Geçtiğimiz günlerde Seçim Hükümeti’nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini yürüten Ali Rıza Alaboyun’un “İğneada’ya üçüncü nükleer santrali planlıyoruz” açıklamasını duyunca mantık ve doğa sevgisi barındıran her insan gibi kara kara düşünmeye başladım.
Aslında mantıksız olan böylesi bir açıklama için endişe etmiyor olmamız gerekirken, son yıllarda ülkemizdeki doğa düşmanı politikaların hızla artış göstermesi nedeniyle düşünmeden edemiyoruz. İşte o yüzdendir ki şimdiden elektronik imza kampanyaları, sivil toplum örgütlerinin eylemleri, bireysel sosyal medya paylaşımları ile İğneada’nın güzelliklerini nükleer tuzağından korumaya çalışıyoruz.
Enerji ihtiyacının tüketime paralel olarak artması hükümetleri ve yerel yönetimleri yeni enerji kaynakları aramaya, oluşturmaya itiyor. Gelecek bilinciyle bir çok ülke de insan ve doğa dostu çözümler üzerine özel çalışmalar yürütülmekte.
Bunlardan bir tanesi de The Solar Village…
https://www.youtube.com/watch?v=y3N1Lzbv22I#action=share
Almanya’nın Freiburg kentinde bir kasaba var ki ihtiyaç duyduğu enerjinin 4 katına kadarını sadece güneş enerjisi ile elde ediyor. Rolf Disch adındaki çevreci mimarın tasarımlarıyla hayat bulan proje tabi ki sürdürülebilir yaşamın önemi bilen yerel yönetim tarafından desteklenerek şuandaki halini aldı. Evlerden, sosyal alanlara hatta plazalara kadar güneş panelleri kasabanın 60’dan fazla yapısında yer alıyor. Çoğunlukla çatılar güneş panellerinden oluşuyor, güney yönü açık olan bir çok yüksek yapı da ise dikine olarak yerleştirilmiş duvar güneş panelleri bulunmakta.
Güneş enerjisi doğanın bizlere sunduğu kaynaklar içerisinde en az eforla faydalanabileceklerimizden biri, verdiği enerji sadece gündelik yaşamımızı sürdürmemizi sağlamıyor, insanlık tarihinde kadim bir yeri var ve sağlık açısından faydasını ise hepimiz biliyoruz. Bu kadar sınırsız ve kolay faydalanılabilen bir kaynak dururken, hükümetin neden nükleer ve termik santraller üzerinde bu kadar durduğunu, halkının tüm endişeli haliyeti ruhuyesine kaşı gelerek, var olduğu topraklara ihanet etme isteğinde olduğunu anlamak gerçekten çok zor.
İğneada’ya dokunma!
Eda Günel
Dünyalılar