Teknoloji hızlı bir şekilde ilerliyor ve insanlığa hizmet eden binlerce araç günlük hayatımızda yer ediniyor. İnsanlar tabiatta işleyen mükemmel örneklerden aldıkları ilhamlarla yeni ilmi araştırmalara yelken açıyorlar. İlim insanları bitkiler ve hayvanların yapısından birçok şey öğrenip uyguluyorlar. Tabiatın bağrına yerleştirilen ilmi gerçekler, nice buluşlar için eşi benzeri olmayan büyük bir patent dairesini andırmakta. Biyonik adlı bilim dalı, tabiatı deşifre ederek, oradaki çalışma prensibini teknik uygulamalar için kullanıyor.
Nano teknoloji alanında çalışan bilim insanları bir süredir kendisini temizleyebilen malzemelerin geliştirilmesi için çalışıyorlar. Lotus bitkisinin yapraklarında keşfedilen temizlenme prensibi, kendi kendini temizleyen ve tozların bile tutunamadıkları yüzey oluşturma amacıyla patentlenmiştir. Bu buluş sayesinde evlerin dış cephelerinin yağan yağmurlarla temizlenmesi ve banyodaki camların buharlanmaması sağlanacaktır. Bu buluşla evlerin iç duvarlarındaki kirler ve lekeler de silinebilir hale gelmiştir. Şimdi sıra kıyafetlerde… Artık kahve, ketçap gibi birçok lekeler reklam filmlerindeki kolaylıkla, üzerinden sadece su geçirerek temizlenebilecektir.
Başka bir örnek dulavrat otundan yola çıkılmasıdır. Bu bitki saça ve kumaşa dokunması halinde çok sıkı yapışma özelliğine sahiptir. Mikroskopla yapılan incelemelerde bitkinin dikeninde küçük ve elastik kancaların olduğu görülmüştür. Dulavrat otu örneğinden yola çıkarak çok kullanışlı ve modern bir yapışkan (cırt-cırt olarak bilinen kilit) geliştirilmiştir.
Diğer bir misal de köpekbalıklarından. Köpekbalıklarının derisinin yüzeyi küçük ve sık olarak üst üste yerleştirilmiş pullardan oluşmaktadır. Bu yüzeylerin üzerinde hava akımına paralel olarak yönlenen keskin kenarlı hassas oluklar bulunmaktadır. Bu mikroskobik boyuttaki oluklar yönlerinden dolayı sürtünme kuvvetini azaltıcı bir etkiye sahiptir. Bu sayede köpek balıkları çok hızlı yüzebiliyorlar. Sürtünmeyi azaltıcı bu özellik turbulanslı akımda da çok etkilidir. Uçaklar, köpek balıklarının sürtünme kuvvetini azaltan deri yapısına benzeyen bir tür kaplama ile kaplanabilir. Köpek balığı derisinin ilginç özellikleri bununla sınırlı değil. Deri, dikkat çekecek kadar sert ve sıcaklığa dayanıklı yapısıyla hem demirin hem de seramiğin özelliklerini taşıyor. Bundan dolayı köpekbalığı derisi, uçak pervanesi yapımında da kullanılmaktadır. Böylelikle hem uçak için gereken yakıt miktarı hem de zehirli madde atığı azaltılmış oluyor.
Otomobil lastiği profilinin geliştirilmesinde de tabiattan ilham alınmaktadır. Burada örnek olarak kedinin ayakları dikkate alındı. Kedinin ayaklarının tabanı, kedi yön değiştirirken genişliyor ve böylece yerle olan temas alanı artıyor. Bu ise kedinin yere daha çok kuvvet uygulayabilmesine sebep oluyor. Lastik üreticileri, kedinin ayak tabanının bu özelliğini kullanarak, lastik özelliğini geliştirmeyi amaçlıyorlar. Bu yöntemle daha verimli yarış arabası lastiği geliştirildi bile. Bu model sayesinde spor arabaları fren yaptıklarında yer ile tekerlek arasındaki temas alanı büyüyor ve fren daha etkili oluyor. Fren yaptıktan sonra araç daha az sürükleniyor ve fren mesafesi kısalmış oluyor.
Tabiattan esinlenerek üretilen bir başka teknolojik alet ise sonardır. Yunusların sonarını taklit eden denizaltıların derinlerdeki seyahati daha güvenilir hale geldiği gibi bu teknoloji su üstündeki gemileri de sığ bölgelerde karaya oturmaktan koruyor. Bir başka sonar ise yarasalara ait olup, bu gözsüz hayvanlar çıkardıkları ultrases ile çevredeki objeleri tanıyabilmektedirler. Şimdi bu teknoloji arabaların park etmelerine yardımcı olarak kullanılmaktadır. Gelecekte belki de görme engellilerin etraflarındaki bir engeli fark etmelerine yardımcı olacaktır.
Bir diğer örnek ahtapotun keskin gözleridir. Araştırmacılar ahtapotun kusursuz ve keskin gözlerinden yola çıkarak daha net gösteren, aynı zamanda da üretimi kolay bir gözlük camı için çalışıyorlar.
Örümcek ağı da, çelikten daha sert, naylondan daha esnek yapısıyla bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam etmektedir. Örümceğin ağını taklit eden tekstil firmalarının, kurşun geçirmeyen yelekleri veya çok hafif kaskları ürettiklerini görürseniz hiç şaşmayın.
Biyomimetik ilmine ilgi duyan, tabiattaki birçok varlığın insanın ihtiyaçlarını karşılamada rol modeli olduğunu gören ilim insanları, araştırmaları sonucu insanlığın yararına daha birçok keşiflere imza atacağa benziyorlar. Netice olarak insan kendi kendine‚ “Bütün bunlar zaten tabiatta vardı ve insanlığın faydası için keşfedilmeyi mi bekliyorlardı?” diye sormadan edemiyor.
Kaynak: Ekoloji Magazin Dergisi
www.dunyalilar.org