Neyse ki e-mail var, yoksa milyarlarca insanın birbirlerine gönderdikleri mektupların kağıt olarak dolaştığını düşünsenize, milyonlarca ağacın kesilmesi anlamına gelirdi bu. Evet kağıt mektupların romantizmini yitirdik belki, ama havayı nefes alamayacak kadar kirletmişken romantik olmak da pek gerçekçi olmasa gerek.
Şimdi alternatif enerji kaynakları giderek yaygınlaşmaya başladı, artık karbondioksit salınımı yüksek ve sınırlı enerji kaynakları yerine sürdürülebilir ve temiz enerji modelleri benimseniyor ve hızla uygulamaya geçiliyor.
Sunucu ve bilgisayarları sanallaştırıp, fiziksel sunucu ve bilgisayar (PC) ihtiyaçlarını azaltabiliyoruz, tek bir sunucu üzerinde birçok sunucuyu ve PC’yi sanal olarak yaratıp kaynakları maksimum seviyede kullanma ve yüksek oranlarda enerji tasarrufu yapma şansımız var. Bu sayede sistemlerin yönetilmesi, yedek parça maliyetleri, problemler çıktığı takdirde sistemin yeniden çalışır hale getirmedeki kolaylıklar da bu teknolojinin yan etkilerinden.
3G teknolojisi sayesinde eriştiğimiz yüksek hızlı internet bizlere yepyeni ufuklar açacak. 2010 yılında 4G (160 Mbit internet) laboratuar ortamında denenmeye başlandı, ülkemize gelmesi de çok uzun sürmez
Veri kopyalama hızlarını artıran iletişim yöntem ve cihazlarının geliştirilmesi de en az 3G kadar hayal gücümüzü zorlayacak gelişmelerden biri…
Global Ofis (fiziksel bir ofise ihtiyaç duymadan çalışma) süreci artık giderek yaygınlaşmaya başlayacak. Bunun sonuçlarını hayal edin… Daha az trafik, daha fazla spor, daha fazla yeşil alan, daha az enerji kullanımı, daha az karbondioksit salınımı, daha az sağlık harcamaları, daha stressiz çalışma ortamları ve çalışanlar.
Prangalar vurduğumuz beyinlerimizi özgür bırakabiliriz artık, yüksek hızlı iletişim bize bunu sağlayabilir.
Kağıt gazete yerine e-gazete okunması yaygınlaşacak.
Normal fatura yerine e-fatura,
e-devlet modeline hızla geçiş,
bütün bunlar aslında kurtuluşun yine ileri teknoloji kullanmakta olduğunu gösteriyor.
Yeter ki değişime ve yeniliğe açık olalım, sorunların farkında olalım ve bu sorunlar için inisiyatif alıp sorumluluk geliştirelim.
Dünya, sanayi devrine girmekle küresel sorunlar artmaya başladı, bu sorunlar özellikle son 20 yılda birçok alanda geri dönülemez noktalara geldi. Ancak şuan, en azından bundan sonraki kötü süreci ileri teknolojilerin hayatımıza katacağı yeni imkanlarla durdurabilir ve belki belli alanlarda geriye doğru hareketi başlatabiliriz.
Bu amaçla çalıştığım kurumda “Teknolojik Dönüşüm ve Doğal Yaşama Katkı Projesi” adı altında bir proje yürütüyoruz. Bu proje kapsamında yazıcı kullanımlarını %90 oranında düşürmeyi hedefliyoruz. Az enerji harcayan sistemler kullanarak binlerce KW enerji tasarrufu sağlayacağız, projenin sonraki aşamalarında uygulayacağımız yeni iş süreçleriyle trafikten yüzlerce arabayı çekeceğiz. Buna benzer projelerin yaygınlaşmasıyla beraber, büyük plazalardan küçük ve keyifli ofis ortamlarına geçiş başlayacak, hem iş ortamları daha keyifli hale gelecek ve hem de plaza hayatını sürekli kılmak için harcanması gereken enerji doğada kalacak.
Başlattığımız proje gruptaki diğer şirketlere de bulaştı ve çok yakında başka şirketlerde bu modeli uygulayacaklardır. Çünkü zaten teknoloji bunu gerektirecek ve tartışmaya bile gerek kalmayacak.
Siyasetçiler mevcut koşullara göre çözümler üretirler, koşulları değiştirebilirsek çözümler de değişecektir.
Gelecek çok daha yaşanabilir ve kesinlikle özgür olacak, bunu görebiliyorum.
Deniz KARTAL
Temmuz 2009
www.dunyalilar.org