Sevdiklerimizle üzerinde yaşadığımız, bağlarında koşturduğumuz, denizlerinde yüzüp, dağlarına tırmandığımız, suyunu içip ekmeğini yediğimiz, çiçeklerini koklayıp, güneşin batışını seyrettiğimiz dünya bizden yardım istiyor. Sizce de artık bunun için birşeyler yapmamız gerekmiyor mu?
Doğaya ve üzerinde yaşayan canlılara yaptığımız kötülükleri aslında kendimize yapmış sayılırız. Bir çesit intihar bizimki, kendi bindiğimiz dalı kesmek, içtiğimiz suyu kirletmek gibi. Peki neler yapabiliriz?
Yaşam tarzımızı tamamen değiştirmekten başka çare yok gibi.
Günümüzde yaklaşık 6.5 Milyar insan var yeryüzünde, 2025 yılında bu rakamın 7.6 Milyar olacağı öngörülüyor. Avrupa standartlarında bir yaşam sürmek için yeryüzünde olması gereken maksimum insan sayısı 700 milyon. Şuan bile bu rakamın 10 katı fazlayız ve artmaya devam ediyoruz. Mevcut alışkanlıklarımızla dunya kaynaklarının bu kadar insana yetmesi olanaksız.
Tüketim çılgınlığını acilen bırakmalıyız.
Büyük şehirlerde yaşam yayalara göre yeniden şekillendirilmeli, çağdaş toplu taşıma, bisiklet yolları, düzenlenmiş güvenli yaya yolları, doğayla uyumlu yaşam alanları, göçü önleyici tedbirler, yerel kalkınma ve hayatta kalma yöntemlerinin yeniden hayata geçirilmesi, insan dışındaki türlerin de yaşaması için fırsat eşitliği…
İnsanı yaşamın merkezinden çıkarıp bir tür olarak algılamalıyız, evet önemli bir tür ama sadece bir tür.
Her alanda ve dunyanin her noktasında gerçek tasarruf tedbirleri uygulanmalı, bunu ancak dünyalı olmak fikrine sahip çıkarak yapabiliriz…
Savaşmak icin harcanan kaynak, dunyanın yaşanabilir bir hale gelmesi için, bilim yalnızca doğayı korumak, insanı doğayla yeniden uyumlu hale getirmek icin kullanılmalı.
Bütün dünyada tam bir silahsızlanma ortamı oluşmalı. Sınırlar siyasi, askeri çizgileri değil zengin kültürel birikimleri ifade etmeli. Tüm dünya halklarının ortak motivasyonları tür olarak hayatta kalmak olmalı ve bunu artık ancak barışla gerçekleştirebiliriz. Ya barışacağız ya da hep birlikte yok olacağız. Gerçek bir barış, olimpiyat ruhu…
İç politikalar ve politikacılar Dünyalı olmak fikriyle, dünya gerçekleriyle bütünleşik hareket etmeli…
Bu siteyi neden kurduk ve ne yapmaya çalışıyoruz?
Macera, doğaya kaçış programlarıyla başladı, yurtiçinde ve dışarıda birçok doğa aktivitesi yaptık. Dağlara tırmandık, kanyon geçişleri, azgın sularda rafting, doğa yürüyüşleri, bisiklete bindik, kayalara tırmandık, yüzdük…
Süreç içerisinde oyun alanlarımızın daraldığını, bize kucak açan dağlardaki buzulların eridiğini, yüzdüğümüz suların kirlendiğini, yürüdüğümüz dar patikaların genişlediğini ya da tamamen yokolduğunu, fotoğraflarını çektiğimiz göllerin kuruduğunu, zaman zaman bize eşlik eden hayvan dostlarımızın etrafta olmadıklarını farkettik ve kendimizi doğaya karşı sorumlu hissettik. Dağlara sadece tırmanmamalıydık aynı zamanda korumalıydık. Fotoğraflarını çekip güneşin batışını seyrettiğimiz, kuşların martıların üzerinde oynaşmalarını izlediğimiz göller bizden yardım bekliyor diye hissettik.
Yüzdüğümüz denizler, içtiğimiz sularda gariplikler farkettik. Bizlere kucak açan ve her seferinde kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan doğa için birşeyler yapalım istedik.
Sorunların tek başına doğa sorunu olmaktan öte çok daha derin kaynaklarını tespit ettik. Adalet ve eşitlik, kirlenmiş ve insanlara zaman kaybettiren, kafa karıştıran medya ve habercilik anlayışı, yalnızca kar amacına odaklanmış şirketler ve bu şirketlerin güdümünde hükümetler, ordular, polis, hukuk. Kaynakların adil paylaşılamaması, küreselleşme adı altında yürütülen sömürü politikaları, gündemin sürekli değiştirilip, halkların gelecek korkusuyla, açlık ve sefaletle, borçlandırmayla, futbolla uyutulması, dizginlenmesi ve kandırılması. Demokrasinin mutlu bir azınlığın çıkarına kullanılması, yetkinin halklar aleyhine devri… bizleri çok daha derinlemesine düşünmeye ve bir şeyler yapmaya zorladı. Dost sohbetlerinde homurdanmanın ötesine geçip değişime kendimizden başlamak, bu değişim için model olmak ve cesaret vermek istedik.
www.dunyalilar.org sitesini oluşturduk, doğayı ve topyekün yaşamı, geleceği koruma projeleri geliştirip insanları bilgilendiren, konulara bilimsel ve bütünlüklü yaklaşıp çözümler üreten bir topluluk oluşturalım istedik. Diğer sivil toplum hareketleriyle doğanın korunması, adalet arayışları, sömürü karşıtlığı, eşitsizliğe ortak tavır, istismara, ötekileştirmeye, ırkçılığa isyan etme noktalarında elbette her zaman işbirliği yapacağız, ancak bizim de söyleyecek kendi sözlerimiz olacak.
Siteyi takip etmeye, katkı sağlamaya ve sizleri dünyalı olmaya davet ediyoruz. Etrafında olup bitenlere duyarlı, doğaya ihanet etmeden onunla uyumlu yaşayan, farkındalığı yüksek bireyler ve toplumların oluşması için hep birlikte hareket edelim. Yalnızca ülkemizde değil dünyanın her tarafında yönetimler üzerinde etki edebilecek bir sivil inisiyatife dönüşsün yolculuğumuz.
Sivil itaatsizlik ve değişim için, bu platform bizim medya ayaklarımızdan biri olsun.
Tırmandığımız dağlara, güneşin batışını seyrettiğimiz göllere, elini ayağını yaşamımızdan çeken hayvan dostlarımıza, kirlettiğimiz denizlere, yaktığımız ormanlara ve geleceğimize olan borçlarımızı hiç değilse bu yolla ödeyelim.
Dünya, başka canlılarla da paylaştığımız, ortak, güzel evimiz. O’nun herkes için daha yaşanabilir bir hale gelmesi insan eylemleriyle doğrudan bağlantılı. O zaman değişime kendimizden ve yakın çevremizden başlayarak buna katkı sağlayabiliriz.
Dünyalılar
Elinize sağlık
harika!
İnternet sayfanızı inceliyorum, makalelerinizi ve paylaşımlarınızı ilgi takip ediyorum. eğitici ve öğretici, en azından doğa ile uyumlu ve duyarlı birey, toplum örgütlenmesi için farkındalık oluşturuyor! teşekkürler.