Yaşam

Aşağı Mahalle

 

 

Aşağı mahalle derlerdi bizim mahalleye. 1970’li yıllarda Havza’da bizim evin karşısında Sarı Recep‘in tamirhanesi ile Kürt Balo abinin (Eyüp) lastikçi dükkanı vardı. Bu dükkânların hemen arkasında da arkadaşım Şamillerin evi bulunuyordu.

Sarı Recep ile Balo, öğlende aradaki kahvede yemekten sonra bağıra çağıra tavla oynar, bazen bize de çay ısmarlardı.

Balo, bizden çok büyük olmasına rağmen, bize hep arkadaşça davranırdı. Bazen yanımıza gelir, cebinden çıkardığı Birinci sigarası paketinden ikram eder ve şöyle derdi:

“Yakın lan keriz köylüler!”

Diğer cebinde ya sarı filtreli Samsun ya da bazen kaçak mavi bandrollü Marlboro olurdu. Genelde o  cepten kimseye sigara ikram etmezdi.

Yine karşımızdaki evde Seynur abla otururdu. İki çocuğu vardı. Küçüğün adını hatırlamıyorum. Sarışın olan büyük Zeki idi.  Hatırladığım tek şey bu çocuğun devamlı burnunun akmasıydı. Seynur abla hep o türküyü söylerdi. Hüzünlü sesi dün gibi hâlâ kulaklarımda:

 

                                                                                    “Ȍğretmene varamadım

                                                                                    Naylon çorap giyemedim”

 

Sonradan onların oturduğu eve Kolonyacı Ahmet Seyhan taşındı. O, içeride ürettiği kolonyayı plâstik beş litrelik bidonlarla taşıyor ve Anadol marka arabasıyla dükkanlara dağıtıyordu. Onun oğlu, sonradan Havza’nın az sayıdaki namlı faşistlerinden biri oldu ve Merzifon’a kaçtı.

Bizim evin önünden arkaya doğru bakılınca mahallenin öbür ucundaki yedek parçacı Yetim Ali amcanın evi görünürdü. Ali amca babamın arkadaşı idi.  Nejdetlerin ve Metinlerin evi de oradaydı.

Sonra Maide yengenin yüksek duvarlı evi. Korkardık oraya girmeye. Top kaçardı bazen, Maide yenge kızar  kesip atardi topumuzu. Bir gün yine top kaçınca Can hemen girdi duvarları aşıp ve topu atıp aceleyle çıktı. Tam duvarın üstünden inerken Maide yenge pencereden bağırdı: “Piçlerrrr!”

“Ne güzel komşumuzdun sen Maide yenge!” diyemeyeceğim, ama yine de unuturduk hemen, kin duymazdık.

 

Erol Anar

Yazarın “Aşaǧı Mahalle” başlıklı henüz yayınlamayan kitabından…
© 2017 erol anar
Not: Fotoǧraf semboliktir.

 

Editör notu: Erol Anar’ın henüz yayınlamadıǧı ve çocukluǧunun yaşanmış öykülerini anlattıǧı “Aşağı Mahalle” adlı kitabının içinden bazı öyküleri bir dizi halinde yayınlayacaǧız.
Kitap, 1970’lerin başından 1980’lerin ortasına kadar olan bir dönemin anı ve hikâyelerini anlatmaktadır. Yazarın çocukluǧunu yaşadıǧı mahalleye “Aşağı Mahalle” derlerdi. Yazar, o dönemde okuduğu ve onda iz bırakan kitaplardan birisi olan John Steinbeck’in “Yukarı Mahalle” adlı kitabının başlığından da esinlenerek, kitabının ismini “Aşağı Mahalle” koydu. Bu kitapta, bir dönemin siyasal, kültürel ve insani özelliklerini bir çocuǧun gözüyle kendi yaşadıkları çerçevesinde yansıtmaya çalışır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu