KuşIar, doğa adIı annenin güzeI çaIgıcıIarıdır.
– Gavin DougIas
Genevieve Estelle Jones (1847-1879)
Ohio kökenli, bilim illüstratörü olan Genevieve Estelle Jones, Ohio’da bir yerleşim birimi olan Audubon’daki bir sergiyi gezmesinin ardından, o dönemde o bölgede bulunan 130 kuş türünün yuvalarını ve yumurtalarını resmetmeye karar verdi. 32 yaşında tifo sebebiyle hayatını kaybetmesi nedeniyle bu hedefine maalesef ulaşamadı.
Ailesi sonraki 7 yılı 90 adet kopyası yapılan el boyaması tabloları tamamlamakla geçirdi.
Şu an sadece 26 tanesi varlığını koruyor.
Harriet Lawrence Hemenway ve Minna Hall (1858-1960 ve 1864-1944)
Bu iki kadın, 19. Yüzyılda, kuştüyü ticaretine son vermek amacıyla Ulusal Audubon Topluluğu’nun temellerini attı. Moda adı altında sayısız kuşun öldürülmesiyle yaratılan dehşete sessiz kalmayan, amatör ancak tutkulu bir doğabilimci olan Hemenway ve kuzeni Hall, arkadaşlarını bu ticareti boykot etmeleri ve vahşi yaşamı korumaları konusunda ikna etti. Nihayetinde 900 kadın mücadeleye destek için onlara katıldı ve bu, bir asır sonra 1 milyon üye sayısına sahip, güçlü destekçileri olacak bir kuruluş için küçük bir başlangıçtı.
Florence Merriam Bailey – 1863-1948
Amerikalı doğa yazarı ve kuş bilimcisi Florence Merriam Bailey, on parmağında on marifet olan bir kadındı. İlk yıllarında Ulusal Audubon Topluluğu’nda çalışmasının yanı sıra, 1889 yılında basılan “ Birds Through an Opera Glass“ isimli ilk kuş rehberi kitabının yazarıdır. Alanının öncülerinden olan Merriam, hayvanlara kötü davranılmasını, hayvanların öldürülmelerini ve kuş tüyü ticareti yapılmasını protesto etmiştir. İsminin California Chickadee Dağı’nda yaşayan bir türe (Parus gambeli baileyae) verilmesiyle halen anılıyor.
Rachel Carson – 1907-1964
Rachel Carson en çok, tarım ilacı endüstrisinin kirli iç yüzünü ortaya koyduğu “Sessiz Bahar” (Silent Spring) kitabıyla nam salmıştır. Bir aktivist ve yazar olarak, sonraki yazılarında da; doğa ve insan arasındaki ilişkiyi çözümlemeye, insanoğlunun gerçekten de egemen otorite olup olmadığını sorgulamaya devam etti. Onun çevre savunuculuğu konusundaki sözcülüğünü ve zamanının en büyük sosyal devrimcilerinden biri olduğunu dile getirmeye ise gerek bile yok.
Frances Hamerstrom (1907-1998)
Bir kuşbilimcisi olarak, hayatının büyük bir kısmını yalnızca tek bir kuş türüne adadı: “The Greater Prairie-Chicken” (Büyük Çayır Tavuğu). Frances Hamerstrom’ın başını çektiği araştırma ekibi, Wisconsin’de türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu eksantrik türü korumaya aldı.
Çayır tavuklarının ideal yaşama alanlarının tanımlanmasına yardım etmesinin yanında yıllarca, kuş davranışları hakkında bilgi toplamaya yarayan, yabani kuşların bacaklarına renkli bantlar takma tekniğini geliştirdi.
Phoebe Snetsinger (1931-1999)
Kendisine 50 yaşında deri kanseri tanısı konulduğunda sıradan bir ev kadını olan Phoebe, ani bir kararla kuş gözlemcisi olmaya karar verdi. Papua Yeni Gine’de dayak yiyip, tecavüze uğramasına rağmen, bu tutkusundan hiç bir zaman vazgeçmedi. 1995 yılında, 8000’inin üzerinde kuşun yerini saptayarak yeni bir dünya rekoruna imza attı. Bundan kısa bir süre sonra Madagascar’da görevi başındayken bir otobüs kazasında hayatını kaybetti. Ancak her zaman sınırsız cesareti ile anıldı.
Yukarıda saydığımız kadınlar, günümüz kuş koruma hareketinin ilerlemesine öncülük eden kahramanlardan sadece bir kaçı.
2011 yılında, Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan 47 milyon kuş gözlemcisinin yarısının kadın olduğu görülüyor. Dünyada sürdürülebilir projelerde öncülük eden kadınların sayısı hızla artıyor. Kuşlarımız emin ellerde.
Melike Yılmazel Dünyalılar okurları için Türkçe’ye çevirdi.
Kaynak: https://www.audubon.org/news/seven-women-who-made-world-better-birds-and-people
Dünyalılar (www.dunyalilar.org)