Güncelmanşet

Fidel Castro Diktatör müydü?

Tartışma : Fidel Castro’nun  47 yıl boyunca iktidarda kalması doğru muydu?

Küba’nın 90 yaşında hayata veda eden devrimci lideri Fidel Castro’nun ölümü  dünya ölçeğinde birçok insanı yasa boğdu, bazıları ise  ölüm haberinin ardından kutlama yapmak için sokaklara döküldü.

castro_che_fidel

Küba’nın başarıları, kapitalizme karşı ayakta durması, eğitim, sağlık, kadın hakları konusundaki ilkeleri  çoğu kişi tarafından alkışlanmaktadır. Sosyalizmin Küba’daki toplumsal hayatta yarattığı kazanımlar istatistikler ile de kanıtlanmaktadır.  Ama bu yazıda sorgulanmak istenen,  tartışmaya açılan, Fidel Castro’nun devrimden sonra 47 yıl boyunca  iktidarda kalmasının doğru olup olmadığıdır.

Aşağıda Küba yönetim sistemi hakkında bilgi sunuyor, bu konudaki görüş, bilgi ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Küba’daki sistem hakkında kısa bilgi : 

(Bilgiler aşağıda listelenen çeşitli web sitelerinden derlenmiştir. Ancak farklı bilgisi olan varsa paylaşırsa seviniriz).

  • Küba’nın tek parti egemenliğine dayalı sosyalist bir devlet yapısı vardır.
  • Yasama yetkisini Halk İktidarı Ulusal Meclisi (Asamblea Nacional de Poder Popular) kullanır.
  • Devlet ve hükümet başkanı konumunda olan Devlet Konseyi Başkanı, Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder.
  • Küba’da her sokakta ‘Sokak Savunma Komiteleri’ vardır.  Sokaktaki herkes bu komitenin doğal üyesidir ve her şeye bu komiteler karar verir. Hangi evde kim yaşayacak, hangi ev için ne gerekli, kaç tane çocuğa her gün süt verilecek, nereye okul, nereye hastane açılmalı? Nasıl bir politika sürdürülmesi gerekir? Her şeye bu komiteler karar verir herkes doğal üyedir.
  • Her iki yılda bir belediye ve eyalet yetkililerini seçilir.
  • Her beş yılda bir de, Halk İktidarı Ulusal Meclisi’ni oluşturacak milletvekillerini seçmek üzere seçimler yapılır. Seçimlerde yaklaşık 600  milletvekili ve 1200 Yerel Meclis temsilcisi seçilir.
  • Yasalara göre 16 yaşını doldurmuş ve en az iki sene adada ikamet eden tüm Küba vatandaşları oy kullanabilir..
  • Ülkenin tek yasal partisi olan Küba Komünist Partisi (KKP) seçimlerde aday göstermediği gibi herhangi bir adayı da desteklemez.
  • Ulusal Meclis adaylarının yarısı Belediye Meclislerince belirlenirken, kalan adaylar ülkedeki başlıca işçi, çiftçi, gençlik, kadın ve öğrenci örgütleri ile Devrim Muhafız Komiteleri (DMK) üyelerince seçilir.
  • Meclisteki toplam koltuk sayısı kadar adaydan oluşan nihai liste, Ulusal Adaylık Komisyonu tarafından saptanır. Adayların seçilebilmek için geçerli oyların en az yüzde 50’sini alması gerekir.
  • Küba Ulusal Meclisi üyeleri profesyonel milletvekilleri değildirler. Yani yürütmekte oldukları bu milletvekilliği görevi için maaş almazlar. Milletvekilleri, milletvekili oldukları süre içerisinde de seçilmeden önceki iş yerlerinde çalışmaya devam ederler ve genel kurullara bu iş yerlerinden izinli olarak katılırlar.

Rejimin gerçek bir katılımcı demokrasi olduğuna dair savlar :

    • Gizli oy, açık sayıma dayalı seçimler düzenli olarak yapılıyor.
    • KKP bir seçim partisi değil. Adaylar, yerel halkça seçilen Belediye Meclisleri delegeleri ile geniş toplumsal örgütler tarafından belirleniyor.
    • Oy kullanmak zorunlu olmadığı halde katılım çok yüksek.
    • Seçim kampanyası yasak. Bu, sadece dolar milyonerlerinin seçilebildiği liberal demokrasilerdeki haksızlık ve yozlaşmayı engelliyor.
    • Seçmenler temsilcilerini geri çağırma yetkisine sahip.
    • Vekiller Küba toplumunun tüm tabakalarını yansıtıyor.

Fidel aşağıdaki kısa videoda dünya çocuklarına sesleniyor

Rejimin diktatörlük olduğuna yönelik savlar :

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Küba’daki rejimin otoriter yanlarına dikkat çekerek şu iddialarda bulunuyor:

  • Adaylar gerçekte KKP ve onun denetimindeki örgütlerce belirleniyor. DMK üyeleri yerel seçimleri kontrol ederek muhalifleri rapor ediyor. Bu kişiler ev ve işlerini kaybetmeye varan yaptırımlarla karşılaşabiliyor.
  • Ulusal Meclis yılda yalnızca iki defa toplanıyor. Fiilen siyasi otoritenin tek sahibi KKP ve Fidel Castro.
  • Devlet güvenliği gerekçe gösterilerek ifade özgürlüğü engelleniyor ve muhalefet bastırılıyor.
  • Basın hükümetin tekelinde, muhalif gazeteciler tutuklanıyor, İnternet erişimi kısıtlı.

2008 Seçimleri

Küba’da, 614 Ulusal Meclis vekiliyle, 201 Eyalet Meclisleri delegesinin belirlendiği seçimlere katılım oranı yüzde 96 oldu.

Granma International’a göre yüzde 91’lik çoğunluk, tüm adayların desteklendiği anlamına gelen birleşik oy lehinde tercih kullanarak devrime olan güvenini gösterdi.

Prensa Latina’nın Ulusal Seçim Komisyonu’ndan aktardığına göre seçilen vekillerin yüzde 43.6’sını (265 kişi) kadınlar oluştururken, tüm vekillerin yüzde 78.34’ü (481 kişi) üniversite, yüzde 20.68’i (127 kişi) ise lise mezunu.

Castro Yönetimi :

Castro (Fidel Alejandro Castro Ruz), Küba iç savaşından (1955-1959) sonra yönetime başbakan olarak geldi ve 1965 yılında resmi olarak Küba Komünist Partisi’nin Genel Sekreteri olarak seçildi.  1959 – 1976 arasında başbakan,  1976-2006 arasında ise  Küba’nın Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.

2006 Temmuz’da Fidel Castro yönetimi  kardeşi Raul Castro’ya bıraktı. 24 Şubat  2013 seçimlerinde tekrar Raul Castro seçildi. Raul Castro ikinci dönemin son dönemi olduğunu 2018’de yapılacak seçimlerde aday olmayacağını açıkladı.

Ada Martinez, Halkın İktidarı Ulusal Meclisi, Dış Büro Komitesi görevlisi tarafından verilen bilgiler :

Ulusal Meclis yılda iki kez toplanıyor. Gerektiğinde de olağanüstü toplantıya çağrılabiliyor. Devlet Konseyi de Ulusal Meclis’in tüm diğerleri gibi bir organı. Devlet Konseyi, Ulusal Meclis üyeleri içerisinden seçilir. Yani, Devlet Konseyi üyeleri, 31 üyenin her biri aslında birer milletvekili; öyle olmak zorunda. Şimdi durum şöyle, Ulusal Meclis yılda en az iki kez toplanmak zorunda. Bunun dışında da olabildiği kadar “olağanüstü” toplanıyor.

Yasaların hazırlanma/yapılma süreci?

Öncelikle bu işte doğrudan görev alacak olanlar mecliste görev yapmakta olan seçilmiş milletvekilleridir. Fakat Küba’nın farkı şu: Küba Ulusal Meclisi üyeleri profesyonel milletvekilleri değildirler. Yani yürütmekte oldukları bu milletvekilliği görevi için maaş almazlar. Milletvekilleri, milletvekili oldukları süre içerisinde de seçilmeden önceki iş yerlerinde çalışmaya devam ederler ve genel kurullara bu iş yerlerinden izinli olarak katılırlar. Ancak komite üyeleri komitelerin görev süresi boyunca tam gün meclis bünyesinde çalışmayı sürdürürler.

Yasama konusundaysa durum daha farklıdır. Çünkü milletvekillerinin tümünü toplamak yerine, ilgili komiteler bölgelere giderler. Orada o bölgenin milletvekilleri ve yasa konusuyla ilgili bölgesel kurumlarla toplantılar yapar, istişarelerde bulunurlar. Öncelikle anayasa ya da yasaların hazırlanmasıyla görevli komite -ki böyle bir komisyon sürekli olarak ayrıca vardır-, yeni yasa ya da değişiklik konusuyla ilgili olan diğer komiteyle bir araya gelir. Örneğin konu tarımı ilgilendiriyorsa, anayasa ve yasa komitesi, tarım işleriyle görevli komiteyle bir araya gelir. Bir tasarı hazırlanır ve çalışma planı yapılır. Sonra da komiteler konuyla ilgili kurumlarla, üniversitelerle ve konunun uzmanlarıyla tasarı üzerinde görüş alış verişi, tartışma amacıyla tek tek bölgeleri ziyaret etmeye başlarlar. Bölgelerdeki görüşmeler sonucunda topladıkları görüşlerle yasaya ya da yasa değişikliğine son şeklini verirler ve yeni tasarı metnini genel kurula getirirler. Bu süreç haliyle, konunun özelliğine göre, bazen bir yıl, bazen de daha az ya da daha fazla bir süreyi alabilir.

Bu komiteler parlamento üyeleri arasından mı seçiliyor? Bir de, bu komite üyelikleri için bir kriter var mı? Yani hukukçulardan mı seçiliyor örneğin? Diğer milletvekillerinin komisyon işlerini izleme olanağı bulunuyor mu?

Komiteler deyince, bu komiteler tıpkı diğer ülke parlamentolarının olduğu gibi, ulusal meclisin kendi öz komiteleridir… Evet tabii ki, komiteler milletvekillerinden oluşur… Ve hayır, komite üyesi olmak için hukukçu olma koşulu aranmaz. Zaten Küba’da her milletvekilinin, doğal olarak, hazırlanmakta olan tasarıyı her aşamasında görme, izleme, okuma hakkı vardır. Ama örneğin, ben bir milletvekiliyim ve söz konusu olan benim pek fazla bilgimin olmadığı sağlık konusunda bir yasa taslağı. O zaman ne yaparım? Tasarıyı alıp konunun uzmanı olarak tanıdığım (meclis içinden ya da dışından – C. D.) kişilere götürür metni anlamamda bana yardımcı olmalarını isterim. Bu gayet açık. Ama yalnızca bu da değil, milletvekillerinin önlerine gelen yasa tasarısını vatandaşlara götürüp onların görüşlerini almaları da aynı zamanda söz konusu…

Yani yasaların hazırlanma sürecine yalnızca diğer milletvekilleri değil sıradan vatandaşlar da katılabiliyorlar?

Elbette. Yasama şeffaf olmak zorunda, bu kadar basit… Komitelerin görevi de zaten tüm bu tartışmaları, görüşleri bir araya getirip tasarıya son şeklini vermek. Süreç böyle işliyor.

Peki komitelerin üye sayılarına sınırlama konuluyor mu?

Hayır, bu mümkün değil. Komitenin çalışma konusuna, süresine vs. göre üye sayıları değişebiliyor doğal olarak…

Komite üyeleri “tam gün” görevli olarak çalışmak zorunda olduklarından diğer milletvekillerinden farklı olarak, milletvekili seçilmeden önce çalışmakta oldukları işyerlerine devam zorunlulukları kalkıyor, doğru mu? Yasama süresinin bitiminde tekrar işlerine geri dönüyorlar?

Komiteler, görevlerini tamamlayana kadar zorunlu olarak “tam gün” mecliste çalışmak durumundalar. Tabii bu, üyelerin her gün meclise gelmek zorunda olmaları anlamına gelmiyor. Üyeler, komite başkanının kendilerine verdiği görevleri yürütmek üzere nerede görevlendirildiyseler orada olmak durumundalar. Bu, meclis de olabilir bir başka yer de.

Şu anda kaç komite görev yapmakta? Sayabilir misiniz?

Bu yasama döneminde 12 komite görev yapmakta. Örneğin, gıda konusunda çalışmakta olan bir komitemiz var. Eğitim ve kültür, teknoloji ve çevre koruma, sağlık, ekonomik sorunlar, anayasa ve yasalar, savunma, dış ilişkiler, hizmet sektörlerinin geliştirilmesi yani turizm, ticaret gibi, çocuk ve gençlik ve kadın hakları komitesi, sanayi komitesi, enerji ve madenler komitesi, bir de inşaat…

Bu komiteler aynı zamanda hükümetin yürütme işlerinde, bakanlıkların çalışmalarında etkili/müdahil olabiliyorlar mı?

Evet. Küba’da komitelerin görevi, yasama işlerindeki araştırma ve hazırlık safhalarının yanı sıra hükümeti de kontrol altında tutmaktır. Örneğin herhangi bir komite belirli bir konuda, kendi konusunda ilgili bakanlığın çalışmalarını izlemek durumundadır. Şu andaki durumda, biliyorsunuz partinin çeşitli konularda ana hatlarıyla ne düşündüğü ve önerdiği bellidir, komite bu prensiplere bağlı kalınıp kalınmadığını izlemektedir. İşte bu da komitenin temel görevlerinden birisidir. Çünkü ulusal meclis, biliyorsunuz, partinin prensiplerinin ne olması gerektiğini belirlemektedir. Dolayısıyla ulusal meclisin bu anlamdaki denetleme görevi de komiteler tarafından yürütülür…

fidel_elveda
Küba’nın 90 yaşında ölen efsane lideri Fidel Castro için başkent Havana’da 21 pare top atışı yapılırken binlerce kişi Devrim Meydanı’na akın etti.

Kaynaklar :

https://en.wikipedia.org/wiki/Elections_in_Cuba

https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCba

https://en.wikipedia.org/wiki/Cuba

http://www.iremet.se/index.php?option=com_content&view=article&id=145:castro-demokrat-m-sosyalist-mi-yoksa-diktatoer-mue&catid=35:faruk&Itemid=56

http://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2016/11/27/kubada-demokrasi/

http://www.diken.com.tr/demokrasiye-bes-kala-kuba

http://bianet.org/bianet/siyaset/104368-kuba-da-secim-sonuclari-belli-oluyor-tartisma-buyuyor

http://www.solpaylasim.com/k3235-kuba-da-sosyalist-demokrasi-nasil-isliyor.html

 

Banu Akkök

Dünyalılar (www.dunyalilar.org)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu