“Radyo hışırdıyor, uluyor, havlıyor, tehdit ediyor, cırtlak sesler çıkarıyor, gazeteler radyoda yankılanan bu sözleri basıyor ve çocukcağızlar bunları olduğu gibi defterlerine geçiriyorlar.”
Ödön von Horvath, Tanrısız Gençlik
Hükümet yanlısı basın ve medyayı takip eden birçok kişi tuhaf bir şekilde beni, sanki ağız birliği yapmışlarcasına tek yanlı olmakla suçluyorlar. Hemen hepsi basında ve televizyonda duyduklarını sorgusuz sualsiz tekrarlıyorlar. Hatta aksini iddia etmek tabu, kutsala dokunmakla eşdeğer görülüyor. Erdoğan’ı ahlak dışı bir davranışa bulaşmış olarak düşünmek hiç bir şekilde mümkün olamıyor. Ortada ahlaksız, etik dışı bir davranış varsa bile, onun bu ahlaksız davranışını meşru kılacak bir neden mutlaka vardır bu insanlar için. O bir şeyler biliyor ki yapıyor. O biliyor, biz bilmiyoruz. Biz anlamayız. Devlet bilir. Biz bilmeyiz. Biz eşeğiz, koyunuz vs’yiz. Ama şunu biliyoruz ki biz bilmeyiz. “Allahın bir bildiği vardır”a ne kadar benziyor değil mi? Sadece devletin yönetim mekanizmalarını işgal edenler mi bilir? Ama niye, o insanlar da tıpkı diğerleri, hepimiz gibi ilkokul, lise, üniversite mezunu insanlar değil mi? İşgal ettikleri koltuklar mı onları bizden daha akıllı yapan? Bu makamın gizemli bir gücü mü var? Süpermenin kıyafeti gibi bir şey mi bu? Yaşasın “Devlet Baba”. Bireyselleşmemiş milliyetçi-dindar bir toplum için semptomatik bir ifade.
Bu tarz düşünceleri dile getirdiğinizde onlar için artık öteki tarafta, kurtarılamayacak taraftasınız. Hatta vatan hainisiniz. Şöyle konuşan insanlar gördüm: “Cumhuriyet gazetesi Allah bir dese inanmam.” Skandal bir cümle. Bu sözü, ona gönderdiğim bir videonun kaynağına bakarak söylemişti. Videonun içeriğine bakma gereği bile duymamıştı. Oysa video Cumhuriyet gazetesinin CNN Türk’ten alıntıladığı bir parçaydı ve daha başka birçok gazete tarafından paylaşılmıştı. Söz konusu olan videonun içeriğinde, Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı, Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın CNN Türk’te yayınlanan bir programda dile getirdiği düşünceleri vardı sadece. Yani görüşler bu kişiye aitti, Cumhuriyet gazetesi ya da başka bir yayın organına değil.
Hükümeti, Ak Partiyi, Erdoğan’ı eleştiren düşünceleri duymaktan, inançlarını sarsacak diye korkuyorlar sanki. Hani evrim kuramını dinlemekten ya da Tanrı’nın varlığını mevzu etmekten nasıl korkuyorlarsa aynı şekilde korkuyorlar bundan. Ben A Haber gibi kanalların yayınlarını görünce ülkede terslik olduğundan sadece emin oluyorum. Bir hükümet bu kadar iyi olabilir mi? Hiç mi sorun olmaz. Sorun hep “engel” olmak isteyenlerde midir? Hadi diyelim devlet bilir, biz bilmeyiz. Sonuçta bu karşı olan kişiler de ilkokul, lise, üniversite mezunu insanlar, hepsinin bir mesleği var (ekonomist, sosyolog, siyasetçi, gazeteci vs.). Hatta bazıları bir dönem şimdikilerin işgal ettiği makamlarda bile oturmuşlar. Sihir varsa bu makamlarda bunlara da bulaşmış olmalı, değil mi? Biz bilmezük belki ama onların bir bildiği vardır belki de. Tek yanlı olmamakta fayda var.
İlginç bir tesadüf ama Ödön von Horvath’ın romanında anlattıklarına çok benziyor ülkede olup bitenler: “Radyo hışırdıyor, uluyor, havlıyor, tehdit ediyor, cırtlak sesler çıkarıyor, gazeteler radyoda yankılanan bu sözleri basıyor ve çocukcağızlar bunları olduğu gibi defterlerine geçiriyorlar.”
Oktay Değirmenci
Dünyalılar (www.dunyalilar.org)