Güncel

İnanna ile Dumuzi’den Hızır ile İlyas’a

Hıdrellez, Newroz, Paskalya, Hamursuz… Farklı inançlar tarafından kutlansa da aslında hepsi baharın müjdecisi…Bahar Binlerce sene önce var olan Sümer medeniyetinde çok sayıda ilaha inanılırdı ve bu ilahların özellikle ikisi, diğerlerinin üzerinde kabul edilirdi: Bereket ve aşk tanrıçası İnanna ile enerji ve güç tanrısı Dumuzi… Sümer inancına göre bu tanrıça ile tanrı her sene birleşirler, birleşmeden sonra tabiat tekrar dirilir, yani ilkbahar gelir, birleşmenin şerefine tapınaklarda büyük törenler yapılır, hayatın bu sayede devam edeceğine, refahın ve bolluğun artacağına inanılırdı. Sümerler’in tanrıça İnanna’sı sonraki asırların değişik medeniyetlerinde “Afrodit”, “Astarte”, “İştar” ve “Venüs” isimlerini alırken, “Dumuzi” de “Osiris”, “Asur”, “Marduk”, “Adonis” ve “Attis” oldu…Dumuzi’nin adı bugün hâlâ yaşıyor ve binlerce sene öncesinin Sümer tanrısına biz “Temmuz” diyoruz. Sümer medeniyeti üzerinde çalışan alimler Hazreti İsa’nın çarmağa gerildikten sonra gökyüzüne yükselmesinin hatırasına yapılan ayinlerin ve özellikle de Paskalya kutlamalarının Dumuzi’nin ardından yapılan eski ayinlerin devamı olduğunu söylerler… Hıristiyanlığın doğuşundan sonra eski pagan inançlarından bazıları bu yeni dinde yer buldular. Eski İran’ın güneş tanrısı Mitra’nın her sene 25 Aralıkta karanlığa galip gelmesini temsil eden kutsal doğum inancı MS 375 ten sonra “Noel” halini alırken, tanrı Dumuzi’nin her senenin Mart ayında yeniden dirilmesi de Hazreti İsa’nın göğe yükselmesi inancına dönüştü. Aynı gelenek Musevilikte de “Hamursuz Bayramı” oldu. Sümerlerden gelen bu inanç batı dünyasının yanı sıra zamanla doğu dünyasını da etkiledi. İnanna ile Dumuzinin bir araya gelmesi, Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşması şekline büründü. Bütün dinlerde, bütün toplumlarda uzun kış döneminden sonra doğanın yeniden canlanması tarih boyunca hep kutlanmış kısacası. Sumerlerden sonra gelen her uygarlık, ilkbahar ile İnanna ve Dumuzi buluşmasını kendi takvimine göre belirlemiş, ayrı ayrı isimler vermişler. ‘Newroz’,  ‘Paskalya’,  ‘Hamursuz’  bayramlarının birbirlerine çok yakın tarihlere denk gelmesi bir rastlantı değil, hepsi baharı kutlama geleneğinin uzantısı…1263 HIDRELLEZ                                                                                       Miladi takvime göre  6 Mayıs günü, yaz mevsiminin başlangıcı yani Hıdrellez olarak kabul edilir. Doğadaki bu mevsimsel döngü ya da bir başka deyişle uzun ve zorlu geçen kışın ardından baharın gelişi insanlara dirilişi çağrıştırmıştır. Bu nedenle doğanın canlanışı insanlarda ümit, sağlık, mutluluk ve bereket beklentilerini artırmıştır. Türkiye’de Müslüman topluluklar arasında yaygın olan Hıdrellez, Hızır inancına dayanmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’de yaşayan Hristiyan topluluklarda ise baharın gelişi Aziz George Günü olarak kutlanmakta ve Aziz George inancına dayanmaktadır. Aziz George Günü’nde kilisede ayin yapılır. Aziz George Günü’ne katılan her dinden insan kendi inançlarına göre dua okur, kilisede her dilek için bir mum yakılır. Antakya’da ayinden sonra kilisenin bahçesinde ateş yakılır, etrafında halaylar çekilir. Hıdrellez Günü’nde ise akşamdan dilekler tutulur, o gün kırlara çıkılır, önceden hazırlanan yemekler yenir, oyunlar oynanır. Bugün Müslüman ve Hıristiyan toplulukların birlikte yaşadığı bölgelerde kültürel etkileşim sonucunda Aziz George ve Hızır kültlerinin birbirlerine karıştıklarını  gözlemlemek olasıdır. Öyle ki bu kapsamda yapılan pratikler için aynı türbe veya kilisenin ortaklaşa kullanıldığına da sıkça rastlanmaktadır. Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından hazırlanan, “somut olmayan kültürel mirası daha gözle görülür kılmak, önemi konusunda bilinçlenmeyi sağlamak  ve kültürel çeşitliliğe dikkat çekmeyi”  hedefleyen, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine  13.03.2013 tarihinde hıdrellez kutlamalarıda eklenmiştir. Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu