Arka Bahçemiz

Modern Kölelik

Yüzyıllar öncesinde de kölelik vardı, ölesiye çalıştırılırdı insanlar. Peki, kölelik bitti mi? Tabii ki hayır. Yalnızca yöntemleri ve aktörleri değişti…

Cahiliye döneminde veya Romalılar döneminde yaşamadığımıza göre kölelik konusunu da nereden çıkardınız diye sorabilirsiniz. Öyle ya, çağlar öncesinin kölelik ve efendilik esaslı yönetim anlayışları şekil olarak günümüzde yaşamadığına göre nereden çıktı bu köle konusu diye bana kızabilirsiniz de. İnsan köle olarak doğmadığına göre bu bahsettiğiniz başka bir şey olmalı diye düşünebilirsiniz. Hayır, bahsettiğim şey başka bir şey değil. Tam da köle olmaktan bahsediyorum. Hem de geçmişteki kölelik durumunun daha ilerisinde bir kölelik anlayışından bahsediyorum.

Tarihe baktığımızda kadim zamanların köleleri, köle olduklarını biliyorlardı ve bir gün kurtulma umutları vardı. Bir eşya gibi köle adıyla alınıp satılırlardı. Yükümlülükleri çoktu, ağır işlerde çalıştırılırlardı, hiçbir hakları yoktu. Günümüzle kıyasladığımızda en azından açlık sorunları yoktu. Aç ve açıkta kalma dertleri yoktu. Oysaki modern zamanların köleleri böyle mi? Modern kölelik de çağ atlamış, isim değiştirmiş sadece. Esasında değişen bir şey yok. Modernizm, birtakım kolaylıkları, imkânları ve yenilikleri getirmiş olsa da aslında eskinin kölelik anlayışı yeni dönemde de devam ediyor. Kılık değiştiren yeni nesil köleliğin ortaya çıkmasından başka bir şey değildir. Kadim zamanlarda Firavunun ya da bir kralın adamlarının elinde kılıçla insan öldürmesiyle, Emperyalizmin ve sömürgeciliğin kimyasal bombayla insan öldürmesi arasında bir fark var mı? Irgat olarak çalışan, deve ve at bakıcılığı yapan köleyle, modern fabrikalarda karın tokluğuna çalışıp patronlarını zengin ve mutlu eden işçilerin arasında ne fark var. Aralarında hiçbir fark yok diyemeyiz. Elbette bir fark var. En azından kadim zamanlarda kölelerin aç ve açıkta kalma tehlikesi yoktu. Oysa modern zamanların köleleri bu şansa da sahip değiller. Her an aç ve açıkta kalma tehlikesiyle karşı karşıdırlar. Aynı sömürgecilik anlayışı, aynı zalim düzen, aynı katliamlar günümüzde de devam etmiyor mu? Güleryüz ve merhametin matruşlu yüzlerde, sevgi, adalet ve doğruluğun kravatlı adamlarda bulunduğunu söyleyebilir miyiz? Kadim zamanlarda efendilerin daha namuslu, daha dürüst olduklarını, modern zamanlarda ise namussuz ve hilekâr olduklarını mı söyleyeceğiz? At arabasına binen insanlarda daha az merhamet ve insanlık, uçak ya da otomobile binen insanlarda daha çok sevgi, merhamet ve insanlık olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bir zamanlar kölelerin efendileri belliydi. Peki, modern kölelerin efendileri kim? Şimdi görünmeyen efendiler var. Modern köleler, köle olduklarının farkında olmadıkları için birileri onları uyandırıncaya kadar köle olarak yaşamaya mahkumdurlar. Çoğu zaman da ebedi olarak köleliğe mahkumdurlar. Efendilerini tanımadıkları için, bu şuura sahip olmadıkları için kölelikten kurtulma gayreti içinde de olamazlar. Modern kölelere efendilerini kim gösterecek. Burada suçlu kim? Köleler mi? Efendiler mi?

Alışveriş merkezlerinin, bankaların, eğlence yerlerinin, şatafatlı çarşıların mabet, maddenin, zevk ve paranın mabut olarak kabul edildiği çağdaş ilahlar dönemini yaşıyoruz. Hani “Stalin’in Tavuğu” diye bir hikâye var. Tam da bu hikâyedeki duruma uygun düşen halk yığınları, bundan zevk alan yöneticiler yok mu günümüzde. Stalin’in tavuğu gibi tüyleri yolundukça, yani sömürüldükçe, ezildikçe, horlandıkça, haksızlığı yaşadıkça efendisinin bacakları arasına sığınıp ondan medet uman, düşünemeyen, kurtulmak için mücadele etmeyen, kurtarılmayı bekleyen halk yığınları yok mu günümüzde.

Belli bir davası olmayan, fikirsiz, hatta herhangi bir batıl dava sahibi olan insanlar; her zaman emir almaya alışık, güçlüye boyun eğen, itiraz etmeyi bilmeyen, sorgulamayan, düşünmeyen, koyun kişilikli, ezik ruhlu ve köle karakterli kimseler yok mu günümüzde. İşte köle karakterli insanlar bunlardır.

Hani Voltair’e ait bir söz var; ‘‘Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir.’’

İsmail Okutan

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu