Herkes politikacılardan şikayet ediyor. Herkes rezil olduklarını söyler. İyi de bu politikacıların nereden geldiklerini sanıyorlar? Gökten düşmezler. Başka bir boyuttan gelmezler.
Amerikan ebeveynlerinden, ailelerinden evlerinden, okullarından kiliselerinden, işyerlerinden ve üniversitelerinden geliyorlar ve Amerikan vatandaşları tarafından seçiliyorlar. Yapabileceğimizin en iyisi bu millet. Ortaya koyabildiğimiz bu kadar. Sistemimizin ürettiği budur: Çöp giriyor, çöp çıkıyor. Eğer vatandaşlarınız bencil ve cahilse liderleriniz de bencil ve cahil olur. Koşullar hiçbir şekilde iyileşmiyor: Sadece her seferinde yeni bencil ve cahil Amerikan nesilleriniz oluyor. Bu yüzden belki de… belki de rezil olanlar politikacılar değildir. Belki de başka reziller var elde halk gibi.
Evet. Halk rezil!
Alın size güzel bir seçim sloganı: “Halk rezildir, umutlarınızı selamlayın.” Umutlarınızı selamlayın. Çünkü bu gerçekten sadece politikacıların hatasıysa nerede bütün bu alnı açık, zeki, bilinçli insanlar? Nerede bu akıllı, dürüst, zeki Amerikalılar taşın altına elini koyacak, ülkeyi kurtaracak ve yolu gösterecek?
Bizim ülkemizde bu insanlardan yok!
Herkes alışveriş merkezinde. Kıçını kaşıyor, burnunu karıştırıyor bel çantasından kredi kartını çıkarıyor ve gidip ışıklı spor ayakkabı satın alıyor. Velhasılı kelam, bu politik ikilemi çok basit bir yolla çözdüm:
Seçim günü, evde otururum. Oy vermem. Bırak git onları. Selam ver! Ben oy vermem.
İki nedenden dolayı oy vermem:
Birincisi; anlamsızdır. Bu ülke uzun zaman önce alınmış, satılmış ve ücretleri ödenmiştir. Her dört senede bir temcit pilavı gibi önünüze koyarlar. Hiçbir mana ifade etmez.
İkincisi ise, ben oy vermem çünkü inanıyorum ki; oy verirseniz şikayet hakkınız olmaz. İnsanlar bunu çarpıtmayı severler, biliyorum. “Ama işte oy vermezsen şikayet etme hakkın olmaz” derler. İyi de bunun neresi mantıklı?
Oy verirseniz şerefsiz ve kabiliyetsiz insanlar meclise girer her şeyi bok ederler ve bunun sorumlusu siz olursunuz. Sorunu siz çıkardınız. Onları siz seçtiniz. Şikâyet hakkı olmayan da sizsiniz. Diğer taraftan ben oy vermemiş olan ben oy vermemiş olan ben hatta aslında seçim günü evinden bile ayrılmamış olan ben hiçbir şekilde bu insanların yaptıklarından sorumlu değilim ve benimle hiçbir alakası olmayan sizin yarattığınız bela hakkında canımın istediği kadar şikâyet edebilirim. Biliyorum ki birkaç ay sonra o çok sevdiğiniz gösterişli başkanlık seçimlerinden birine daha gideceksiniz. Gülüp eğleneceksiniz. Eminim ki, seçimler biter bitmez ülkeniz anında gelişecektir. Bana gelince, o gün evde kalıp esasında sizin yaptıklarınızı yapacağım. Aradaki tek fark ben mastürbasyon yapmayı bitirdiğimde elimde gösterebileceğim bir şeyler olacak.
George Carlin: Back in town-1996
George Denis Patrick Carlin (12 Mayıs 1937 – 22 Haziran 2008), komedi albümleri sayesinde 5 kez Grammy ödülü kazanmış İrlanda asıllı ABD’li komedyen, oyuncu ve yazar. Carlin, saygısızca diye nitelendirilen tutumu ve dil, psikoloji ve din gibi alanlardaki tabu konulara ilişkin fikirleriyle tanınır.