Rakamlarla Türkiye
Türkiye nüfusunun yüzde 10’luk en zengin tabakası ülke gelirlerinin 31.1’ini alırken, en yoksul tabakası yüzde 10’un payı sadece yüzde 2.2’de.
Türkiye’de 12 milyon 225 bin kişi, aylık 376 lira gelirle yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu Sahra Afrikası’na eşit.
2002’de 129.6 milyar dolar olan Türkiye’nin toplam dış borcu, 2013 sonunda 367.3 milyar dolara fırladı. (IMF borcunu ödemekle sürekli övünüyoruz)
2002’de ekmeğin kilosu 1.03 TL, 1 litre benzin fiyatı 1.66 TL,1 litre motorin fiyatı 1.30 TL ve 1 kw/saat elektrik fiyatı 15.8 kuruş idi. Bugün; ekmek 4 lira, benzin 5.12 lira, motorin 4.65 lira, elektrik 37 kuruş!
2002’de mutfak tüpü 15 TL idi, şimdi 75.5 TL. 2002’de Ankara’da doğalgaz 37 kuruştu şimdi 1.076 lira oldu.
Güya kimse hastanelere para ödemeyecekti. Türkiye’de kişi başı sağlık harcaması 1996’da 186 dolar iken bu fiyat 2013 yılında 1.100 doları aştı. (daha mı fazla hastalanmaya başladık? hayır, sosyal devlet kavramı tamamen ortadan kaldırılıp kapitalist ve rant sermayesinin emrine verilen bir yapılanmaya maruz bırakıldık )
Nüfusun yüzde 85.9’u “evden uzakta bir haftalık tatil” yapamıyor.
Türkiye’nin cari açığı son 10 yılda 76 kat arttı. 2001’de cari fazlalık veren Türkiye’nin açığı, 2013 Mayıs’ında 7.5 milyar dolara ulaşırken, yıllık bazda da 53.6 milyar dolara ulaştı. Cari açık miktarı olarak 193 ülke içinde 189. sıradayız.
Türkiye her 100 kişiden 40’ı sigortasız çalışıyor.
Türkiye İş Bulma Kurumu’na başvuran kişi sayısı 2013’te 2 milyon 747 bin kişi.
İşçi ölümlerinde Avrupa birincisiyiz. 2013 yılında bin 235 işçi hayatını kaybederken, bu rakam 2014’ün ilk iki ayında 152 oldu.
Her 5 köylüden 3’ü haciz kıskacında. İcra dosya sayısı 2002’de 6 milyon idi, şimdi 15 milyon.
Vatandaşların bankalara borcu 2002 yılında 47 milyar lira iken, 2013 yılı mayıs itibariyle 890 milyar liraya ulaştı. Ferdi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 1 milyon 82 bin 684 kişi. (Yalnızca İstanbul’da ikiyüzden fazla fazla AVM açıldı, üretim süreçlerinden hızla uzaklaştırılan halk yapılan reklam bombardımanlarıyla sığlaştırıldı ve birer tüketim canavarına dönüştürüldü, bize ait olmayan malları bize ait olmayan paralarla almaya başladık, yüzbinlerce aile borç batağına düşerek dağıldı, çocuklar kimsesiz kaldılar)
Nüfusun yüzde 61.3‘ünün borcu var.
Türkiye’de 110 bin ile 130 bin arasında köle olduğunu biliyor muydunuz? 162 ülke arasında kölelikte sıralamamız 90’ıncı.
136 ülkeyi kapsayan kadın erkek eşitsizliğinde Türkiye 124’üncü ülke. (Suudi Arabistan’ı geçtik; onlar 127’nci sırada!)
Türkiye’de 15 yaş üstü kadınların yüzde 12’si okuma yazma bilmiyor. Üniversite mezunu yüzde 9.
Türkiye ortalama eğitim süresiyle 187 ülke arasında 127’nci. Türkiye milli gelirinin yüzde 2.9’u eğitime gidiyor. Arap coğrafyasında bu rakam 3.9, Küba’da 12.9, Moldova’da 9.1.
Kendinden en az 31 yaş büyük erkeklerle evlenen yaşları 16-19 arasındaki kızların sayısı 7 milyon 163 bin 931. Türkiye’de 15 yaş altı gelinlerin resmi sayısı 181 bin 36 kişi.
AKP döneminde kadına şiddet yüzde 1400 arttı. 2002-2010 yılları arasında fuhuş suçları yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında arttı.
Küresel barış endeksi sıralamasında 162 ülke arasında 134’üncüyüz. İki yıl önce 127’nci idik. (İsrail, Irak ve Suriye’den biraz iyiyiz!)
Yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında 176 ülke arasında 56’ncı sıradaydık. Tabii bu 2012 endeksi. Ayakkabı kutuları, para sayma makineleri ve ortaya saçılan tapelerle sıranın en üstüne çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!
Sayısal Loto, 10 Numara, İddia, Süper Loto, Kazı Kazan, Ganyan, Şans Topu gibi bahis oyunları başlatıldı ve devlet eliyle veya izniyle oynatılan kumarda Türkiye dünya üçüncüsü oldu. Bayii sayısı 7 kat arttı.
Basın özgürlüğünde 195 ülke arasında 120’nci sıradayız. Dünya hapishanelerinde en çok gazeteci bulunan ülkeyiz.
İnternet kullanımı özgürlüğünde Angola, Kırgızistan, Tunus, Ruanda, Kampoçya, Libya, Nijerya, Malezya vs. bizden daha özgür. (Bu özgürlük çok daha kırpılacak ve hatta belki de belli alanlarda tamamen yok edilecek gibi görünüyor)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hüküm verdiği 64 milyon Euro’luk tazminatın yüzde 40’ını Türkiye ödedi. En çok dava açılarak kara listeye giren ülke Türkiye oldu. (16 bin 900 başvuru)
Polis sayısı 130 binden 270 bine çıkarıldı. Kişi başına düşen polis sayısında dünya ikincisi olduk. Özel güvenlik elemanlarını ‘ihtiyaç halinde’ kolluk kuvveti gibi kullanmak ve hatta polise ağır silahlar (zırhlı personel taşıyıcı, büyük havan topları vs.) temin etmekle ilgili yasalar üzerinde konuşulmuş yoğun muhalefet üzerine ve uygun zemin ve zaman için ertelenmişti.
Önemli not: Yer almasını istediğiniz ya da yanlış olduğunu düşündüğünüz rakamlar varsa lütfen kaynak belirterek bize yazın güncelleyelim.