Çevre

Sentetik ve Doğal Kumaş Çeşitlerini Satın Almanın veya Üretiminin Çevreye Etkileri Nedir?

Öncelikle söylememiz gerekir ki, sentetik elyaflarla üretim yapan kumaş fabrikaları muazzam derecede çevre kirliliğine sebebiyet vermektedir. Nasıl yapıldıklarını ve çevresel etkilerini birlikte inceleyelim. Ancak tahmin edemeyeceğimiz
şey, bu etkinin ne kadar büyük olduğu ve dünyada nasıl bu noktaya geldiğidir. Sanayileşme dönemine geçişte, doğal kaynakların kullanımından uzaklaşıldıkça, Batı dünyasıyla birlikte artan sentetik kumaş türlerinin imalatı kirletici bir hale dönüşmüştür. Sentetik kumaşların ortaya çıkması ve satış rakamlarının gün geçtikçe artmaya devam etmesi, bu konunun incelenmesine dayanak sağlamaktadır. Hep birlikte sentetik polyester kumaş bileşenlerinin tarihi serüvenine göz atalım.

Sentetik kumaş çeşitlerine ve fiyatlarına dair ayrıntılı makale için >>> “Sentetik Kumaş Ne Demek?

Sentetik elyafların doğuşunu 1800’lü yıllara bağlamamız gerekiyor. O yıllarda İsviçreli kimyager George Audemars, dut ağacının kabuğundan yaptığı yapay (sentetik) ipek elyafı için ilk patentini almıştır. Aynı zaman diliminde, İngiliz mucit Sir Joseph hakiki ipek kumaşa çok benzeyen bir suni ipek kumaş yaratmıştır. Bu sentetik lif türleri, çok daha ucuz ve daha basit yöntemler kullanılarak üretilmiştir. İşin aslına bakarsak, bu sentetik kumaşlar genel anlamda doğal kumaş çeşitlerini taklit etmek için yapılmıştır.

Fransalı Chardonnet ilk ticari ölçekli yapay ipek elyaf üretim tesisini kurmuş ve hakiki ipeğe birebir benzeyen suni ipek kumaş için ilk ticari müessesesi faaliyete geçirmiştir. Bu olgu sayesinde 1800’lü yılların sonunda tekstil endüstrisinde büyük bir devrim yaşanmıştır. Aynı zamanda, İngiliz Charles Cross, bugün viskon (viskoz) olarak tanımladığımız elyafın icat edilmesine yol açan araştırmalara önayak olmuştur. Bu malzemelere ek olarak, eski araştırmalar ışığında 19. yüzyılın sonlarına doğru, hafif bir plastik olan PVC (polivinil klorür) keşfedilmiştir.

Yaklaşık yirmi yıl sonra DuPont adındaki şirket, tayt ve diğer çoraplarda kullanılan, “mucize icat” olarak adlandırılan, naylon kumaş keşfiyle modayı sonsuza kadar değiştirmeyi başarmıştır. Organik elyaflarla (pamuk, keten vb.) kumaş üretimi yapan firmalar, yeni sentetik malzemelerin popülaritesi yüzünden pazarda rekabet etmekte epey zorlanmıştır.

On yıldan biraz daha kısa bir süre sonra 1940’larda bir grup kimyager, ünlü bir İngiliz tekstil şirketi aracılığıyla polyester kumaş elyaflarını geliştirmiştir. 1950’lere gelindiğinde, sentetik liflerle ilgili araştırmalar yaygınlaşmıştır. 1960’da spandeks (elastan-likra) listeye en yeni eklenen kumaş üretim malzemesi olmuştur. Aynı yıllarda, DuPont şirketi yün benzeri akrilikiplik ve kumaş üretimleriyle ortaya çıkmış ve yapay (sentetik) kumaş üreticileri arasındaki yoğun rekabette tekrar otorite sahibi olmuştur.

Bilgi: ABD’nin, sentetik kumaş ithalatı, 2014’te pamuk, ipek vb. doğal kumaş ürünlerinin ithalatını geride bırakmıştır.

Plastik kökenli elyaflar, polyester kumaşın moda camiasında zirveye ulaşmasına yol açmıştır. Sentetik elyaflarla ilgili üretim, kullanım ve teknoloji süreçleri, sentetik malzemeler için güvenlik standartlarının oluşturulmasına neden olmuştur. 1970’lerde, bu kumaşların alev alma standartlarını sağlamak için ilgili kamu kurumlarına yetkiler getirilmiştir.

Son yıllarda, tüm kumaş üretim sistemlerinin değişmesi gerektiğine inanan aktivistler bulunmaktadır. Geniş anlamda, birçok uzman evde giysilerimizi yıkama yöntemimizde bile bir değişiklik yapmamız gerektiğine inanıyor. Birçok uzman, evlerimizde yer alan çamaşır makinelerine uygun filtreleme sistemlerinin dahil edilmesini önermektedir. İddialara göre bu sayede, yüz milyonlarca zararlı mikro plastiğin su kaynaklarına karışması önlenecektir.

Şu anda bu düzenlemeler için herhangi bir yasal plan mevcut değildir. Bu nedenle başka bir çözüm aranması düşünceleri de son zamanlarda tartışılan bir konu haline gelmiştir. Uzmanlar, bilinçli ve sürdürülebilir yaşam süreçlerinde, daha az sıklıkta çamaşır yıkamayı tavsiye etmektedirler. Diğer yandan tüketicilere sentetik kumaş ile üretilmiş kıyafetleri daha az satın almayı önermektedirler. Sürdürülebilir tekstil sanayisinde ilerlemeler çok yavaş olsa da, gelecek için hala umut bulunmaktadır. Şeffaf raporlama, uzman araştırması ve bu sektörü her gün biraz daha sağlıklı hale getirmek için çalışan herkese teşekkür etmek gerekir.

En Çok Satış Hacmine Sahip Sentetik Kumaş Çeşitleri Nelerdir?

  • Naylon Kumaş
  • Polyester Kumaş
  • Akrilik Kumaş
  • Spandeks Kumaş
  • Olefin Kumaş
  • Suni İpek Kumaş
  • Suni Deri Kumaş
  • Polar Kumaş
  • Mikrofiber Kumaş
  • Rayon (viskoz) Kumaş

Peki doğal (organik) kumaş türlerinin doğaya etkileri nedir?

Doğal – Organik Kumaş Çeşitleri Nedir?

Yiyecek ve içecek söz konusu olduğunda ‘organik’ kelimesini duymayanımız yoktur. Diğer yandan bir kumaşın organik olmasının ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Ve bunu neden ciddiye almalıyız?

Organik, sürdürülebilir tekstiller, çeşitli doğal ve geri dönüştürülmüş elyafları kapsar. Böcek ilaçları veya suni gübreler kullanılmadan yetiştirilen organik lifler, çevremizi ve sağlığımızı korumaya yardımcı olur. Sentetik liflerle ortaya çıkan kumaşın ağartılması ve ardından boyanması, ekosistemimize akan toksinler oluşturur. Suni ipek üretimi, dünyadaki ormanların hızla tükenmesine neden olur. Petrol bazlı ürünler birçok düzeyde çevreye zarar verir. Bu gerçekler doğrultusunda organik kumaşlara yönelmemiz gerektiğini söylememiz lazım. Ancak dikkat etmemiz gereken bir nokta daha var. Organik olarak tanımlanan pamuk kumaş ile üretilen ürünleri satın almak masum görünmektedir. Aslında işin gerçeği farklıdır.

Doğal kumaş satın almanın püf noktaları, çeşitleri, fiyatları ve isimleri hakkındaki yazıyı okumak için >>> “Doğal Kumaş Çeşitleri

Pamuk Kumaştan Yapılmış Kıyafetleri Satın Almadaki Yanlış Nedir?

Hepimizin aşina olduğu dünyanın en büyük mahsullerinden biri olan pamuk hakkında konuşalım. Bize uzun zamandır pamuğun birçok faydası anlatıldı. Doğal olduğu için iyi olması gerektiğini varsaydık. Şimdi tekrar düşünme vakti. Pamukçuluk muazzam bir endüstridir. Şu anda en büyük pamuk üreticileri yıllık üretimiyle Çin ve Hindistan’dır. Bu üretimin çoğu ilgili tekstil endüstrileri tarafından tüketilmektedir. En büyük ham pamuk ihracatçıları ABD ve Afrika’dır. Toplam uluslararası pamuk ticaretinin 30 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir (Britannica, 2020).

Şimdi, geleneksel pamuk yetiştiricilerinin bilmemizi istemediği bazı gerçekleri burada ele alalım. Pamuk, Hindistan’da ekili arazinin yalnızca yüzde beşini işgal etmesine rağmen, oradaki tarımda kullanılan toplam pestisitlerin yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Ülkeye maliyeti sadece çevresel değildir tabi. Sanayi için pamuk üretimi, tüm topraklarda kullanılan tarım ve böcek ilaçlarının yaklaşık %25’ini içermektedir. Kullanılan bu kimyasallardan bazıları dünyadaki en zehirli ilaçların başında gelir. 1000 metre kare (1 dönüm) arazide pamuk yetiştirmek için 5,5 kilo kimyasal kullanılmaktadır.

Kimyasallar bitkileri toprağa ve yeraltı sularına sürükleyerek toprak ve su kirliliğine neden olabilir. Bu mahsullerin çiftlik işçilerinin sağlığı risk altındadır. Aslında, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl yaklaşık 20.000 çiftlik işçisi pestisit zehirlenmesinden ölmektedir (WHO, 2015). Bir tişörte yetecek kadar pamuk yetiştirmek için neredeyse 1 ton su harcamak gerekir.

Bu olumsuz taraflar organik tekstil endüstrisine bakış açımızı değiştirmektedir. Ancak sentetik kumaş türlerinin yanında doğaya çok az zarar verirler. Bu yüzden kıyafet satın alırken bir daha düşünmemiz gerekir. Kullandığımız kıyafetlerin geri dönüşüm süreçleri ise oldukça karmaşıktır.

Hurda Tekstil ve Kumaş (Fire Kumaş) Geri Dönüşüm Süreçleri

Bir insan hayatı boyunca ne kadar kıyafet satın alır? Bunun ortalamasını bulmak zor olsa da, çok olduğunu biliyoruz. Bu kıyafetler, kumaşlar veya diğer tekstil atıkları nereye gidiyor?

Son zamanlarda popülerlik kazanmış bir sektör var. Bu sektörün oyuncuları geri dönüşüm firmalarıdır. Tekstil ve plastik sektörü başta olmak üzere birçok sektörde geri dönüşüm süreçleri bulunmaktadır. Bu süreçler devletler tarafından desteklenmektedir. Tekstil ürünleri modaya bağlı olarak sürekli bir değişim içerisindedir. Modayı yakalamak için milyonlarca kumaş üretilir. Arta kalan tekstil atıkları ise kumaş geri dönüşüm firmaları aracılığıyla tekrardan iplik (rejenere iplik) haline getirilir. Bu iplik tekrar üretim süreçlerinde kullanılır.

Tekstil üretimi için kesimhanelerde kalıplara göre kumaş kesim işlemi gerçekleştirilir. Bu esnada ortaya çıkan hurda (fire) kumaşlar geri dönüşüm için ilgili firmalara verilir. Ancak tekstil geri dönüşüm makinelerinin teknoloji kısmı henüz doyum noktasına ulaşmamıştır. Bu sebeple atık kumaşlar renklerine ve içerik özelliklerine göre ayrılırlar. Yani satın aldığımız giysilerin kumaş içerikleri, geri dönüşüm süreçleri için oldukça önemlidir. Kıyafetin farklı renklerde olması, likra, elastan gibi sentetik lifler içermesi, üzerinde baskı (desen, yazı, işleme vb.) olması geri dönüşüm işlemini aşırı derecede zor hale getirir ve maliyetleri artırır. Bu bilgiler ışığında kumaş, iplik veya kıyafet satın alırken bir kez daha düşünmemiz gerektiğini anlamış olduk. İlerleyen zamanlarda geri dönüşüm teknolojilerinin geliştirilmesiyle, belki de çevre sağlığı için bu kadar düşünmemize gerek kalmayacak!

Geri dönüşüm, fire ve hurda kumaş fiyatları nedir? Bu kumaşları satanlar ve satın alan yerler bu kumaşları ne yapıyor? Diye merak ediyorsanız >>> “Geri Dönüşüm, Fire (Hurda) Kumaş Satan ve Alan Yerler Fiyatları Nasıl Belirler?

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu