80. haftada Roboski Katliamı bir kere daha boşa çıkarılmıştır.
Biz ilk defa ‘perşembe değerlendirmeleri’ni yapma kararını aldığımızda, her şeyi çözmüştük belki; ama bir problem vardı ki orada tıkanıp kalıyorduk: ‘Dil’ meselesi. Çünkü etrafımıza bakınıp, “Peki bu metni Kürtçe yazabilecek bir arkadaş var mı?” dediğimizde, aldığımız cevap olumsuz oluyordu. Nihayetinde devletin yıllardır baskı uyguladığı bu bölgede Kürtçe okuma-yazma bilen pek kimse kalmamıştı.
80. Hafta ‘perşembe değerlendirmesi’ metni elime geçtiğinde ise keyfime diyecek yoktu. Çünkü bu haftaki değerlendirmenin tamamının Kürtçe yapılmış olduğunu gördüm. İşte devlet Roboski’de kendi yaptığı katliamın içerisinde böyle kaybolup yok oldu, oluyor da… Roboski halkı bir kere daha bizi şaşırtmaya devam etti ve ediyor da. Anlaşılan bunu yapmakta kararlı olduklarını bu hafta da çok güzel bir şekilde bizlere anlatmışlar.
Katliamlara karşı verilecek mücadele hakikaten kolay değildir. Bunu bize Bosna’da yakınlarını kaybeden aileler gösterdi. Bu yıl biz de Roboski aileleriyle Halepçe’ye anma için gittiğimizde yıllar önce katliamda çocuğunun fotoğrafını göz yaşları içerisinde taşıyan o anne hesap sorarken görmüştük.
Bu zamana kadar devlet veya benzeri organizasyonların işledikleri katliamlarda failler asla tam anlamıyla ortaya çıkarılamamıştır. Özellikle eksik kalan iki önemli boyut unutturulmaya çalışılmıştır. Bunlardan birincisi, yerel olarak bakıldığında, katliamın işlendiği bölgelerde devletlerin suçlu bulunması özellikle dikkatlerden kaçırılır. İkinci boyut ise uluslararası bağlantılar birden buharlaşıp yok olur. Bu zamana kadarki deneyimlerimizin toplamında şu rahatlıkla söylenebilir: Bu tür devlet ve organizasyonların yanında veya arkasında emperyalist devletler vardır.
Ancak gözden kaçan şey, tüm savaş suçları ile yargılamalara bakıldığında bu devletlerin, bu güçlerin yanında yargılandığını maalesef göremeyişimizdir: Halepçe’nin uluslararası bağlantısı hala çıkarılamadı; Bosna katliamı’nın uluslararası bağlantısı çıkarılmadı; Roboski katliamı’nın uluslararası bağlantısı çıkarılmadı ve hatta hükümet uluslararası bağlantıyı gizlemek için tüm sorumluluğu üzerine aldı…
Roboski halkının yaşadığı ve 34 insanını kaybettiği katliama karşı duruşunu izlediğimizde, mücadele grafikleri bu kadar uzun soluklu mücadelenin kesinlikle göğüslenebileceğini gösteriyor. Katliama karşı diğer halkların verdiği onurlu mücadelenin bir parçası olma yönünde gerçekçi şekilde yol almaya devam edilmektedir. Roboski halkının bu mücadeleyi yürütebilmesini sağlayacak kurumlaşmasını bir an önce gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki anlatımlarımdan da görüleceği üzere emperyal güçler ve onların katliam organizasyonları tam anlamıyla örgütlülüğe sahiptirler. Roboski halkı da katliamı nasıl açığa çıkarılabileceğinin örgütlü çalışmasını yapacak kurumunu hiç zaman kaybetmeden kurmalıdır. Bundan sonra çıkarılacak program doğrultusunda da katliamcılardan hesap sormaya devam edilmelidir. Hatta katliama maruz kalmış halklar veya topluluklarla ilişki geliştirilip ortak mücadele etme zeminleri oluşturulmalıdır ki katliamcılara karşı enternasyonal mücadele ile hesap sorulabilinsin ve bundan sonraki katliamlar da bu emperyal güçlerin ve kukla hükümetlerin böylesi katliamlara kalkışmalarında caydırıcı güç olabilsin.
İşte o zaman Roboski halkının yaşadığı katliam tamamıyla boşa çıkarılmış olacaktır.
Kaynak :Demokrat Haber / İbrahim Yaylalı
www.dunyalilar.org