Bilim Teknoloji

AC/DC SAVAŞLARI: NİKOLA TESLA, THOMAS EDİSON’A KARŞI!

19. yüzyılın başlarında akımların savaşı vardı. Doğru akımlı Edison, alternatif akımlı Tesla’ya karşı. Edison’un kuvvetleri Westinghouse’a karşı.Telsa_Westinghouse_500pix._V8535407_

Edison’un akkor lambayı bulmasının ardından, Amerika’da elektrik alanındaki çalışmalar hızla ilerlemektedir. 1870 yılında, New York’ta Edison’un Manhattan’da kurduğu doğru akım (Direct Current: DC) santralinde üretilen elektriği taşıyan elektrik telleri mevcuttur. Sokaklarda sayısız elektrik direğinden sarkan teller, kıvılcım atlamalarına neden olmaktadır. Meraklı çocuklar telleri çubuklarla dürterek elektrik çarpması nedeniyle ölmekte, yoldan geçen atların nallarından kıvılcımlar fışkırmaktadır. Şehirde sıklıkla elektrik kaçaklarına bağlı yangınlar çıkar. Ancak bu tehlikelerine rağmen, zenginler evlerine elektrik çektirmek konusunda yarış halindedirler, bu durum da hem mevcut DC elektrik şebekesinin sahibi, hem de akkor lambaların mucidi Edison için oldukça iyi bir geçim kaynağıdır.

Tesla, Edison’a giderek büyük bir hayacanla kendisini tanıtır. Cebindeki mektupta, “Sevgili Edison, bu hayatta iki büyük insan tanıyorum. Biri sensin, diğeri de bu mektubu sana getiren bu genç Sırp.” yazmaktadır. Bu onore edici referansı görmezden gelmeyen Edison, Tesla’yı işe alır.  Tesla, heyecanla Edison’a AC ile ilgili buluşlarından bahsetmek istese de Edison ilgilenmez, ona göre doğrusu DC’dir, AC ile ilgili her tür öneriyi spekülasyon olarak görmektedir. Tesla’nın AC konusundaki fikirlerini dinlemez ve onu kendi DC şebekesinde mühendis olarak çalıştırmaya başlar.Tesla-AC

Edison ile Tesla, birbirlerine taban tabana zıt kişiliklerdir. İkisi de büyük birer mucit olmalarına rağmen, Edison çekirdekten yetişmedir, oysa Tesla Avrupa’da ciddi bir mühendislik eğitiminden geçmiştir. Edison, olaylara bir iş adamı edasıyla bakıp, bir teknolojinin yatırım ve getiri hesaplarını yapmakta, oysa Tesla para konularına fazla kafa yormayı sevmemekte ve işin işletme boyutu ile pek de ilgilenmemektedir. Onun için heyecan verici olan yeni birşeyler bulmaktır. Bu nedenle de zaman zaman parasal konularda ciddi sıkıntılar yaşayacak, bazen kafasındaki bir hayal uğruna milyonlarca doları gözünü kırpmadan harcayacaktır. Edison ve Tesla’nın arasındaki bu temel ayrılıklar günden güne birlikte çalışmalarını zorlaştırmaktadır. Edison, bir gün Tesla’dan bozulmuş olan bir DC jeneratörünü tamir etmesini ister ve karşılığında 50 bin dolar ikramiye önerir. İcadını geliştirmek için yüklüce paraya ihtiyaç duyan Tesla, jeneratörün tamirini beklenenden de önce tamamlar. Parasını almak için Edison’un karşısında çıktığında, Edison büyük bir soğukkanlılıkla kendisini süzer ve “ Sen de Amerikan espri anlayışından eser yok Tesla!” der ve mükafat olarak mucidin haftalık 10 dolar olan maaşını 18 dolara çıkardığını söylemekle yetinir.

Şapkasını alan Tesla, ardına bakmadan Edison’un yanından ayrılır. Kısa bir süre sonra, bir başka yatırımcı, Tesla’nın hayalindeki AC motor fikri üzerine yatırım yapmayı kabul eder. Kısa bir zamanda, Tesla motorun üretimini tamamlar.

AC ile çalışan motor, jeneratör ve diğer elektrikli aletler tamamdır, artık iş AC ile çalışan motor fikrini topluma kabul ettirmeye kalmıştır.

Westinghouse firmasının kurucusu, endüstri girişimcisi George Westinghouse, zaten bir süredir AC ile ilgilidir. Tesla’nın patentlerini gören Westinghouse bunlardaki müthiş potansiyeli fark eder. Tesla’nın laboratuvarını ziyaret ederek kendisine AC patentleri için 60 bin dolar ve Westinghouse firmasının 150 adet hissesini teklif eder. Satılacak her bir AC ile çalışan ve Tesla’nın patenti ile üretilen üründen de 2.5 dolar telif ödemeyi önerir. İlaveten, Tesla’yı Westinghouse’a bir yıl süreyle danışman olarak işe alır. Tesla kabul eder ve aldığı paranın yarısını hemen yeni bir laboratuvar kurmak için harcar.

AC teknolojisinin, ardında Westinghouse gibi dev bir isimle atağa geçmesi, Edison’un işine gelmez. Zira kurduğu düzen sayesinde, ABD’yi tekeline almış, DC şebekesi, DC ile çalışan motorlar ve akkor lambalarla kendisine oldukça iyi bir gelir kaynağı yaratmıştır. Zeki bir insan da olsa, teyit önyargısına düşmekten kendini kurtaramaz, DC’nin kısıtları ve tehlikelerini görmezden gelir. Bu körlemesine inanç, zamanın en büyük mucitlerinden biri olan Edison’un izleyen yıllarda akıl almaz işlere kalkışmasına neden olacaktır.

Edison, kurduğu düzenin bozulmasından son derece rahatsızdır. Westinghouse, Tesla ve AC şebekesine yönelik eşi görülmemiş bir karalama kampanyası başlatır. Her tür platformda, Westinghouse’un desteklediği AC şebekesinin son derece tehlikeli olduğunu söylüyor, kullanımı aleyhine yasa tasarılarını finansal olarak destekler, bir yandan da sokaklarda AC’nin tehlikelerine ilişkin halkı korkutacak broşürler dağıttırır. Kısa zamanda, AC’nin önlenemez yükselişini gördükçe daha da ilginç yöntemlere başvurmaya başlar.

Edison’un yanında çalışan iki teknisyen, Arthur Kennely ve Harold Brown, sokaktan topladıkları kedi ve köpeklerle halka AC’nin tehlikeleri hakkında gösteriler yaparlar. Yüksek bir platforma çıkarak, burada kedi ve köpeklere canlı canlı  hem AC hem DC akımları vererek sözde hangisinin daha tehlikeli olduğunun deneyini yaparlar ve yüzlerce izleyicinin önünde hayvanları feci bir şekilde öldürürler. Zamanla, kedi köpeklerden daha çarpıcı olduklarını düşündükleri at ve büyükbaş hayvanlarla gösteriler yapmaya başlarlar.Electrocuting_an_Elephant_edison_film_1903_frame_shot

Elbette, aslında bir insanı elektrikle öldürmek daha ikna edici olabilirdi. Edison’un kendisi ölüm cezasına karşı olmasına rağmen, New York eyaletinin 1888 yılında, mevcut idam yöntemlerinden daha insani olduğu gerekçesi ile idam cezasında elektrik akımının kullanılabileceği kararının açıklanmasının ardından, elektrikli sandalyenin DC değil, AC akımla çalışmasını sağlamak için elinden geleni yapar. Edison’un ekibinden Harold Brown, Westinghouse’a ait birkaç Tesla patentini de kullanarak ilk elektrikli sandalyeyi tasarlar ve New York hapishanelerine teslim eder.

6 Ağustos 1890 tarihinde, Edward Kemmler isimli suçlu, Edison’un ekibi tarafından Tesla’nın teknolojisi kullanılarak tasarlanan AC akımı ile çalışan ilk elektrikli sandalyeye oturtulur. Sandalye, ani kalp durmasına neden olacağına inanılan 1000 Volt’a ayarlanmıştır. Bu ayar, bir gün önce bir at üzerinde denenmiş, ve ani ve temiz bir ölüme yol açacağına kanaat getirilmiştir. Kemmer, sandalyeye otutulur ve 17 saniye boyunca vücuduna akım verilir. Akım kesildiğinde, şahitler idam mahkumunun hala nefes aldığını söylerler.  Doktorların, mahkumun yaşadığını teyit etmesi üzerine, Kemmer’a bu defa 2000 volt akım verilir. Toplam sekiz dakika süren infaz adeta bir korku filmine dönüşür, mahkumun damarları patlar ve vücudu alev alır. İzleyenler, dehşet içinde hapishaneden kaçarlar.

Elektrikli sandalyenin ilk infazının bu başarısızlığı üzerine, Edison’un ekibi daha büyük bir hedefe gözlerini dikerler: Bir fil!

New York sirkinin meşhur fili Topsy, üç kişinin ölümüne neden olduğu için ölüme mahkum edilir. Edison bu fırsatı kaçırmaz, filin elektrik verilerek öldürülmesini teklif eder. Zavallı fil, 4 Ocak 1903 tarihinde, Edison’un gözetiminde vücuduna bir AC kaynağından 6000 volt elektrik verilerek 1500 kişi önünde öldürülür. Edison, filin infazını baştan sona filme alır ( kamera Edison’un son icadıydı. Son 10 yılını bunu kusursuz hale getirmek ve reklamını yapmak için harcamıştı) ve sonrasında da sürdürdüğü AC anti-propoganda kampanyasında kullanmaya devam eder.

 Edison’un çektiği filmi burada görebilirsiniz. (Rahatsız edici görüntüler içerir)

 
1893 yılı, Tesla ve Westinghouse için bir dönüm noktası olacaktır. Chicago’da, Kristof Kolomb’un Amerika kıtasının keşfinin 400 yılını kutlamak amacıyla o güne dek görülmemiş bir fuar düzenlenir. Fuarda, Amerikan rüyasını simgeleyen son teknolojik gelişmeler de sergilenecektir, bunların başında da elektrik gelmektedir.  Hem Westinghouse, hem de Edison’un şirketiyle birleşmiş olan General Electric firması fuarın aydınlatma işleri için ihaleye katılırlar. General Electric ve Edison’un teklifi 1 milyon doların üzerindedir, oysa Westinghouse daha mütevazi 400 bin dolarlık bir teklif vermiştir. Aradaki fiyat farkı, General Electric ve Edison’un açgözlülüğünden değil, bu denli büyük bir alanı aydınlatmak için DC sistemin ihtiyacı olan ilave kablo ve jeneratör masraflarından kaynaklanmaktadır. İhale, Westinghouse’a kalır.Bu Tesla için çok büyük bir fırsattır. Sonunda, dünyaya AC’nin avantajlarını, Edison’un

Edison ambargasonu kırmak için, Westinghouse tarafından kısa sürede geliştirilen iki pinli ampuller.
Edison ambargasonu kırmak için, Westinghouse tarafından kısa sürede geliştirilen iki pinli ampuller.

karalama kampanyası olmadan gösterebilecektir. İhaleyi kaybetmekten hiç de mutlu olmayan General Electric grubu ise son kozunu oynayarak, Westinghouse ve Tesla’nın fuarın ışıklandırmasında patenti Edison’un olan akkor lambalı ampulu kullanmasını yasaklar.  Westinghouse ekibi, hızla bu ambargoyu delmek için iki pinli yeni bir ampul icat eder.

Chicago Dünya Fuarı, 1 Mayıs 1893 tarihinde açılır. Açıldığı günün akşamında, ortalık karardığında o zamanki ABD başkanı Glover Cleveland, ışıkları yakan ana şalteri indirir, birden fuar alanındaki neoklasik binalar yüzbinlerce akkor ampul sayesinde ışığa boğulur.  Bu, fuara katılan herkesin nefesini kesen, muhteşem bir manzaradır.

Bu ışık şehri, Tesla’nın ana fuar salonuna yerleştirdiği on iki jeneratör sayesinde çalışmaktadır. Ziyaretçiler, hem AC jeneratörleri, hem fuarın parıldayan ışıklarını, hem de AC ile çalışan Westinghouse yapımı farklı elektrik aletlerini görme fırsatı bulurlar. Tesla, bu pozitif havanın getirdiği müthiş fırsatı kaçırmaz, fuar alanında AC’nin güvenli olduğunu gösteren ve izleyenlere sihirli görünen gösteriler düzenler. Siyah smokini, beyaz gömlek ve kravatı, melon şapkası ve altı kauçuk kaplı botları ile AC akım kullanarak ellerınen kıvılcımlar çıkarır, elinde tuttuğu kablosuz ampulleri yakar ve gelenleri büyüler.

Fuarı 27 milyon kişi gezer, ki bu rakam o zamanki ABD nüfusunun dörtte biridir.

Fuarın ve yıllar süren AC/DC savaşlarının galibi ise tartışmasızdır: Alternatif Akım.Tesla-Working-on-AC-Power-with-Westinghouse-e1412828159950

Bu, Tesla için büyük bir zaferdir. Fuarın hemen ardından Westinghouse firması, ABD doğu kıyısına AC akım üretmek için Niagara şelalerinde dev bir hidrolik santral kurma ihalesini kazanır. Hatta AC’nin üstünlüğü artık o kadar tartışmasızdır ki, Westinhouse’un ezeli rakibi General Electric bile, Edison’un itirazlarına kulaklarını tıkayarak AC sistemi ile çalışan ürünler yapmaya başlar.

Tesla ise, savaştan galip çıkmanın verdiği kendine güvenle, yeni projelere yönelir. İzleyen yıllarda,radyodan X ışınlarına, uzaktan kumanda sistemlerinden radar teknolojisine pek çok yeni teknolojiye imza atacak, yeni icatlar yapacak veya diğer mucitlere bilgi esin kaynağı olacaktır.

Işıl ARICAN

Bu yazı www.açıkbilim.com  web sitesinde yayınlanan aynı adlı yazıdan kısaltılarak eklenmiştir.

Dünyalılar

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu