Gezi Parkı’ndaki eylemcilere dün akşam saatlerinde polisin müdahalesiyle başlayan olayları değerlendiren Taksim Dayanışması, hükümeti kınayan bir açıklamada bulundu.
Olayların sorumlusunun hükümet olduğunu belirten Taksim Dayanışması’nın, ‘ülkenin bir savaş alanına çevirildiğini’ belirttiği basın açıklaması şöyle:
“15 Haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin Gezi Parkı’na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz. Saldırı an itibariyle başta Taksim Meydanı ve çevresi olmak üzere tüm yurtta devam etmektedir. Savaş koşullarında dahi görülmeyecek bir şiddetle yapılan saldırı esnasında Gezi Parkı ve Divan Otel’indeki revirler dahi saldırıya uğramıştır. Şu an ülkemizin dört bir yanında ve İstanbul ’un her köşesinde halkımız hükümetin bu saldırısını protesto etmekte ve Taksim’e doğru yürümektedir. Şu an itibarıyla yapılan saldırının bilançosunu tespit etmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar defalarca güvenilirliğini yitirmiş valisinden, emniyetine kadar yapılan açıklamalar inandırıcı değildir. Sayısını henüz tespit edemediğimiz gözaltılar ve yüzlerce yaralı ilk elden tespit ettiklerimizdir. Plastik mermi ile vurulanlar, hastaneye gidemeyen onlarca yaralı vardır. Dayanışma temsilcilerimizin Başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; Taksim Dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. Parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve Taksim meydanında hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; Başbakan’ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir. Çünkü Taksim Dayanışması olarak herkese açık olan karar alma süreçlerimizde hepsi de ülkemizin meşru ve yasal emek/meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bütün gönüllü katılımcılarımız olarak haklı ve insani taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. Aynı zamanda Gezi Parkı’nda çadırlarımızı ve kalış biçimimizi düzenleme faaliyetleri ile meşguldük. Bu tablo gerek sanatçı ve gerekse milletvekilleri tarafından kamu görevlilerine iletilmişken yapılan saldırı, bu ülkede kamu düzeninin bizzat siyasi iktidar tarafından bozulduğunu göstermektedir.’’
Emniyet güçlerinin saldırılarını bir an önce durdurması gerektiği söyleyen Taksim Dayanışması bir de halk çağırısında bulundu. Taksim Dayanışmasının dört maddelik çağrısı ise şöyle:
“1- Emniyet güçlerinin bu vahşi saldırısı durdurulmalıdır. Bu gece ve yarın olacak olaylardan bütünüyle siyasi iktidar sorumludur.
2- Basın kuruluşları açıklamalarımızın halkımıza duyurulması konusunda yardımcı olmalı, halkına savaş açan bir siyasi iktidarın dezenformasyonundan halkımızı korumalıdır.
3- Bu sert polis müdahalesi sonucunda yaralanan yurttaşlarımızın sağlığından endişeliyiz. Gönüllü hekimlerin engellemesi durdurulmalı, 112 ambulans başta olmak üzere mevcut kamu sağlık kurumları acilen güçlendirilmelidir.
4- İstanbul’un her yerinden on binlerce kişi Taksim’e yürümektedir. Halkımızın bu yürüyüşünün engellenmesi mümkün değildir.”
Gezi Parkı’na akşam saatlerinde yapılan müdahelenin ardından, polis müdahalesi gece geç saatlere kadar devam etti. Sabah saatlerinde bir süre duran müdahale, saat 08.30 civarında Harbiye’de yeniden başladı. Taş atan gruba polis, tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Polisin müdahalesi devam ediyor.