Bu ülke insanı, Kürdü, Türkü, artık tamamen ön yargıdan ibaret bir mekanizmaya dönüştü. O kadar ki, artık ne kimse birbirini gerçek anlamda dinliyor, ne iki satırı geçen bir yazıyı sonuna kadar okuyor, ne de dinlediğini, okuduğunu önyargılarından bağımsız bir algıyla yorumlayabiliyor.
Sonuç: İçinden çıkılmaz bir yanlış anlamalar-anlaşılmalar silsilesi ve kusturucu bir polemik. Bir dakika, ne oluyorsunuz yahu? Kimliklerinizi, ülkelerinizi, dininizi, milletinizi, kısacası o çok kıymetli aidiyetlerinizi aynı anda nasıl hem bu kadar sağlam, hem de böylesine kolay kaybedilebilir hissedebiliyorsunuz? Sizce de burada bir paradoks yok mu? Birinin “and”ı kalktı diye Türklüğü gider, diğerinin sonuna kadar okumadığı ve doğru dürüst algılamadığı bir metinde memleketinin adı geçti diye Kürtlüğü gider.. Hepi topu kıçı kırık bir espride hemşirelerin adı geçti diye hemşireler odası, tellakların adı geçti diye hamamcılar derneği ayağa kalkar… Sanki şu lanet olası ülkede ayağa kalkılacak gerçek sorunlar yokmuş gibi… Herkes incili kaftan…
Elbette ben de bu coğrafyanın, lanet olası empozeler, yapay oluşlar, dayatışlar çarkının içine doğdum herkes gibi; ama reddettim… Hepsini, bedelini çatır çatır ödeyerek reddettim!
Bu sayfalarda onlarca kez söylediğim gibi, ben ne Türk’üm, ne Kürt’üm ne de herhangi başka bir millettenim; hiçbir dil, din, sınır, milliyet, ikiyüzlü toplumsal ahlâk ya da değer yargısı tanımam! Bütün bu, insanın ruhunu iğdiş eden ve kapitalist sistemin en harlı yakıtı olan kavramlardan tiksinirim. Beni şu hayatta sadece empati ilgilendirir, sadece ve sadece, insan olabilmek için ötekine, hayvana, doğaya karşı hissedilmesi şart olan EMPATİ….
Yaşam algım, şiirim, yazılarım, duruşum sadece empati merkezlidir, gerisi bana vız gelir! Tavsiye ederim, deneyin, birçok şeyin kendiliğinden yerli yerine oturduğunu göreceksiniz.
NE MUTLU BEN HİÇ KİMSEYİM DİYEBİLENE !
Çünkü mücadele etmeniz gereken en büyük düşmanınız “Düşünme Biçimleriniz!” Çünkü aynı anda dağ, taş, toprak, su, gökyüzü, hayvan, bitki, börtü-böcek olabilmeniz için, size göre öteki olan herkesi, her şeyi kapsayabilmeniz ve anlayabilmeniz için, yani özcesi, kendi işkembesinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen bir et ve kemik yığını olarak değil de, kavramsal olarak insan olabilmeniz için HİÇ KİMSE OLMANIZ GEREKİR.
Rabia Mine
Dünyalılar