Türkiye çöpe atılanların değerini keşfediyor. Çöpten kurtarılabilenler şişe, kitap, CD, telefon kartı, su kaydırağı, mobilya, gübre, hatta enerji olarak yeniden hayatımıza giriyor.
Burası bir turizm şirketi gibi çalışıyor…” Tesisi gezdiren Celal Sevencan bunları söylerken, herkes hipnotize olmuş gibi önündeki banttan geçen parçalanmış kağıtlara, iç içe girmiş kablo ve naylonlara, meyve suyu, bira ve deterjan kutularına bakıyor…
Yüzleri maskeli işçiler, her gün hiç düşünmeden önlerindeki banttan geçen çöpe atılmış eşyaları büyük bir titizlikle ayırıyor. Birbirine karışmış yığından ayrılan her bir parça, yeniden kullanılacak başka bir malzemeye dönüştürülmek üzere geri dönüşüm tesislerine gönderiliyor.
Ağız ve burunlarındaki maske, ziyaretçileri koku ve sineklerden korusa da onlar bu manzaraya fazla dayanamıyor, açık havaya çıkmak istiyorlar…
Sevencan, “Burayı ziyaret edenler çöpün bu denli değerli olduğunu görünce şaşırıyor” diyor. O, nüfusu çoktan 10 milyonu aşan İstanbul’un çöpünden sorumlu kişi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Katı Atık Yönetimi Müdürü. Turizm şirketi gibi çalıştığını söylediği tesis ise hemen her gün okullardan, şirketlerden, hatta yurtdışından meraklıların ziyaret ettiği İBB Kemerburgaz Geri Kazanım Ayrıştırma ve Kompost Tesisi.
Tesis, günde 1000 ton çöp ayrıştırılabilme kapasitesine sahip. Ama bu rakam, İstanbul’da bir günde çıkan çöpün sadece on ikide biri. Sevencan, “Buraya gelen çöpün yüzde 3’ü geri dönüştürülebilecek malzeme olarak ayıklanabiliyor” diyor. Bunun nedeni, kompost elde etmek amacıyla kurulmuş olan tesise, organik atık miktarı yoğun olan atıkların gönderilmesinin yanı sıra atıkların karışık toplanması ve taşınması ile bazı atıkların geri dönüştürülme özelliklerini kaybetmesi. Tesise gelen çöpler, 80 milimetrelik eleklerden geçiyor ve kalanlar ayrıştırma kabinlerinden geçiriliyor. Atıklar, alüminyum, plastik, pet şişe, teneke, poşet ve karışık hurdalar olmak üzere altı ayrı bölümde toplanıyor. Geri kalanlar, organik ağırlıklı çöplerle beraber park ve bahçelerde kompost gübre olarak kullanılmak üzere fermantasyon ünitesine gönderiliyor.
Kompost şefi Çetin Öztürk, İstanbul’un çöpünün yaklaşık yüzde 60’ının organik olduğunu söylüyor. Ancak bunun yüzde 8’i kompostlanabiliyor. Öztürk, ” Çöpü kaynağında, yani evlerden çıkarken ayırmak önemli. Çöpler karışınca pek çok malzemeyi ayırmak imkânsızlaşıyor ve bu da çöpün değerini azaltıyor” diyor.
Türkiye’de henüz pek az kişi, “işe yaramaz” diye çöpe gönderdiği atıkların, çevreye verdiği zararın ötesinde, büyük bir ekonomik değer taşıdığının farkında olsa da, gerek AB’ye uyum çerçevesinde çıkan yasalardan doğan zorunluluklar, gerekse bazı yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının kaynağında ayrıştırma çabaları, giderek daha fazla atığın geri kazanımını sağlıyor.
Türkiye’de geri kazanım ve kaynağında ayrıştırma söz konusu olduğunda, orta yaşa gelmiş pek çok insan çocukluk anılarına dönüyor. 1960’ta yedi yaşında olan Ferid Ekmekcioğlu da, arkadaşlarıyla gazete topladığı zamanları hatırlıyor: “Topladığımız gazeteleri mahalle bakkalına ya da el arabalarıyla dolaşan toplayıcılara verirdik. Nereye götürdüklerini bilmiyorum ama herhalde onlar da kağıt fabrikalarına satıyordu…”
Küçük yaşta, farkında olmadan geri dönüşüm ekonomisine katkı yapan Ekmekcioğlu, bugün Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) Yürütme Kurulu Başkanı ve atıkların kaynağında ayrılmasından, yerel yönetimlerce toplanmasına ve geri dönüşüm tesislerine varışına kadar entegre bir geri kazanım döngüsü oluşturmak için çaba gösteriyor.
Türkiye’de geri kazanım sokak toplayıcılarından, geri dönüştürülebilecek atıkları ikincil hammadde olarak kullanan fabrikalara kadar giderek genişleyen bir sektör olma yolunda. Kağıt ve metal kutu toplayıcılarıyla, “Eskiler alıyooomm!” diye bağırarak sokak sokak dolaşan hurdacılar yerini yavaş yavaş daha organize toplayıcılara bırakıyor.
1989 yılında üç yerden aldığı kağıt ve kartonu geri dönüştürülmek üzere kağıt fabrikalarına gönderen Lokman Hekim Sağlık Vakfı, bugün İstanbul ve Gebze’deki 4000 noktadan, yılda yaklaşık 12.000 ton kağıt, metal kutu, naylon, plastik, pet şişe, lastik, printer kartuşu vb. malzeme topluyor.
Vakfın başkanı Dr. Ayhan Tokgöz, “16 yılda geri kazanıma yönelik faaliyetlerden 100 bin dolar gelir sağladık” diyor. Sadece çöpün geri dönüşümüne hizmet etmekle kalmayan vakıf, sosyal bir geri dönüşüm de yaratıyor ve yoksul hastalara 24 saat sağlık hizmeti veriyor. Tokgöz, bugüne kadar geri dönüşümden elde ettikleri gelirle Gebze Beylikbağı’ndaki hastanede 16.000 kişiye poliklinik hizmeti verdiklerini anlatıyor.
ÇEVKO Genel Sekreteri Mete İmer’e göre ise, “Sorun kağıt, metal, plastik kutularını toplamakla bitmiyor, asıl iş ondan sonra başlıyor”. İmer, geri kazanımın ancak kaynağında ayrıştırılıp, geri dönüşüm veya yeniden değerlendirme tesislerine teslim edilmesine kadar giden döngünün düzgün işlemesiyle mümkün olabileceğini söylüyor.
www.dunyalilar.org