Güncel

Kariyerlerini geride bırakıp köye yerleştiler

Sevil ve Cihan Demir, İstanbul’da doğup büyümüş bir çift. Biri psikolojik danışmanlık diğeri çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri eğitimi almış. Çokuluslu bir şirkette pazarlama müdürlüğü ve yöneticilik yapacak kadar iş hayatında yükselmişler. Küçüklükten beri aldıkları eğitim ve hayat tarzıyla tam bir İstanbullu olan çift, birçok insanın istediği kariyere sahip olmuşlar.

Buraya kadar okuduklarınız belki çoğu kişinin hayal ettiği bir hayat değil mi? Evet ama onların hayal ettiği hayat değil. Aslında hepimizin bir yanı hep çekip gitmek ister. Özellikle büyük şehirde yaşayanlar bu duyguyu çok iyi bilir.

İşte Demir çifti hepimizin yapmak isteyip de sadece sözlerde kalan o hayalleri gerçekleştirmiş. Her şeyi geride bırakıp, küçük bir tatil kasabasına yerleşmişler ve doğal hayatı tercih etmişler.

2011 yılında tatil için gidip geldikleri ama sürekli yaşamak için can attıkları Antalya’nın Kaş ilçesinde yeni bir hayata başlamışlar. Şimdi bir yaşındaki oğulları Deniz’le birlikte mutlu mesut yaşıyorlar.

Köy ürünlerini internete taşımışlar

“Peki, neyle geçiniyorlar?” diye merak edenler olmuştur. Hayat tarzları gibi geçim kaynakları da her şehirliyi kıskandıracak türden. Likya Bahçesi ismiyle kurdukları siteden, yöre halkının yaptığı doğal ve katkısız ürünlerü satıyorlar. Ziyarete gelen aile ve arkadaşlarına, beğenerek ve seçerek aldıkları doğal ürünleri ikram edince onlar tatmakla yetinmemiş yanlarında da götürmeye başlamış. Bu isteklerin ardı arkası kesilmeyince yük olmamak için satın almak istemişler. Diğer taraftan tanış oldukları köylüler de ürünlerini yeterince iyi duyuramadıklarından ve sınırlı bölgelere ulaşabildiklerinden yakınınca bu arz-talep onları bu siteyi açmaya zorlamış.

Yani alan memnun satan memnun. Şimdi Kaş ve köylerinde üretilen doğal ve katkısız pekmez, reçel, tahin, peynir, zeytin, zeytinyağı, tereyağı gibi ürünleri, yerel üreticilerden alma imkânı bulunmayanlarla buluşturuyorlar.

Bu site, satış yapamayınca üretmekten vazgeçmek üzere olan bazı köylülere de yeni bir heyecan olmuş. Demir çifti her ne kadar buradan gelir elde etse de aslında amaçları; bu bölgede hazırlanan, beğenerek sofralarına koydukları ve çocuklarına da güvenerek yedirdikleri bu ürünleri herkesle paylaşmak. Bu şekilde yöre insanına da ek bir satış kapısı araladıkları için mutlular.

Üzümler Fatma Teyzeden, peynirler Emin abiden

Sevil Demir, sattıkları ürünlerin nereden geldiğini şöyle anlatıyor: “Özellikle bahar ve yaz dönemlerinde Kalkan bölgesindeki İslamlar Köyü’nde yer alan bahçemizin üzümlerini, komşumuz Fatma Teyze’nin bahçesinden, zeytinyağını Füruzan Teyze’mizden, süt ürünlerini Emin Abi’mizden, nar ekşisi ve pekmezi Mehmet Abi’mizden alıyoruz. Hepsi de kendi imkanlarıyla doğal yöntemlerle üretiyorlar.”

“Bize ‘Sıkılmıyor musunuz?’ diyorlar”

Cihan Demir, köy hayatını tercih etme sebeplerini şöyle özetliyor: “Kurumsal düzende ve sürekli yoğun bir tempoda çalışıyorduk. Birçok insan gibi biz de sık sık güneyde bir tatil kasabasına yerleşmenin hayalini kuruyorduk. Sonra hayal kurmak yerine harekete geçtik. Unvanlarımızı, masalarımızı arkamızda bıraktık.  Arkadaşlarımız ‘Sıkılmıyor musunuz küçük bir kasabada, hele ki İstanbul gibi bir şehirde yaşamaya alıştıktan sonra?’ diye soruyor. Cevabımız net. Hiç sıkılmıyoruz!”

Sevil Demir ise şu cümleleri ekliyor: “Aksine; doğayla iç içe olmayı, sade ve basit yaşamayı, soluduğumuz havanın temizliğini, yediklerimizin doğallığını, gideceğimiz herhangi bir yere varmak için evden sadece 5 dakika önce çıkmanın yetiyor olmasını, karmaşadan ve curcunadan uzak olmayı, sakin yaşamayı seviyoruz. Deniz’i burada büyütüyor olmak ayrıca mutlu ediyor bizi.”

Ayşe Altunköprü –  meydangazetesi

Dünyalılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu