“Kararlarımızın ne kadarını başka birinden veya bir şeyden etkilenmeden alıyoruz?” Özgür olmadığımız gerçeğiyle yüzleştikçe daha da paranoya boyutuna geliyor ve seçenekleri ince eleyip sık dokumaya başlıyoruz. Bunu daha iyi anlamanız için aşağıda Dan Ariely’ nin TED konuşmasını önce izleyelim, sonra devam ederiz.
Aldığımız kararların bir çoğunun aslında bize başkaları tarafından sunulduğunu düşünürseniz çok da tahmin edilemez canlılar olmadığımızı anlamış olacaksınız. Televizyon almaya gittiğinizde belki de sizin için en iyi televizyonu çoktan biri sizin düşündü. Bir çok alışverişinizde siz eşyayı değil eşya sizi seçiyor, size sunulan tepsiden seçim yaptığınız için pek buna aldırış etmiyorsunuz ama asıl soru bunu fark ettiğinizde ne oluyor?
Bize sunulan tepsiden seçimin neye benzediğini daha iyi anlamak için aşağıdaki numarayı izleyin. Yönergeleri birkaç kez yapın oyunun açığını bulmaya çalışın ama kurallara da uyun.
Kurallara uyarak oyunu oynadığınızda her zaman aynı sonucun gelmesi aslında tüm tercihlerin aynı yola çıkmasından kaynaklanıyor zaten bunu çoktan keşfettiniz, ben sadece özetledim. Hayatımızın da buna benzediğini düşünürsek aslında çoktan rayına oturmuş trenler gibiyiz ileri gidiyoruz ve bazı yerlerde makaslar değişiyor ama gideceğimiz yer önceden belli. Bu şekilde bahsederken sakın ha “kader” kelimesiyle bağdaştırmayın çünkü alakası yok, benim demek istediğim seçenekler o kadar doğal bize sunuluyor ki gördüğümüz yol ayrımları ve aldığımız kararlar bize çok doğal geliyor ve bir çok olası yolları atlıyoruz göremiyoruz yanılıyoruz.
Yukarıdaki görselden de anlayacağınız gibi özgür iradeniz ile aldığınız mantıklı gibi görünen kararların hepsi sonunuz olabilir. Bu inek hoplaya zıplaya kasabın zalim bıçağını tadacakmış gibi duruyor ve bundan hiçbir pişmanlık da duymayacak. İneklerin düşünemediğinden değil karşısına sunulan seçeneğin ona doğal, akla yatkın gelmesi veya başka seçeneklere algısını kapattığından, “başka çarem yoktu” gibisinden bahaneler üretebilecek olmasından.
Bu inekten farkımız sağ ve solun nereye çıkacağını görebildiğimiz bir bakış açısına sahip olabilmemiz. Bu konuda inekten üstün olduğumuz kesin ancak şunu da unutmamak lazım; yaşadığımız, içinde bulunduğumuz sistem bizden daha akıllı ve bu yüzden karşınıza çıkan seçimlerde biraz daha dikkatli olmakta yarar var. Sıradanlaşmamak için başka açılara ve başka yollara ihtiyacımız var, bu da yine kendimizde bitiyor birazcık olaylara bakış açımızı değiştirebildik mi aslında arkasında dönenler gün gibi açığa çıkıyor.
Numan Hasbek