Okullar kısa dönemde anlatılanları ezberleme ve tekrarlama yerleridir. Aslında hiç kimse okullarda eğitilemez, sadece itaat etmeyi öğrenir ve bu öğrendiği beceriyi de tüm hayatı boyunca uygulamaya devam eder. Okullar, başka bir bakış açısıyla, toplumu olduğu gibi kabul etmeye inandırıldığımız reklam ajanslarıdır.
Kamu eğitiminin amacı aydınlanmayı herkese yaymak değil, mümkün oldukça çok bireyi aynı seviyeye getirmek, muhalefet ve özgünlüğü ortadan kaldırarak standart vatandaşlar elde etmektir. Bir çocuk okula gitmeye başladığı zaman sadece zamanının önemli bir kısmını sınıfta harcamaz, hayatı boyunca devam edeceği “sabah 8 – akşam 5 “ çalışma sistemine de adapte olmaya başlar.
“21. yüzyılın cahilleri okuyup yazamayanlar değil, öğrenemeyenler gerekirse öğrendiklerini unutup baştan öğrenemeyenler olacaktır.“- Alvin Toffler
Şimdi eğitim sistemimizin başarılı olduğu noktaları vurgulayalım:
1) Gerçekleri otoriteler belirler.
2) Zeka hatırlama ve tekrarlama yeteneğidir.
3) Doğru hatırlayan bellek ve tekrar ödüllendirilir.
4) Uygunsuzluk cezalandırılır.
5) Uygunluk, entelektüel ve toplumsal olmalıdır.
“Aslında herkes dahidir. Fakat bir balığı ağaca tırmanma becerisine bakarak değerlendirirseniz, balık bütün hayatını aptal olduğuna inanarak yaşar.”
– Albert Einstein
Eğitimin temel amacı, kişinin içindeki potansiyeli keşfetmek ve açığa çıkartmak olmalıdır. Bilgi değerlidir ve önemlidir ama hepsinden önce bilgiye erişimin parmak ucumuzda olduğu bu zamanlarda asıl önemli olan öğrenmekten alınan keyfin yok olmamasıdır.
Dünyalılar