Mesele 3-5 kuş değil sen hâlâ anlamadın
‘otoritenin’ çılgın mı çılgın projelerinden 3. havalimanının doğru dürüst araştırma yapılmadan, üstünkörü analizlerle hazırlanan ÇED raporundaki eksiklikler ve hatalar içler acısı.
Havalimanının yapılacağı arazinin ormanıyla gölüyle balığıyla nasıl bir ekosistem barındırdığı, bu göllerin hafriyatla doldurulup ağaçların kesileceği, oradaki doğal yaşamın yok edileceği ÇED raporunda da yazılıydı.
Ama sadece bu değil…
“Bu göller, çukurlar nasıl bir hafriyatla doldurulacak” sorusu da ortada.
Bölgeyi bilen jeolog Esen Arpat Cumhuriyet gazetesinde soruyu şöyle yanıtlamıştı:
“Sıra dolgu uygulamasına geldiğinde, saklanmış gerçek dile getirilmeye başlanacak. ‘Dolgunun oluşturulmasında kaya kullanmak tek uygulanabilir çözümdür’ oldubittisi (!) ile işe girişilerek, çevredeki yetişkin ormanlarla kaplı uygun dolgu kayası sahalarına el atılacak. Bu sahalar Kemerburgaz’ın batısındaki ve Kilyos’un güneybatısındaki ormanlık alanlar.”
Yani, aylardır Kuzey Ormanları adına haklı bir mücadele veriliyor.
Zira otoritenin fikir aşamasında kalmayan tüm fantastik projeleri İstanbul’un kalan son ormanlarını da dünya üzerinden silmeye ant içiyor.
*
Ve havalimanının yer seçimiyle ilgili en büyük dramlardan biri dünyanın en önemli 5 kuş göç yolunun tam da buradan geçmesi.
Mesele 3-5 kuş değil, yüzbinlerce kuş.
Bu kuşların göç yolu kaç yılda değişecek? Bu arada kaç yüz bin kuş telef olacak, kim bilir.
Şunu görmüyorlar: Kuşlar uçaklara çarpmayacak, uçaklar kuşlara çarpacak.
Şunu da görmüyorlar: Kuşların telef olması demek, kene ya da Kırım-Kongo gibi sorunların ortaya çıkması demek. Bir canlıyı yok ettiğinizde onun yok ettiği canlılar artar, denge altüst olur. Doğanın kanunu bu. Ve bu kanun Meclis’ten geçen kanunlara benzemez. Onu değiştirmeye hiçbir otoritenin gücü yetmez. AKP’nin bile.
Kuşların polen veya tohum taşıma gibi fonksiyonları, tarım alanlarına önemli etkileri olduğunu da belirtelim. Ama bu boyutunu otorite hiç sallamaz, zira ortada tarım alanı da bırakmayacaklar.
ÇED raporunda kuşlara karşı şöyle bir önlem sunulmuş:
“Kuşları çeken yiyecek, içecek ve benzeri kaynaklar ortadan kaldırılmalıdır. Kuşların fare, köstebek, solucan, örümcek ve her çeşit böcekle beslendiği dikkate alınarak havaalanı sahalarında otla mücadele ve temizlik faaliyetleri titizlikle yürütülmelidir.”
Anlayacağınız zehri basacaklar.
Arazide bir sürü tarım arazisi, mera var.
Çimenleri uzun bırakmamayı önermişler. Kuşların diğer beslenme kaynağı bitkiler olduğundan, bu alanda tarımsal faaliyetten kaçınılmasını, meyve-sebze yetiştirilmemesini tavsiye etmişler.
*
İhaleyi kazanan şirketlerin cebinde on milyar dolarlar yok.
E ne yapacaklar?
Uluslararası yatırımcılara gidecekler.
Lakin ÇED raporları uyduruk.
Uluslararası yatırımcı bu uyduruk ÇED raporuna bakıp kredi vermez.
Zaten mesela Dünya Bankası’nın kuruluşu IFC geçen yıl açıkladı; “Artık biz çevreyi kirleten yatırımlara para vermeyeceğiz” dedi.
“Hadi hadi” diye ittiriyorlar ama uluslararası yatırımcılardan para bulmadan nasıl başlayacak bu proje?
“Zarrab”dan isteyin diyeceğim ama…
Onun da hali ortada.
Melis Alphan – Bu yazı ilk olarak hurriyet.com.tr’de yayınlanmıştır.
Editörün Notu: Yazarın “Uluslararası yatırımcı bu uyduruk ÇED raporuna bakıp kredi vermez.” cümlesine katılmıyoruz, zira uluslararası yatırımcı diye söz ettiği sermaye grupları ÇED raporlarıyla ilgilenmezler, onların düşündükleri tek şey daha karlı, daha büyük projelerdir. Bugüne kadar bunun tersi yönde bir kararları hiç olmadı. Kendi ülkelerinde yıkım yaşayan Japonların bile başka ülkelerde nükleer projeler yapmak için taklalar attıklarına tanık oluyoruz. Sonuç itibariyle o hava limanı yapılacak, o kuşlar ölecek ve o ağaçlar kesilecek. Ta ki halklar bu sığ projeleri geliştiren yerli siyasetçileri ve onun uluslararası yağmacı kapitalist işbirlikçilerini ülkeden tekme tokat kovana kadar…
Mart 2012 yılında bölgede yaptığımız Doğa Yürüyüşü fotoğrafları için linki ziyaret ediniz.
https://dunyalilar.org/3-hava-limani-bolgesinden-2012-fotograflari.html