Makyavelist İmam
Bilindiği gibi Makyavelizm, İtalyan devlet adamı Niccolò Machiavelli’nin fikirlerinin ifade edilmesi için kullanılır. Makyavelist ise, Makyavel’in fikrinin temel ahlakını kendi ahlakı olarak görenlere denilir. Tıpkı Tayyip gibi.
Makyavel, iktidarın alınması ve korunması için dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almaz, aracı amaç edinir ve amaç için her şeyi mubah kabul eder. Makyavel’in fikriyatının ve ahlakının temelini oluşturan budur. Makyavel, fikirlerinin temelini oluşturan Prens adlı kitabında kendi fikriyatının özünü şöyle açıklar:
“Amaca giden her yol mubahtır…”
Esasında bu anlayış, Makyavel tarafından sistematik olarak üretilmiş olsa da, bu fikriyat onunla birlikte ortaya çıkmış değildir.
Bütün sınıflı toplumlar tarihine damgasını vuran bu fikriyat olmuş, devletlerin ve devletin sahiplerinin temel kalkış noktası bu olmuştur. Ama yeryüzünde çok az devlet başkanı, başbakan, ya da siyasetçi hiçbir ahlak değerine bağlı kalmadan hükmetmiş, hükmedebilmek için her şey ya da hiçbir şey olabilmiştir. İşte bu az sayıdaki siyasetçiden biri de “İmam” Tayyip’dir. Biz bundan dolayıdır ki kendisine “Makyavelist İmam” diyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine baktığımızda bugüne kadar 61 hükümet kurulmuş ve bu hükümetlere 25 ayrı şahıs başbakanlık etmiştir. Tayyip 25. Başbakandır. Başbakanlık yapanların listesine baktığımızda, en sağda duranından solda durduğunu iddia edenine, en dindarından en laik olduğunu iddia edenine kadar, her birinin kendince bir ahlakı, kırmızı çizgisi olmuştur.
Örneğin bunlardan hiçbiri, sırf seçimlerde Kürtlerin oylarını alabilmek için, hem Kürtçe hem de Türkçe selam vermemiş, “Eğer siz ne mutlu Türküm diyene derseniz, o da ne mutlu Kürdüm diyene der” dememiştir. Bunlardan hiçbiri, hem Necip Fazıl’dan hem de Nazım Hikmet’ten dizeler okumamıştır. Bunlardan hiçbiri, hem Adnan Menderes’i idam edenleri hem de Erdal Eren’i idam edenleri lanetlememiştir. Bunlardan hiçbiri, hem 27 Mayıs’ın hem de 12 Eylül’ün hesabını soracağını ilan etmemiş, her iki Askeri Darbe döneminde idam edilenlere sahip çıkmamıştır.
Gelmiş geçmiş başbakanların arasında en omurgasızı olarak bilinen Süleyman Demirel’in bile, kendince kırmızı çizgileri hep olmuştur. İktidar olabilmek ve iktidarda kalabilmek için kırmızı çizgileri olmayan tek Başbakan (Her ne kadar artık Cumhurbaşkanı olsa da, asıl başbakan halen daha kendisidir..) Tayyip olmuştur.
Peki, iktidar olduktan sonra, daha doğrusu devlet olduktan sonra kırmızı çizgileri olmuş mudur? Evet, Tayyip Erdoğan’ın da artık kırmızı çizgileri mevcuttur. Örneğin artık, Erdal Eren’den bahsetmiyor. Örneğin artık, “Eğer siz ne mutlu Türküm diyene derseniz, o da ne mutlu Kürdüm diyene der” gibisinden lakırdılar da yapmıyor.
Ama bütün bunlar Tayyip’in Makyavelist olmadığı anlamına gelmez. Zira Tayyip’in yarın neyi savunacağı, kimin için gözyaşı dökeceği hiç belli olmaz. Tayyip Erdoğan açısından değişmeyecek tek gerçek şudur: Amaç için her şey mubahtır.
Tayyip’in Özgünlüğü Nedir?
Tayyip’in özgünlüğü, Rizeli yoksul bir Gürcü ailenin çocuğu olarak hayata atılıp, sonra da dünyanın en zengin sekizinci devlet adamı olması değildir. Zira bu alanda bolca örnek bulmak mümkündür.
Tayyip’in özgünlüğü, uluslararası güç odakları tarafından seçilmiş ilan edilip, sonra da bir misyon için hazırlanmış olması da değildir. Zira bu alanda da bolca örnek mevcuttur.
Tayyip’in özgünlüğü, kendisinin amacı da değildir. Zira bütün burjuva devlet siyasetçileri gibi onun da nihai amacı, kendisinin de bir ferdi olduğu sermaye sınıfının çıkarlarını temsil etmektir.
Bizim açımızdan Tayyip’in özgünlüğü, siyaset alanında kendine özgü bir yeri olan Makyavelizm’in temel fikrini ve ahlakını temsil ediyor olmasından gelmektedir.
Onu türdeşlerinden ayıran ve özgün kılan budur.
Her ne kadar Turgut Özal, bir bakıma Makyavelist özellikler taşıyan ilk siyasetçi gibi görünse de, bir ilk değildir ve Tayyip’in selefi olarak görülemez.
Tabii ki bütün devlet siyasetçilerinin amacı, temsil ettikleri sınıfın çıkarlarını ve aynı zamanda da kendi ayrıcalıklarını ve iktidarlarını korumaktır; Tayyip de bunlardan bir tanesidir. Onun da amacı, kendisinin de bir ferdi olduğu sermaye sınıfının çıkarlarını çoğaltmak ve garanti altına almaktır; bu anlamıyla da Tayyip’i türdeşlerinden ayıran, onun amacı değil, amaca giden yolda izlediği yoldur. Kendisine Makyavelist olma şerefini kazandıran da budur.
Rosza Roz