Çoğumuzun belki de ilk kez Eurosport’ta gördüğü, buzun üstünde süpürgelerle oynanan ve tam olarak amacı anlaşılamayan ve bir kış sporu olan curling( körling), izleyerek öğrenemeyeceğiniz bir spordur.
O sayıların nasıl alındığı ise tam bir muammadır. Ülkemizde kapalı bir kutu olarak bilinen curling, 16.yüzyılda İskoçya’da ortaya çıkmış bir spordur. Her biri dörder oyuncudan oluşan iki takımın oynadığı bu spor, dikdörtgen bir buz üzerinde oynanmaktadır. Bir mantık ve strateji oyunu olan curling oyununda taşlar, sırayla buz pisti üzerinde kaydırılarak, hedefe doğru gönderilmektedir.
Her alanında strateji ile ilerlenmesi gereken bir oyun olan curling, bu yönüyle, buz satrançı adıyla da anılmaktadır. Ülkemizde az bilinen bir spor olsa da, Avrupa’da curling oldukça popüler bir spordur. Kış olimpiyatlarında oynanan ve öğrendikten sonra izlemesi oldukça keyifli olan bu spor, şu an hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde oynanmaktadır. Bu sporun en iyi kurumsallaştığı ülke ise Kanada’dır. 42 metre boy, 4.3 metre eni olan bir buz pistinde oynanan curling, curling taşı ile oynanmaktadır ve bu taşın standart ağırlığı, 19,96 gr’dır.
Yüzyıllardır oynanan bir spor olan curling, Avrupa’da en az diğer spor dalları kadar popüler bir spordur. Oyunda amaç, curling topunu buz üzerinde kaydırarak hedefe ulaştırmaya çalıştırmaktır. Tabi bu, buz üzerinde oynanan bir oyun olduğu düşünüldüğünde hiç de kolay olmayacaktır. Bu nedenle, başlangıçtan sayı alana kadar, strateji geliştirilmesi ve doğru uygulanması gereken bir spordur. Oyunda kullanılan curling taşı, yalnızca İskoçya’nın Craig adasında bulunan, deniz seviyesinin altındaki özel bir taştan yapılmaktadır.