İnsan mitolojik zamanlardan bu yana hep ölümsüzlüğü aramıștır. Örneğin tarihin en eski yazılı destanı olan Gılgamış Destanı, Uruk kralı Gılgamış’ın ölümsüzlüğü arayışının öyküsüdür. Eski Mısırlılar ölümden sonra bedeni koruyorlar, mumyalıyorlar, ebedi hayata yolculuk sırasında ruhu desteklemek için ölmüş bedeni korumak gerektigine inanıyorlardı.
Teknoloji ile birlikte, insanın ölümsüzlük arayıșları da giderek gerçekleşmeye yaklașmaktadır. Özellikle sağlık alanındaki gelișmeler gelecekte insanların hastalıklarla bașa çıkabileceğini ve onları yenebileceǧi umudunu vermektedir. Nasıl sürekli yenilenen bakımı yapılan bir makine sonsuza kadar var olmaya devam ederse, insan yașamı da aynı șekilde olacaktır. Hücrelerin yașlanmasını önlemek de ölümsüzlük fikrini canlı kılacak düșüncelerden birisi olacaktır.
İnsanın en büyük devrimi ölümsüzlük olacaktır
Ölümsüzlük üzerine araștırmalar yapılıyor. Gen teknolojisi gelişiyor, ya insanlık bir gün ölümsüzlüğü keșfederse? İște o zaman dinler ortadan kalkabilir mi? Din, bugünden çok insanın bilinemezcilikten korkusu ile geleceğe yani öldükten sonraki geleceǧine yaptıǧı bir yatırımdır. Bilinmezlik, insanı tarih boyunca korkutmuştur. Paganlıktan tek tanrıcı dinlere kadar, dinlerin ortaya çıkışının nedenlerinden birisi de budur. Ölüm insan için bir gün ortadan kalkarsa bu nedenle özellikle tek tanrılı dinler de ortadan kalkabilir.
Cyronics sirketleri, insan dondurmaya çoktan başladılar. Böylece belki de gelecekte hayata dönme umuduyla birçok insan bunu umut ediyor en azından. Henüz dondurulan insanların nasıl uyandırılacaǧı belli deǧil, ama bu belki de gelecekte çözümlenecek bir sorun yalnızca. Kendisini dondurmak üzere şirketlerle anlaşmaya varmış 1000’in üzerinde insan olduǧu söyleniyor.[1]
Örneǧin Google’dan Ray Kurzweil, insanın 2030 yılında ölümsüz olabileceǧi tezini dile getiriyor. [2]
Belki 2030 çok yakın bunun için, ama diyelim ki 300-500 yıl sonra bu gerçekleşti. Bir gün gerçekleşme olasılıǧı çok yüksek ve mitolojik zamanlardan bu yana ölümlülerin düşü olan bu deneyim gerçeǧe dönüşecek.
Son yıllarda teknolojik ve bilimsel gelişmeler çok hızlı seyrediyor, her şey olası. Ancak ben 2030 deǧil de biraz daha geç olacaǧını düşünüyorum bu gelişmenin. Özellikle gen teknolojisindeki DNA çözümleri ile birlikte gelişen bulgular insanlıǧa er ya da geç ölümsüzlüǧü getirecek. İşte bu anlamda özellikle tek tanrılı dinlerin “öteki dünya”, “cennet ve cehennem” tezleri de geçerliliǧini yitirebilir.
Dinler ortadan kalkabilir mi?
Tek tanrılı dinlerin egemenliǧini bitirebilecek en önemli șey bence, insanın ölümsüzlük düșünü gerçekleștirmesi olacaktır. Cennet, cehennem ya da bir öteki dünya kavramına ihtiyaç kalmadığında, tek tanrılı dinler de ișlevlerini yitireceklerdir. Çünkü bu dinlerin felsefeleri, tamamen bu dünyada günah-sevap ve varsayılan öteki dünyada ödüllendirme-cezalandırma üzerine kuruludur. Gidecek bir öteki dünya olmadığında, bu argümanlar da kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Belki yine tanrıya inananlar olacaktır, ancak dinler varlık nedenlerini ve etkilerini yitirmiș olacaklardır.
Dünyada ateistlerin sayısı hızla artıyor. Örneğin Encyclopedia Britannica’ya göre, dünya nüfusunun yüzde 2’si kendini ateist olarak niteler.[3] Gallup tarafından yapılan çeșitli anketlere göre ise, 2012 yılında 57 ülkede yapılan ankette yüzde 13’ü, 2015 yılında 65 ülkede yapilan ankette ise katılımcıların yüzde 11’i kendisini ikna olmuş ateist olarak belirtmiş. Anketlerde ateistlerin daha çok İskandinavya, Almanya, Hollanda, Çin’de oldukları görülüyor.[4]
Birçok bilim insanina ya da yazara, entelektüele baktigimizda onların çoǧunun ateist olduǧunu görebiliriz. Bu bir tesadüf deǧildir. Din yada Tanrı korkusunun insanı suç işlemekten koruyacaǧı düşüncesi var sayılır. Bu da cehennem ya da öteki dünyada işlenen günahların hesabının sorulacaǧı düşüncesidir. Ancak gerçekliǧe baktıǧımızda bunun tersini görüyoruz. Örneǧin Latin Amerika’da suç oranı dünyanın birçok bölgesine göre çok daha yüksektir, ancak, ateist nüfusun hızla arttıǧı İskandinav ülkelerinde hapishaneler yatacak kimse olmadıǧı gerekçesiyle kapatılıyor. [5] Oysa Latin Amerika dindar nüfusun çok fazla olduǧu bir bölge. Demek ki, din düşüncesi ya da öteki dünya kavramı “suçu” önleyen bir işlev görmüyor. Aksine ateist düşünenler arttıkça insanlar diǧerlerinin hakkına daha fazla saygı gösteriyor gibi görünüyor. En azından yapılan araştırmalar bize bu sonucu veriyor.
Entropi, termodinamiğin 2. yasasıdır. Entropi düzensizlik anlamındadır. Evrendeki fiziksel sistemler düzenli durumdan düzensiz duruma doğru evrilir. Evrende giderek artan bir entropi vardır. Bu yasanın mistik yorumunu yapanlar, insanın ölümsüz olamayacaǧına, çünkü evrende her şeyin düzensizliǧe dogru geçtiǧine atıfta bulunurlar. Ancak entropi yasası, ölümsüzlüǧe engel degildir. Bilim geliştikçe her şeye bir çare bulur ve onu açıklar.
“Fiziğin kanunlarına bakacak olursak; termodinamiğin ikinci ilkesi entropiye göre evrendeki her şey bozulma yönünde eğilim gösterir. Tıpkı yaşlanma ve nihayetinde ölümde olduğu gibi. Ancak yine aynı kanunlara göre entropiyi geriye çevirmenin de bir yolu var. Bunun için dışarıdan ekstra enerji uygulamak yeterli. Tabii bunu hiç ara vermeden yapmak gerekiyor. FOXO ve benzeri uzun yaşam genleri de aktif oldukları sürece aynı şeyi yapıyorlar. Dolayısıyla fizik kanunları temelde ölümü yenmemize engel değil.” [6]
Ölümsüzlük bir düş deǧil
İnsanların vücutları fiziksel olarak, kaza ya da herhangi bir dıș etken ile zarar görse bile, DNA’larının ve belleklerinin kopyalanması ile insan yeniden sıfırdan olușturulabilir bir duruma gelecektir. İnsan, vücuduna yerleştirilecek nanorobotlar ve diǧer chipler, ya da araçlarla birlikte yarı makine olacaktır.
İnsanlık böylece, tanrıların kadim sığınağı Olympos dağını ele geçirecektir.
Dinlerin ortadan kalkması, ideolojik olarak da devletleri, iktidar odaklarını ve kapitalist sistemi doğrudan etkileyecektir.
Ölümsüzlükten sonra insan, zaman kavramını da çözmeye bașlayacak ve insanın zaman ile olan ilișkisi bir devrim geçirecektir.
İnsanın en büyük devrimi ölümsüzlük olacaktır. Diğer her șey kavramlar ve șeyler buna uygun olarak değișim geçireceklerdir.
Bilim insanlarına göre bugün insanlıǧı dört teknoloji deǧiştirmektedir:[7]
Bunlar nanoteknoloji, bilişim teknolojisi, enformasyon teknolojisi ve biyoteknolojidir. İşte bunların tümü gelecekte insanın ölümsüz olma düşüncesini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır.
Yine bazı bilim insanlarına göre, gelecek 20 yılda, 2000 yıldır sahip oldugumuz gelişmeye eşit bir gelişme yaşayabiliriz.
Erol Anar
Dipnotlar
[1] www.cryonics.org
[2] Richard Godwin: “Humans Will Be Immortal By 2030s, Says Google’s Ray Kurzweil”, www.knowyourmobile.com
[3] “Religion: Year in Review 2010: Worldwide Adherents of All Religions”. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc. Retrieved 2013-11-21
[4] “Global Index of Religion and Atheism” (PDF). WIN/Gallup International. Retrieved 13 January 2015.
[5] Erwin James: “Why is Sweden closing its prisons?”, 1 December 2003, https://www.theguardian.com
[6] “Ölümsüzlük Peşinde”, 7 Aralik 2014, http://www.kadinlardunyasi.org/
[7] “Pesquisador diz que o ser humano está próximo de alcançar a imortalidade”, 04.09.2015, http://dc.clicrbs.com.br
Dünyalılar