Dünyanın yüzde 75′i suyla kaplı ancak bu suyun yalnızca nehirlerde ve göllerde bulunan yüzde 3′lük bir kısmı içilebilir nitelikte, geriye kalanı ise okyanus ve denizlerde bulunan tuzlu su. Kuraklığın eşiğindeki Türkiye ise yanlış su politikaları yüzünden yaşam kaynağı olan sularını kendi elleriyle zehirlerken, ilgili bakanlar durumu inşallahla, maaşallahla geçiştiriyor.
KURAKLIK EŞİĞİNDEKİ TÜRKİYE’NİN SULARI NE DURUMDA
Su kısıtı çeken ülkeler arasında anılan Türkiye’nin toplam su rezervinin ise yaklaşık 112 milyar metreküp olduğu belirtiliyor. Ziraat Mühendisleri Odası’nın verdiği bilgilere göre bu miktarın 46 milyar metreküpü projelendirilmiş. Türkiye sularının yüzde 75′ini tarımda, yüzde 11′ini sanayide, yüzde 15′ini de içme suyu olarak kullanıyor.
KENDİ DAMARIMIZA ZEHİR AKITIYORUZ
Hal böyle olunca içilebilir nitelikte temiz su insan ve tüm canlılar için en önemli yaşam kaynağı. Su, adeta yeryüzünün damarlarında dolaşan kan gibi. Ancak son yılların en kurak günlerini yaşayan ve daha büyük bir kuraklığın tehdidi altında olduğu belirtilen Türkiye’nin içilebilir su kaynakları Artvin’den Edirne’ye kadar yıkım politikalarının yarattığı uygulamalarla adeta çöplüğe dönüştürüldü. Bir başka deyişle Türkiye kendi eliyle kendi damarlarına zehir enjekte ediyor.
ZEHİRLENEN SON YAŞAM ALANI KÖPRÜÇAY
Bu uygulamaların son örneği ise Isparta’dan doğup Akdeniz’e dökülen Köprüçay’da yaşandı. Sütçüler ilçesi sınırlarında, Köprüçay üzerinde yapımı devam eden Kasımlar Barajı ve HES projesine ait beton santrali ve şantiyelerden nehre beton atıkları döküldüğünün belirlenmesinin ardından yetkililer bölgede inceleme başlatmışlardı.
Köprüçay’a farklı zamanlarda beton atığı dökülerek nehir kirletiliyor
Kasımlar Barajı ve HES şantiyelerinden Köprüçay’a aylardır beton atığı döküldüğü ortaya çıktı
SUYA VE EKMEĞE BETON DÖKÜLDÜ
Ancak skandal niteliğindeki olayla ilgili ortaya çıkan yeni görüntüler, bu uygulamanın aylardır sürdüğünü gözler önüne sererken, gelişigüzel ve vahşice yaşam alanlarına dökülen zehirli maddeler içeren atıkların su kaynaklarının yanısıra tarım arazilerini de tehdit ettiğini belgeliyor. Görüntülerde, Köprüçay’ın Kasımlar beldesi ve Darıbükü köyü arasındaki bölümlerine dökülen beton atıklarının yanısıra baraj için yapılan iletim tünelinin bulunduğu İbişler köyündeki bir buğday tarlasının kenarına da beton döküldüğü görülüyor.
ŞİRKET YETKİLİSİ: ‘ÇEVREYE DUYARLIYIZ’
Bu görüntülerin ortaya çıkmasından sonra görüşlerine başvurduğumuz Baraj şirketi Gülsan’ın Enerji Koordinatörü Ali Fidancı, görüntüleri yalanlayarak bu konuda tecrübeli ve çevreye karşı duyarlı bir firma olduklarını savundu.
Yusuf Yavuz
http://gazeteciyazaryusufyavuz.wordpress.com/