İnsanların ne denli mutsuz olduğu dikkatinizi çekiyor mu? ‘İnsanlar neden mutsuz?’ diye bir soru sorarsanız olasılıkla alacağınız yanıt, ‘mutlu olacak ne var ki?’ olacaktır. Bu soru da, bu yanıt da doğru gibi görünüyor. Gerçekten de ‘mutlu olacak ne var?’
İster dünyaya bakın, ister ülkenize ve yakın çevrenize, sizi mutlu edecek bir şey göremiyorsunuz. Dünya, kaynakları paylaşmanın türlü dalaverasıyla uğraşıyor. Devletler birbirine gizli düşman, ülkeler birbirinden kopuk, insanlar diliyle, diniyle, rengiyle, kültürüyle birbirinden ayrılmış. Her ülke kendine özgü sorunlarla boğulmuş, mutluluk kanalları tıkanmış, kişisel ilişkiler çıkar kaygılarıyla gölgelenmiş. Yakın çevrenizde bile iletişim kopuklukları yaşanıyor. Gündelik sorunlarla çevrilmiş, sınırlı bir hayat yaşamanın sıkıntısını duyuyorsunuz.
Nedir bu? Hayat bunun için mi yaşanıyor? İçinizdeki yaşama sevincini neden duyamıyorsunuz? İnsanlar neden hiç bunları düşünmüyor?
Sevgi, sevinç, neşe, coşku nerede? Kimileri için dönme dolap beygirinin hayatına benzeyen bir kısır döngü, kimileri için ne yapacağını bilmeden ancak bildiklerini yapan bir çembere dönüşen hayat, yaşamın hangi rengini taşıyor?
Ne gariptir ki bu sorular için ne paneller yapılıyor, ne sempozyumlar düzenleniyor, ne de sorun kabul ediliyor. Oysa ,belki de yaşama mutluluğunun önündeki en büyük engel bu sorunu görememektir. İnsanların bilemediği, göremediği, düşünemediği nedir?
Üretmek ve paylaşmak………….
Görülmeyen, bilinmeyen, yapılmayan bence budur.
Üreten ama paylaşmayan, bencil ve zalim olmak zorundadır.
Üretmeyen ama paylaşan ise çıkarcı olmak zorundadır.
Üretmeyen ve paylaşmayan ancak zorbalıkla yaşayabilir.
Üreten ve paylaşan mutlu olur, mutlu eder, mutluluk yaratır.
Üretimi ve paylaşımı engellenen şiddete başvurur.
Üreten ama paylaşamayan bencilliğin yalnızlığında kavrulur.
Üretmek ve paylaşmak…
İnsan olmanın, insanca yaşamanın yolu budur.
Belki bütün sorunların çözümü de burada yatmaktadır.
Duygularınızı üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Düşünce üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Sevinç üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Güven üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Neşe üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Bugünü üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Yarını üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Kendinizi üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Kendinizden başkasını üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Bilgi üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Yeni bir renk üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Yeni bir çizgi üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Yeni bir alan yaratıyor ve paylaşıyor musunuz?
Yeni bir hayal üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Dostluk üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Aşk üretiyor ve paylaşıyor musunuz?
Her şeyi yeniden yorumluyor ve paylaşıyor musunuz?
Üretmek’ sözüyle yalnız işi ve parayı mı anlıyorsunuz?
‘Paylaşmak’ denilince aklınıza miras mı geliyor?
Ne verdiğinizden çok, ne aldığınız mı önemli oluyor?
Nasıl yaşadığınız, ne yaptığınızdan daha mı önemli?
Böyleyse, size öğretilenleri yaşıyorsunuz ve mutsuzsunuz.
Üretenler ve paylaşanlar dünyanın güzellikleri olacaktır, dünyanın güzelliklerini arttıracaktır.
İşte o zaman, dünya insanların dünyası olacaktır.
Erdal Atabek
Dünyalılar