Dünyalılar

Ahmet Buğdaycı’nın yukarıda okuduğunuz araştırma yazısı ışığında kaleme aldığı

Yolsuzluk, AKP, Komplo ve İşin Özü başlıklı yazısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu