Gelecek

Geleceǧin toplumu 7: Robotlar geleceǧimizi mi çalacak?

 

Gelecek, üzerine en az düşündüǧümüz zaman dilimidir. Deǧil geleceǧi, aslında bugünü bile yaşamayız. Daha çok geçmişteyizdir. Bu yüzden gelecekte olabilecek gelişmelere omuz silkeleriz, ilgilenmeyiz. Oysa geçmiş, bugün ve gelecek boyutlarını birlikte düşünmeden bilimsel analiz yapmak her zaman eksik kalacaktır.

“İşsiz kalanlar ne yapacak? Rise of Robots (Robotların yükselişi) adlı kitabın yazarı Martin Ford, radikal değişimler yapılmadığı sürece yaygın işsizlik ve ekonomik krizler göreceğimizi söylüyor.[1]

Ford, söz konusu radikal değişimlerle asgari ücreti, garanti altına alınmış maaşı kast ediyor.”

Ben sistemin insanlara garanti altına alınmış bir maaş vereceǧini sanmıyorum. Belki birkaç ülke bir süre için bunu deneyebilir. Tam tersine gelecekte işsiz kalacaklar, şu anda işsiz kalanlardan daha kötü durumda olacaklar; hatta bu ayrım daha da keskinleşecek, kapitalizm giderek acımasızlaşıyor. İşsizlik, robotlar olmasa da tırmanıyor. Daha çok işçi robot devreye girdiǧinde, daha da artacak. Ekonomik kriz zaten bugünden sürekli bir kriz olarak öngörülüyor.  Bazı ülkelerde halihazırda verilen cüzi “işsizlik yardımı” bile insanlara verilmeyecek. Yalnızca iyi ekonomik koşullara sahip olanlar ayakta kalacak. Diǧerleri sistemin üreteceǧi tamamen robotlardan oluşacak güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilecek ve sistem için tehlike olmaktan çıkacaklar.

Robot denildiǧinde yapay zekâ ile aynı şey akla gelmez elbette ama, yapay zekâya sahip robotlar üretilmeye başlandı. Hawking, bunun ileride insanlık için bir tehlikeye yol açabileceǧini söyleyerek, uyarıda bulunuyor.

Yine insan kopyalama ileride başka boyutlara ulaşabilir. Yani insan, ileride tek tür olmayacak. İnsan klonlanması da, gerçek insanlar ile iktidar sahibi insanlar arasındaki ilişkilere daha olumsuz bir şekilde etki edebilir. İnsan haklarının yanısıra, klonların hakları gibi kavramlar da hayatımıza girecektir bu şekliyle. Hatta robot hakları bugünden konuşuluyor.

Örneǧin saǧlık alanında da kök hücre tedavisinden nanoteknolojik gelişmelere kadar kulanılabilecek. Ancak bundan yine elit egemen iktidar sahibi sınıflar dışındakiler yararlanamayacak. Nasıl bugün dünyada yaşayan nüfusun büyük çoǧunluǧu iyi bir saǧlık hizmetinden yoksunsa, gelecekte de böyle olacaktır.

İnsansız hava araçları (Unmanned Air Vehicle) her yeri her an denetleyecek, bu da sistemin gözlerinin her an bireyin üzerinde olmasi demek. Aynı “1984” romanında olduǧu gibi. Gelecekte teknolojideki bu gelişmeler, çok daha fazla artan bir iktidar denetimine yol açacak.

Dünyadan 35 kilometre yüksekte sabit noktada bulunan Jeosenkronik Uydular ile  haberlesme, aynı zamanda da istihbarat yapılabilecek.

Ayrıca ev hayvanlarının da robotları yapıldı. Bu sayede hiç ölmeyecek, etrafı daǧıtmayacak robot köpek ve kediler giderek yaygınlaşacak.

Ancak dünyadaki kaynaklar her geçen gün tükeniyor. Elit sınıflar, Mars gibi gezegenlerde kurulacak kolonilere göç edebilirler orta vadede.

Bugün dünyadaki robotların sayısı yaklaşık 1 milyon civarında, bu robotların neredeyse yarısı Japonya’da ve yalnızca yüzde 15’i ABD’de bulunuyor. [2]

Otomobil imalatının yanısıra bu robotlar, laboratuvarlardan hastanelere, enerji sektörüne kadar birçok endüstriyel alanda kullanılıyor.

Robotlar “doǧru” ile ‘yanlış’ı ayırmaya başlıyor

Asya kıtasında Singapur ve Hong Kong teknoloji alanında en gelişmiş iki ülke. Hindistan ve Filipinler’de robotlaşma ve otomasyon giderek canlanıyor. Çin‘de de özellikle akıllı telefonlar gibi kullanımı giderek yaygınlaşan ürünlerin üretimleri için fabrika otomasyonlarına geçiliyor.

Asya– Pasifik bölgesinde sürdürülebilir ekonomik büyümeyi amaçlayan Asya Kalkınma Bankası’nın bir süre önce yayınladığı rapora göre gelişen teknolojiyle birlikte artan robotlar, üç boyutlu yazıcılar ve bulut sistemleri bölgedeki işsizliği artırıyor. En büyük risk grubundaki ülkeler ise Tayland ve Kazakistan. Düzenli aylık maaş ödemesi yapılan mesleklerin Kazakistan’da yüzde 28’si, Tayland’da yüzde 26’sı, Endonezya’da yüzde 21’i ve Filipinler’de yüzde 20’si tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Geçici ve yarı zamanlı işlerde ise bu oranlar iki ya da üç katına çıkabiliyor.[3]

Yapay zekaya sahip robotlar “doǧru” ile ‘yanlış’ı ayırmaya başlıyor. Londra’da Imperial College’da bilişsel robotik profesörü Murray Shanahan’a göre bu makinelere, alternatif etik  öğretimi onların insanlıǧı imha etmesinin önüne geçilmesi için bir anahtar olabilir. Ancak bu önlenemeyebilir, çünkü duygusal zeka kendisini geliştirebilecek kapasiteye ulaşabiliyor. ABD’de 250 bin robot insanların yaptıǧı işleri yapıyor. Bu sayı her yıl giderek artıyor. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, gelecek yirmi yıl içinde var olan işlerin yüzde 35’inde insanlar yerlerini robotlara bırakacaklar. [4]

Dördüncü sanayi devrimi olarak da adlandırılan otomasyon giderek hızlanıyor. 2018 yılına kadar dünyanın çeşitli bölgelerindeki fabrikalarda yaklaşık 1.3 milyon robot çalismaya başlayacak. Özellikle otomotiv sektöründe bu artışlar, diǧer sektörlere göre daha hızlı gerçekleşiyor. [5]

 

 

Gelecekte yoksul insanlara ne olabilir?

Chomsky “Eğer, işgücünü daha yaratıcı işler için özgürleştirmek üzere kullanılırsa, örneğin üretimin denetlenmesi, bu konuda kararlar alınması, harekete geçmek için yaratıcı yollar bulunması gibi, o zaman bu iyidir” şeklinde açıklıyor ve “Fakat eğer kârları artırmak için ve insanları çöp kutusuna atmak için kullanılıyorsa, o zaman kötüdür.” diyor. [6]

Bugün teknolojinin bazı gelişmelerinden herkes, bazı gelişmelerinden ise yalnızca elit sınıflar yararlanabiliyor. Örneǧin, yoksul da olsalar insanların evlerinde genellikle buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon gibi aletler bulunur; ellerinde de bir cep telefonu. Yoksul insanlar, genellikle bu gereçleri emeklerini satarak elde ederler. Ancak bir gün ya elit sınıflar, yoksul ezilen sınıfların emeklerine ihtiyaç duymazlarsa? Her şeyi robotlar üretebilecek duruma geldiklerinde, yoksul insanları nasıl bir gelecek beklemektedir? Yoksul insanlar distopik filmlerde olduǧu gibi duvarın öte yanına hapsedilebilir ya da büyük bir soykırıma uǧrayabilirler.

Kapitalizmin ise daha mikro bir yapıya bürünerek biçim deǧiştireceǧini düşünüyorum. Duvarın öteki yanına atılacak yoksullar için, bir üretim yapılmayacak artık gelecekte. Yalnızca elit sınıf için daha dar kapsamlı üretim yapılacak. İnsan işçilere ihtiyaç kalmadıǧında, onlar için üretim yapmak da gereksiz hale gelecektir sistem açısından. Yani arz ve talep kavramı yalnızca egemen sınıf anlamında düşünülerek daha mikro bir yapıya bürünecek. Klasik ulus-devlet anlayışı da deǧişiyor, bu daha da gelişecek; devlet görünmez bir hale gelecek ve ortadan çekilecek neredeyse. Bunun yerini çok uluslu büyük şirketlerin ve elitlerin doǧrudan iktidarı alacak tamamen. Devlet zaten günümüzde de onlara hizmet ediyor.

Gelecekte çok uluslu şirketlerin yeni ürünler üretmeye yöneleceklerini düşünüyorum. Ve de daha sınırlı ve yalnızca elitler için üretim yapacaklarını. Bunlar arasında da kuşkusuz çelişkiler olacak. Bu ürünler, internet teknolojisi, nanoteknoloji, 3d baskı  teknolojisi, ayrıca laboratuvarlarda yiyecek üretilmesi ve birçok başka alan olabilir. Geleceǧin fabrikaları, laboratuvarlar olacaktır. Google, şimdiden birçok alana el attı: Şiir yazan yapay zekâdan, sürücüsüz arabaya ve ölümsüzlüǧü araştırmaya kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor.

Ama gün gelecek insan emeğine ihtiyaç kalmayacak, bilimsel gidişat onu gösteriyor. Pazar kavramı da, bence bu elit kesim için geçerli olacak. Elbette tek bir yoksul insanın kaldığı bir ortamda bile direniş olacaktır. Ancak güçler çok eşitsiz olacak. Yoksul insanlar elit insanlarla değil, onlara hizmet eden savaşçı robotlarla yüzleşecek. Diğer bir olasılık Hawking’in uyardığı gibi, elitler dahil tüm insanlığın yenilgiye uğraması ve yapay zekaya sahip robotların her şeye egemen olmaları. Bu olasılığı, dünyanın önde gelen bilim insanları dile getiriyorlar.

Görünen o ki, giderek tüm endüstriyel üretim robotlar tarafından yapılacak. Ve işsizlik giderek büyük problemlerden birisi olacak yakın gelecekte. Zaten krizin arttırdıǧı ve körüklediǧi işsizlik, otomasyon ile birlikte inanılmaz boyutlara ulaşacak. Kapitalist sistemde var olan ya da olacak zenginlik ise herkes ile paylaşılmayacak. Örnegin işsizlik, çocuk yardımı gibi sosyal devlet kırıntıları tamamen ortadan kalkacaktır. Bu zenginlik, yalnızca elit sınıflar tarafından kullanılacaktır.

Bu hızla giderse, kaba tahminle 2100 yılına dek, dünyadaki fabrikalarda robot işçiden başka, insan işçi kalmayabilir. Çünkü robot, 24 saat çalışabiliyor. Ayrıca kendini tamir eden, yenileyen robotlar da yapılıyor. Dolayısıyla üretim sektöründe yıllar içerisinde insana ihtiyaç kalmayabilir. Verilere baktıǧımızda gidiş bilimsel olarak böyle görünüyor. Aynı şey tarım için de söz konusu. Tarım alanında çalışabilecek kapasitede robotlar üretiliyor ve gelecekte bunlar çok daha gelişmiş olacaklar. Ayrıca laboratuvarda yiyecek üretimi yapilacak, yiyecekler de farklılaşacak.

İktidarı elinde bulunduran elitlerin üretim için, insan emeǧine ihtiyaçları kalmayabilir. Gelecekteki ayrım, elitler ve yoksullar arasında olacaktır, çeliski ise, elit sınıflar ile işsiz yoksullar arasında olacaktır. Bu yoksullar ise üretim sürecine doǧrudan katkı sunamayan, bir meslek sahibi olmayan kadın, erkek, çocuk toplumun büyük çoǧunluǧunu oluşturacaktır. Bu aşamada ideolojilerin de kendilerini yenilemeleri ve bu duruma göre yeniden politika üretmeleri ve üretilmiş politikalarını ise gözden geçirmeleri gerekmektedir. Belki de korkulan olacak ve duygusal zekâya sahip robotlar iktidarı ve dünyayı ele geçirecek ve insanlıǧı soykırıma uǧratacaklardır.

 

 Erol Anar

Paraná-Brezilya

Mart 2017

 

Dipnotlar
[1] Jane Wakefield: Robotlar yüzünden önce kimler işsiz kalacak?”, 17 Eylul 2015, http://www.bbc.com/turkce

[2] ‘Robotics Technology Trends’, www.automation.com

[3] “Asya ulkelerinde teknolojiyle birlikte issizlik de artiyor”, 21.10.2015, http://www.businessht.com.tr/

[4]Mateus Graff: “7 coisas que robôs com inteligência artificial conseguem fazer que são assustadoras”, 4 Abril 2016, www.fatosdesconhecidos.com.br

[5] “Survey: 1.3 million industrial robots to enter service by 2018”, http://www.ifr.org/news/

[6] Alexandra Rosenmann: “Chomsky: Robotların ele geçirmesi mi? Yaratıcı olun!”, 1 Temmuz 2016,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu