Kadına karşı ayrımcılık dünyanın her yerinde benzer yoğunlukta yaşanıyor. Kadın var oluşunun önündeki kısıtlamalar ise coğrafyalar değiştikçe ‘gelenek’ ve ‘kültür’ değişkenliğinin ardında işkence olarak tabir edilebilecek kadar keskinleşebiliyor. Bunun en bilinen örneklerinden, Kamerun’da yaygın bir pratik olan ‘meme ütülüme’ ise zamanında uygulanmış, şimdi ise unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olmaktan hala çok uzak.
‘Memelerimin olması bir utanç kaynağıydı. 10 yaşındayken büyükannem fark etti memelerimi. Bir akşam ateşin başındaki bambudan yapılma bir yatağa yatırdı beni. Isıttığı bambuyla memelerime bastırarak düzleştirmeye çalıştı. Hala kimsenin göğsüme dokunmasını istemiyorum.’ Diyor 28 yaşındaki Jeannete isimli kadınVice’a verdiği röportajda. Kamerun’da yaygın olan meme ütüleme pratiğini deneyimlediğinde henüz 10 yaşındaymış.
Meme ütüleme ya da düzleştirme, kız çocuklarının memelerinin büyümesini engellemek adına sıkı bir kemer kullanılması ya da sıcak taş, sopa veya spatula kullanılarak memelerin düzleştirilmesi anlamına geliyor. Bu geleneğinin altında yatan sebep, dünyanın bu tarafında pek çok kadının hayatına getirilen sınırlamaların sebebiyle aslında temelde aynı; onları erkeklerden, erkeklerin onlara yapabileceklerinden korumak. Kadınların tecavüze uğramalarının önüne geçmek, onları tacizden korumak adına onlara güzellik ve çekicilik bahşeden yegane şey olduğuna inanılan memeler ailelerin isteğiyle yok ediliyor.
Diğer sebepler arasında kız çocuğun ya da kadının vücudunu memelerini düzleştirmek suretiyle daha ‘az çekici’ kılarak ilk cinsel deneyimi ertelemek var. Kamerunlu ailelerin bu geleneği devam ettiriyor olmalarının altında yatan bir başka sebebin dayanaı her ne kadar eğitim gibi görünse de, biraz daha dikkatli bakıldığında yine cinsellikle ilgili olduğu görülüyor; hamile kalan genç kadınların okulu bırakmasının önüne geçebilmek adına da ‘güzelliklerini zedelemenin’ daha makul olduğuna inanılıyor.
Kamerun’da geleneksel bir aileye doğan bir kız çocuğunun memeleri ütülenmeden geçirebileceği sene sayısının en fazla 10 olduğu düşünülüyor. Zira kız çocuğu, hem kendi kültürünün bu acı dolu mirasını bir sonraki kuşağa en kısa sürede aktarabilmek hem de büyüme hızlanacağı için, ergenliğe girer girmez memelerine veda etmek zorunda bırakılıyor. Bazı durumlarda bu yaşın 8’e kadar düştüğü de biliniyor.
Meme ütüleme işlemi ailenin kadın üyeleri tarafından gerçekleştiriliyor. Kızlarını erkeklerin tacizinden ve eğitimi yarım bırakma ihtimalinden uzaklaştıracağını düşünen aile bireylerinin, küçük kız çocuklarının memelerine sıkı bir bant takarak büyümeyi durdurmayı amaçlamaları da Kamerun’da yaygın. Ancak daha sık karşılaşılan ütüleme işlemi, sıcak bir spatulanın ya da taşın kız çocuğunun memelerine bastırılarak düzleştirilmesinden oluşuyor. Gelenek, evde ya da ütüleme sonucu oluşan yaralanmayı iyileştirebilecek birinin evinde gerçekleşiyor. Uygulama, alınacak sonuçtan emin olununcaya kadar tekrarlanıyor.
Bu uygulama, tahayyül dahi edilemeyen fiziksel acının yanında oldukça ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Memeleri ütülenerek düzleştirilen kadınlar arasında meme kanseri, doku zedelenmesi ve kist gibi sağlık sorunları oldukça yaygın olarak görülüyor. Tüm bunlara yaşanan travmanın sebep olduğu depresyon da eklendiğinde, kadını erkeğin potansiyelinden korumak için ödenen bedelin ne kadar büyük olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor. Erkeğin yapabileceklerinin önüne geçmek için onları eğitmek ya da makul bir caydırıcı çözüm üstüne kafa yormak yerine, kadına, onun doğasına acılı bir müdahalede bulunmak dünyanın o tarafında nihai çözüm olarak görülüyor.
Meme ütüleme Kamerun’un her bölümünde, kadınların dini inancına veya sosyo-ekonomik durumuna bakılmadan uygulanıyor. Ülkede bu uygulamanın daha yaygın olarak karşılaşıldığı bölgeler ise Kamerunlu erkeklerin, memesi çıkan ya da olan kadının cinsel birliktelik yaşayacak kadar olgunlaşmış olduğunu düşünmeye daha meyilli olduğu yerleri. Birleşmiş Milletler, Orta ve Kuzey Afrika’da 3.8 milyon kız çocuğunun meme ütüleme geleneğini deneyimleyeceğini öngörüyor. Bir süre öncesine kıyasla konudaki toplumsal farkındalık artmış ve konu artık dünyanın dört bir yanında konuşuluyor olsa da Alman Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı rapora göre Kamerun’da yaşayan kadınların %39’u bu geleneğe karşı çıkarken %41’i gerekli olduğunu düşünüp, destekliyor.
Birce Altay – Radikal