Gırtlağına kadar boka batmış, sürekli olay yaratacak işler yapan, tüm inançların kabul etmediği eylemleri hiç kılı kıpırdamadan yapmaya devam eden ve bu nedenle ölüp ( genelde ” geberip ” denir ) gömüldüğünde toprağın bile kabul etmeyip dışarı fırlatacağına inanılan insanlar için bağırarak söylenen bir sözdür bu. “Yatacak yerleri yok bunların!” denir ve hemen arkasından en sunturlusundan ağız dolusu bir küfür de eklenir.
Bu sabah kahvaltı ederken göz ucuyla dün yapılan bombalı eylem nedeniyle gazetelerin tam sayfa ayırdığı haber hakkında söylenen ve yazılanları izlerken ağzımdan döküldü bu sözler. Lokmalar dizildi boğazıma. Kahvaltıyı bıraktım bu yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturdum.
TV ye çıkan her zevat aynı şeyi söylüyor. Her gazetenin başlığında aynı şey. ” Teröre Lanet Olsun ” İyi, güzel ama bu tür terör eylemlerinin nasıl hız kazandığına bakmak lazım. Önce bir seçim meydanında provası yapıldı. Sonra Suruç’ta 32 genç öldürüldü. Hemen ardından nasıl ve neden olduğu belli olmayan 2 genç polis evlerinde yakın mesafeden sıkılan kurşunlarla öldürüldü. Ve uçaklar havalanıp bombalar düşmeye başladığında göz gözü görmez oldu. Ve biz her gün yaşamını yitiren gencecik insanlarımızın cesetlerini saymaya yetişemez olduk.
En son, dün Ankara’nın göbeğinde iki intihar bombacısı tarafından patlatılan bombalarla yitirdiğimiz insanları ekledik bu sayılara. Üzücü ama o insanlar artık toplam sayı içinde birer rakam oldu artık. Birilerinin gözünde insanlarımızın değeri bu oldu. Bu olayda sorumluluğu olan adamlar – ki bunlar birer üst düzey mevki sahibi olurlar – bıyık altından güler bile oldular.
Eylemciler elini kolunu sallaya sallaya Ankara’nın göbeğinde bombalarını patlatıp 100’e yakın insanımızın canını almış. Bu sayının iki katı kadar da yaralı var. Adama soruyorlar. – kendileri İçişleri Bakanı olur – İstifa etmeyi düşünüyor musunuz? diye. Dünyanın her yerinde bunları %1 bile olsa yerinde oturtmazlar adamı. Ama bizim yakışıklı; soruyu hayli komik bulmuş olacak ki, gülerek bir güvenlik zafiyetinin olmadığını söylüyor. Olmayan güvenliğin doğal olarak zafiyetinin de sorulmaması lazım. Hayli komik bir soru gerçekten. Ama bunun hesabını sana da soracaklar. Bakalım o zaman böyle gülecek misin.
Hemen yakın zamanda senin partini düzenlediği aynı amaçlı bir miting yapıldı İstanbul’da. Oradaki güvenlik önlemlerini Ankara’daki insanlardan niye esirgedin? Hani senin istihbarat birimleri? Bırak istihbarat birimini tweeter dahi takip etmiyor mu senin kırıkların? Orada eylemin olacağını yazmış adam. Ama eylemden sonra hem twitter, hem facebook sayfalarını yavaşlatmak aklına geldi. En iyi bildiğiniz şey yayın yasağı koymak.
Senin böyle konuşman normal. Başındaki adam da senden farklı bir şey söylemiyor zaten. ” Zaaf varsa tedbir alırız.” demiş. Bu adamı başımıza getiren adam ise ” şiddetle kınamış “. Bu kınamayı da söylemek zahmetine bile katlanmamış. Beyefendi yazılı açıklama yapmış.
Dünya ayağa kalkmış. Komşu Yunanistan bile kınama eylemi yapıyor. Siz hala mabadınızı oturduğunuz koltuktan kaldırmıyorsunuz. Bu koltuklara bu denli bağlı olmanızın sebebi, o koltuktan hayli hesabı sorulacak ve bu hesapları veremeyeceğiniz işler yaptığınız için olmasın? Bunların hesabı sizlerden sorulacak. Bundan emin olabilirsiniz.
Bu eylemleri kimlerin yaptığını ve kimlerin bunlara destek verdiğini dünya alem biliyor. Siz de bilmezden gelmeye devam edin, edebildiğiniz kadar. Şimdi ben size bir tahminde bulunayım ama siz yine bilmezden gelin. Sizin “pir” inizin dediği gibi ” bombalı eylemleri en iyi siz bilirsiniz “. 2003’de ki Neve Şalom Sinagogu’ndan bu yana geliyor bu dinci ve kinci insanlarla tanışıklığınız.
Onlar El Kaide bağlantılıydılar. Şimdikiler de aynı bokun laciverti. Bombalı eylemciler elini kolunu sallayarak Ankara’nın göbeğine gelirken istihbaratçıların ses çıkarmaması neden acaba? Hani şu yakalandığında büyük yaygara kopardığınız TIR larda bulunan silahların müşterisi olduklarından olmasın?
Yazının başında dediğim gibi. “Yatacak Yeriniz Yok Sizin!”. Hiç bir yere kaçamayacaksınız. Hesap vermeden ölümde bile rahat yok size. Toprak bile kabul etmeyecek sizi.
Memet Karabulut